Herkesin farklı amaçları vardır hayatta. Bazılarınınki çok sıradandır ama onların hayatını mutlu bir şekilde sürdürebilmeleri için yeterlidir onlara. Bazen de amaçları olmadığını söyleyen insanlarla karşılaşırız hayatta ama farkında olmasalarda çoğunun yaşama tutunması ve sabretmesinin bir amacı vardır aslında. Ben Selin ve bu hayattaki amacım ne hayata tutunmama ne de hayattan kopmama izin veriyor.
Yine yeni bir sabah, güneş daha tam doğmamış ama ben ayaktayım. Bunca senedir yememe rağmen tadına hala alışamadığım yulafımı üzerine meyveler ve yoğurt ekledikten sonra yiyerek kahvaltımı yapıyorum. Tam kahvaltımı ederken telefonuma bir çağrı düştü. Arayan İnciydi.
-Alo!
-Selin ne yapıyorsun?
-Kahvaltı ediyordum, önemli bir şey var sanırım sen sabah sabah aramazsın normalde.
-Bizim değerli eşyalarımızı sakladığımız yere baskın yapılmış dün gece nasıl olduysa daha yeni haberimiz oldu! Kafayı yiyeceğim herkes yeni öğrenmiş!
-Dün gece mi? Nasıl olur? İnci dün gece bizim güvenliğimiz için çalışan herkes oradaydı imkansız!
-Selin...
-Allah'ım ben de kafayı yiyeceğim! Söyleyecek misin artık?
-Selin bütün çalışanlar ölmüş...
-Ne
-Kapatmam lazım hemen gel buraya
-İnci İn—
Telefonun kapanma sesiyle birlikte kahvaltımı yarıda bırakıp koşarak odama gittim. Üstüme dün, giymek için ütülediğim bol siyah kumaş pantolonumu, onun içine geçirdiğim beyaz tişörtü ve tam pantolonumun başlangıcında biten siyah ceketimi giyip hemen evden çıktım. Telefonumu arabaya bağlayıp İnci'nin attığı konumu açtım. Yaklaşık 40 dakikalık bir yolun sonunda özel eşyaların saklandığı depoya ulaşabilmiştim. Gelir gelmez buraya hangi akılla geldiğimi sorgulamaya başladım çünkü her yer kandı.
-İnci iyi misiniz siz
-İyiyiz iyiyiz ama bütün çalışanlar ölmüş
"Öldürülmüş "diyerek düzeltti onu Asel. İnci ve Asel ile üniversitede tanışmıştık. Hepimiz mimarlık okuyup bitirdik ama hiçbirimiz mimarlık yapmıyoruz. Asel en genç ama en olgun olanımız. Asel 25 yaşında ve İnci 26 yaşında. Ben de 26 yaşındayım. Benim koyu kumral, orta boyda dalgalı saçlarım, beyaz tenim, hafif elaya kaçan kahverengi gözlerim var. 1.71 boyundayım ve 56 kilo olmama rağmen evde çoğu zaman spor yaptığım için yapılı bir vücudum var. Asel'in kısa küt ve son 1 haftadır kahverengine boyatacağını söylediği sarı ve karamel arası bir renkte düz saçları var. Boyu 167 ve çok güzel yeşil gözleri var. İncinin ise omuzlarını geçen, çok hafif dalgaları olan koyu kahverengi saçları var. Boyu 173, gözleri kahverengi ve ikisi de oldukça güzel kızlar.
Bir araba daha yaklaştı. İlk başta hepimiz panik olduk ama araba durunca bunun Deren'in arabası olduğunu fark etmemizle rahatladık. Deren arabasını benimkinin yanına park edip koşarak yanımıza geldi.
"Nasıl ya nasıl olur bütün çalışanlar mı ölmüş "diye sordu Deren yerde kanlar içinde yatan insanlara üzülerek bakarken.
"Evet, yemin ederim ben de anlamadım. Kimse kalmamış. Nasıl hepsini öldürebilirler aklım almıyor. Hepsi çok uzun süredir bu işi yapıyor ve birilerini gördükleri an kafalarına sıkmış olmaları gerekirdi ama hepsini öldürmüşler "
"Belki gerçekten de çok kalabalıklardı olamaz mı "dedim ama yine de düşük bir ihtimaldi çünkü burası çok korunaklı bir bölgeydi ve araçlar plakaları taranıp kayıtlı çıkmadan buraya giremezlerdi.
Deren bir süre yerdeki insanlara acıyarak bakmaya devam etti. Ardından yüz ifadesi birden değişti ve bize baktı.
