Aşka Yolculuk -1

237 20 17
                                    


Moon Loversi izleyenimiz olmuştur belki. Bende bu tatlı ve bir o kadarda acı olan Kore dizisinden ilham aldım.

Evlilik aşamasında olan iki genç:
Gonca ve Teğmen Ali...

Fakat tek bir sorun var, Goncanın evlilik üzerindeki bazı korkuları. Ve bunun üzerine düştüğü uzun bir tarihi zaman yolculuğu...

Nasıl olacak bende bilmiyorum, umarım beğenirsiniz.

İyi okumalar 🙈

______________________________________

Uçurumun eşiğindeydi Gonca...
Her gün daha da yaklaşıyordu sanki ölüme. Sahi? Neden bu kadar kararsızdı. Neden kendini bir yere koyamıyordu. Neden korkuyordu bu kadar? Evlilik bu kadar zor muydu onun için. Yeni bir hayat, yeni bir eş çok muydu acaba ona? Yapabilir miydi? Bekleyebilir miydi sevdiğim dediği adamı günlerce belki de aylarca...
Tırnağına bile zarar gelmesinden korkan Gonca düşmanın ensesinde gezdiği sevgilisini ömür boyu bekleyebilecek miydi sorgusuz sualsiz? Asker eşi olmak bunu gerektiriyordu demekki...

Ama onu çok seviyordu. Hem de ailesiyle arasının bozulmasına yol açacak kadar çok seviyordu Aliyi...
Neyseki arayı bulmuş zorda olsa babasını ikna etmişti bu evlilik için ama bu seferde onun içine kurt düşmüştü. Ya bişey olursa? Başına bir bela gelirse, şehit düşerse diye içi içini yiyordu işte. Kafası çok karışıktı.
Bu evlilik ona iyi gelecek miydiki?

Bugün ona söyleyecekti ama! Sadece biraz zaman isteyecekti ondan. Başka bir şey değil. Sadece kafasını toplayabileceği küçücük bir zaman...

" Eminim o da bana hak verecektir." dedi kendi kendine. Ayakları hâlen aşağısındaki koca nehrin serinliğiyle sallanıp duruyordu. Aşağısı fazlaca korkutucu görünüyordu nehrin de verdiği esintiyle...

Başını Karadeniz'in çiseleyen yağmuruna karşı kaldırdı. Gözlerini yumdu kederle. Ama yakınında bir araba sesi duyunca öfkelendi. Kimseyi istemediğini söylemişti onlara.

Kapı telaşla kapandı. Belliydi acele ettiği.

" Gonca!"

Başını döndürdü Ali'nin sesini duyunca. Beklemiyordu onu burada. Görevdeydi en son.

" Gonca! Dur! Sakın yapma..." dedi uçurumun kenarında oturan kızcağıza.

Ayaklandı birden nişanlısını görünce Gonca.

" Ali?"

Yavaş yavaş yaklaştı Ali.

" Gonca... Yalvarırım konuşalım. Sorun neyse beraber halledelim." dedi korkuyla.

" Ali? Sen neyden bahsediyorsun? Ne sorunu? Ne halletmesi? Anlamadım?"

İyice yaklaştı Goncaya Ali. Uçurumun kenarındaki kızı çekip almak istiyordu sadece. Biraz sakinleştirmek için konuşmaya devam etti.

" Bana her şeyi anlattı kardeşin.. Kendini iyi hissetmiyormuşsun. Telefonlarıma da cevap vermiyorsun zaten. Bende seni görmeye geldim." dedi gözlerinin içine bakarak.

Gonca ne diyeceğini bilememişti. Haklıydı. Telefonlarına ısrarla cevap vermiyordu.

" Ben... Sana her şeyi anlatacaktım Ali. Yemin ederim konuşacaktım seninle."

" Tamam güzelim. Tamam... Sen şimdi tut elimi, gidelim buradan nolur.."

" Ali!!"

Onun şaşkın ifadesi Goncayı daha da gerdi. Elini uzatmış bekliyordu hâlbuki onu.

" Ben evlenmek istemiyorum.." dedi korkuyla.

Ali duyduklarına inanmak istemedi ilk önce. Bir adım daha yaklaştı Goncaya.

" Dur!"

" Asıl sen dur Gonca! Düşeceksin.."

Gonca onu dinlemeden bir adım daha geri gidince, telaşla eline sarıldı Ali. Fakat Gonca boşluğa basmasıyla dengesini kaybetti ikisi de. İki eliyle sıkıca tutundu Ali'nin kollarına Gonca. Fakat yağmurun gittikçe artması onlar için hiç iyi olmamıştı.

" Kayıyorum..." dedi ağlayarak.

" Sıkı tutun, çekiyorum seni şimdi" dedi soğukkanlılıkla cebelleşen adam. Goncanın aşağıda aklını karıştıran sözleri daha da yoruyordu onu. Sadece Goncayı kurtarmaya odaklıydı şu anda.

" Seni çok seviyorum Ali.."

" Şimdi sırası değil Gonca.. Yalvarırım bana yardımcı ol."

" Ben sadece..."

" Gonca bırakma!"

" Ben sadece korktum. Seni kaybetmekten korktum yemin ederim."

Yukarıda can çekişen adam bu sözleri işittikçe daha da çöküyordu. Bir eli kaydı yağmurun ıslaklığıyla.

" Bende seni seviyorum Gonca ama nolur bırakma beni.."

" Çok yoruldum Ali.."

" Yok, yok! Hayır Gonca. Sakın düşünme!"

" Özür dilerim. " dedi ellerini bırakarak. Nehrin taşkın sularına savruldu hızla.

Adam öylece kalakaldı uçurumun kenarında. Bağırdı. Çağırdı ama nafile...
Nehrin taşkın suları çoktan Goncanın bedenini esir etmişti bile...

Devamı gelecek...

Algonlu küçük hikayeler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin