Söylesene vera, Çocuklara sıkılan hangi kurşun kahpe değildir?
Nazım Hikmet Ran
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Çözülmemiş Sırlar"
Keyifli Okumalarrrr.
Hepimizin farklı farklı karanlık yönü vardı. Buradaki herkesin amacı aynıdı: liderin gözüne girmek. Kimse onun koltuğunda veya yerinde olmak istemiyordu. Çünkü böyle bir şey olsa bile neler olacağını herkes bilirdi. "Orada ben olsam" düşüncesi bile herkesin gözünü korkutmaya yetiyordu. Burada herkesin yeri farklıydı. Herkes kendi grubu ile konuşur, kimse kimsenin grubuna karışmazdı, karışamazdı.
İlk grup; Gözlem Grubu. Bu grup, oluşan toplantılarda çok fazla konuşmaz. Genel olarak dinler, olayları kavrayıp plan kurarlar. Olayların arkasındaki gizli dinamikleri anlamaya çalışarak stratejiler geliştirirler.
İkinci grup; Yönlendirme Grubu. Bu grup, gözlemcilerin yapmış olduğu planı değerlendirir ve nasıl işleyeceğini, ilerleyeceğini belirler. Daha çok sözcü bir grupturlar ve fikirleri plana geçirme konusunda uzmanlaşmışlardır.
Son grup ise Lider Grubu. Bu grupta ise tek bir kişi vardır. Yapılan planları ve oluşan politikayı gözden geçirir ve onaylar. Onun onayı olmadan hiçbir plan yürürlüğe girmez, hiçbir strateji uygulanmaz.
Masada birçok kişiye yer verilir. Fakat tek bir hatada ismi silinir masadan. Herkesin varlığı sürekli bir sınavdadır ve en ufak bir yanlışa yer yoktur.
Bu iki grup, hiçbir zaman son grubun yani liderin yüzünü veya sesini duymamıştır. Belki de bu yüzdendir ona karşı olan korkuları. Liderin kimliği ve düşünceleri onlar için bir muammadır. Bu belirsizlik, onların sadakatini ve disiplinini perçinler.
Bu ortamda herkes, kendi rolünün farkında ve görevini en iyi şekilde yapmaya odaklanmıştır. Bu gruplar arasında oluşan dinamikler ve güç dengesi, örgütün varlığını ve başarısını sürdüren temel unsurlardır.
***
Lider, gölgelerin ardında sessizce beklerken, masadaki her hareketi dikkatle izliyordu. Kimsenin bilmediği bir gerçek vardı. Lider, sadece gücün ve kontrolün simgesi değil, aynı zamanda adaletin ve dengelerin koruyucusuydu. Fakat kendi adaletinin. Onun varlığı, gruplar arasında bir denge unsuru yaratıyordu. Lider, herkesin gözünde bir efsane, bir korku kaynağıydı. Ama o, tüm bu karmaşanın içinde aklında sadece bir şey vardı. Düzeni korumak ve amacına ulaşmak.