"Ne oluyor Deren" dedi Asel "Bir sıkıntı mı var"
Deren Asel'e eliyle sus işareti yaptı.
-Dün akşam cam açık kalmış grip oldum galiba
Yalandan öksürmeye başladı
-Arabadan peçete alacağım sakın bir yere ayrılmayın
Hepimiz birbirimize baktıktan sonra Deren'in ne yaptığını izlemeye başladık. Deren Asel'e eliyle bir şeyler gösterdi ve Asel yerde kanlar içinde yatan çalışanların yanına gitmeden önce gruba İnci ile konuşmam gerektiği hakkında bir mesaj attı. Ne yapmaya çalıştıklarını ikimiz de anlamadığımızdan dediklerini yapmaya karar verdik ve İnci ile saçma sapan konular konuşmaya başladık. Biz konuşurken Asel yerde yatan bir çalışanın yanına eğilip parmağını burun hizasına götürdü. Bir an yerinde kalakaldı sonrasında dönüp arabadan aldığı av tüfeğiyle gelen Deren'e ağzını oynatarak "Yaşıyor" dedi. Deren bize de silahlarımızı almamız için işaret verdi ve hala ne olduğunu anlayamamamıza rağmen İnci ile koşarak arabalardan silahlarımızı aldık. Deren yanımıza geldiğinde hala bir şeylerden emin olamamış olacak ki Asel'in az önce yaşayıp yaşamadığını kontrol ettiği adamın yanına gidip hemen geri geldi. Başıyla işaret verdiği gibi İnci ve ben benim arabama, Asel ise Deren'in arabasına bindi ve önden giden Deren'in arabasını takip etmeye başladım.
"Neler oluyor "dedi İnci. "Gerçekten delireceğim, niye kaçtık biz oradan "diyerek sorusuna soruyla cevap verdim. "Asel ve Deren telefonlarını da açmıyor "dedi İnci.
Daha fazla dayanamayacağımız için tenha bir yolda arabayı Dereninkinin önüne kırıp durmasını sağladım. Hepimiz arabalardan indik.
"Neler oluyor niye apar topar gittik? "diye sordum. "Biraz daha kalsaydık oradan ancak cesedimiz çıkabilecekti çünkü "dedi Deren. Şok olmuş bir şekilde "Nasıl yani "diye sordu İnci
Bir süre duraksadı, sonrasında ise kendi kendisini yanıtlayarak "Çünkü bizim yeni işe aldığımız çalışanlar aslında bizim için çalışmıyordu da o yüzden "dedi
Ne demek istediklerinden hala hiçbir şey anlamadığımdan yüzlerine bakmaya devam ettim. Asel anlamadığımı fark ettiğinde" Bize komplo kurmuşlar" diyerek açıklamaya başladı "Bizim eski ve sadık çalışanlarımızın hepsi gerçekten öldürülmüş ama işe yeni alınanların hiçbiri bir çizik bile almamış şekilde sadece yerde yatıyorlardı. "Asel'in açıklamasıyla olayın farkına varabilmiştim.
"Eski çalışanlarımızın kanları kurumuşken yeni çalışanların kanları gerçek bile değildi. Bize tuzak kurmak isteyen her kimse kendisi için çalışan ajanları bizim yanımızda işe sokmuş. Sonrasında dün gece ekibiyle birlikte baskın yapmaya gelmiş ve bundan haberimiz olmaması için depoda görevli olan bütün çalışanlarımızı öldürmüşler. "diyerek olayı tüm detaylarıyla açığa kavuşturdu Deren.
"Peki madem dertleri depodaki gizli eşyalardı neden onları alıp kaçmadılar ve İnci'nin bu durumdan haberdar olmasını sağladılar "İnci bize ofisteki işler için kullandığı telefonuna depoya gitmesi gerektiği hakkında bir mesaj geldiğini söylemişti.
Bu sefer de ben kendi sorumu yanıtlayıp "Çünkü bizi öldürmek istediler "dedim. Tam o an bir şeyi fark edip korkuyla birbirimize baktık. Bizi öldürmek istemelerinin tek bir sebebi olabilirdi. HER ŞEYİ ANLAMIŞLARDI
DEVAM EDECEK
YOU ARE READING
Şahitlik
Ficção GeralHerkesin bir amacı vardır bu hayatta. Her ne kadar inkar etse ,olmadığını söylese bile yaşamak için bir amacı vardır. Bazı amaçlar hayata tutunmamızı sağlarken bazıları bizi hayattan koparırlar. Ben Selin ve benim amacım ne hayata tutunmama ne de on...