Yeni Hayatımın İlk Günü

1K 17 2
                                    


Sabah alarmın çalmasıyla mecburen gözümü açtım. Ellerimi yumruk yapıp, arkaya doğru genleşip telefonumu elime aldım ve kölemden gelen mesaja ilişti gözüm. Yüzümde ufak bir tebessüm ve merakla mesajı açtım. Hayli uzun ve tatmin edici bir mesajdı. Mesajında dün yaşadığı şeylerin güzelliğinden bahsediyor ve durmadan teşekkür edip duruyordu. Bana olan bağlılığı, itaati ve hizmet etmek için yalvarışları çok hoşuma gitmişti. Bütün bu duygularla, dün akşam yalanıp yutulan ayaklarımı aşağı sallandırıp banyoya geçtim ve hazırlanmaya başladım. 

Odama gelip dolabımı açtığımda ise bütün kıyafetlerimin temiz, ütülü ve derli toplu olduğunu görünce daha bir huzur ve mutluluk kapladı içimi. Telefonu alıp köleme "aferin" yazacaktım ki ondan bir mesaj daha geldiğini gördüm;

"Efendim, izniniz olursa sizi işe ben götürmek isterim."

Metroya yürümek ve sonrasında konserve gibi işe gitmek mi yoksa prensesler gibi, kölem tarafından işe bırakılmak mı? Tabii ki düşünmeden cevap verdim. Ama çok havalı olmak istiyordum. Dün biraz heyecandan mutluluğumu ve bu işten ne kadar keyif aldığımı fazla belli ettim diye düşündüm. 

"Bırakacaksın tabii. Eğer bunu yazmasaydın halin haraptı"

"Teşekkür ederim Efendim, aşağıdayım."

Nasıl yani? Manyak mı bu...Pencereden aşağı baktım, gerçekten oradaydı. Şarkılar söyleyerek ve dans ederek hazırlandım. Kahvemi televizyon karşısında sigaramla birlikte içip ayakkabılarımı giyip aşağı indim. Kapıdan çıkar çıkmaz kölem de üzerinde lacivert bir takım elbise, gözünde güneş gözlükleri ile arabadan inip arka sağ kapıyı açtı ve beni bindirdi. Kapımı kapatıp şoför koltuğuna geçti,

"Günaydın Efendim. Bana bu şerefi uygun gördüğünüz için teşekkür ederim"

"Günaydın kölem. Aferin sana."

Kölem arka koltuğun ortasındaki yere soğuk kahve ve enerji içeceği koymuş, önümdeki koltuğu da çekebildiği kadar öne çekip, yatırmış ve bana makam koltuğu yapmıştı. Yan tarafımda duran gazetelere gözüm ilişti. Kendimi bir an çok büyük bir şirketin CEO'su gibi hissettim ve yaşadığım bu hayatın keyfini çıkarmaya devam ettim. Şirkete geldiğimiz zaman kapının önüne arabayı çekip, inip kapımı açtı. 

"İşiniz bittiği zaman da haber verirseniz sizi alabilirim Efendim."

"Tamam köle."

"Başarılar Efendim. Bir şeye ihtiyacınız olursa ben her zaman hazırım."

"Aferin"

Diyerek şirkete doğru geçmeye başladım. İnsanların bana bakışlarını ve aralarında yaptıkları konuşmaları tahmin edebiliyordum. Kart basıp, asansöre geçerken arkadan bir arkadaşımın seslendiğini duydum. 

"Günaydın canım."

"Günaydın, naber?"

"İyilik, hayırdır? Özel araç, şoför falan?"

"Haa o mu? Bir arkadaş, öyle geyik yaptı işte"

"Anladım canım" 

İşe gelip sıkıntılı bir şekilde çalışma masama geçip, sunumu açtım. Müdürden gelen maillere ve diğer maillere tek tek cevap vermeye başladım. Asıl kölelik bizimki gibi düşüncelerle toplantı saatinin gelmesini bekledim. Dün yaşamaya başladığım hayat sebebiyle artık çevremdeki bütün erkeklere farklı gözle de bakmaya başlamıştım. Acaba o da mı köle yada kadınlar için de acaba benim durumumda o olsa nasıl tepki verirdi falan gibi. 

Rent A "Köle"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin