piercing ❃ taekook

"kaçırabilirim demiştim"

taehyung maketini bıraktığı dövme stüdyosunun kapısından girdiğinde resepsiyondaki, avrupalı olduğu yüz hatlarından belli olan kıza kısa bir selam vermiş ve bildiği merdivenlerden yukarı yavaş yavaş çıkmaya başlamıştı.

içeri girdiğinde soo hee ve kendisinden önce gelmiş olan jay'i göremediğinden bir önceki gün oturdukları, ahşap masanın olduğu küçük ofis kısmına ilerliyordu.

saat akşam yediyi biraz geçmişti. güneş hafiften batmış, gökyüzünde pembeli bir görüntü oluşturmuştu.

büyük pencereyi açarak şehrin havasını solumuş ve arkadaşının sesini duyana kadar caddeyi seyretmişti.

"taehyung! iki dakika markete inmiştik, çok mu bekledin?"

"hayır, ben de yeni geldim."

taehyung artık sohbet ederken çekinmediği kıza bir tebessümle yanıt vermişti.

"jay'in maketi için uğraşıyoruz öğleden beri çünkü eskizi değiştirdi, bitmek üzere. seninkine de yardım edelim bitsin."

"olur tabii. benim yapılacak iki katım daha var."

jay elindeki market poşetlerini mutfağa bırakıp gelmiş, koca bir bardak soğuk suyu dikerek içmişti.

"jay! boğazın ağrıyacak."

"bana bir şey olmaz taehyung rahat ol rahat."

boyası akmaktan pembeye dönen saçlarıyla, ağzını silerken son kelimeleri uzatarak konuşmuştu uzun boylu çocuk.

üç genç vernikli ahşap masaya çalışırken yeni siyah kalem lekeleri eklemiş, havanın kararmasından bir saat sonra yorgunlukla kendilerini soluk bordo koltuklara atmışlardı.

"lisedeki mimarlık hayallerim iyi ki hayal olarak kalmış."

topuzu dağılmış kız gözleri kapalıyken kendi kendine sitem ediyordu.

"gerçekten hiç sormadım. sen ne mezunuydun soo hee?"

"endüstriyel tasarım okudum. daha doğrusu yarısında bıraktım. önceden de dövme yapıyordum zaten. bir yarışmada jungkook'la tanışınca yanına başladım."

"jeongguk yarışmaya mı katılıyor?"

"endüstriyel tasarımdakiler çok zor diyor! çalışkan sevgilim!"

uzun boylunun bir anda yerinden zıplayarak konuşması koltuklara yayılan ikiliyi güldürmüş olsa da içeriden gelen sesi bastıramamıştı.

"merhaba! kimse yok mu?"

"geliyorum!"

soo hee'nin üstünü düzelterek müşteriyle koşturmasıyla taehyung da peşinden mutfağa ilerlemişti.

kendine su koyarken kapının eşiğine yakın olduğundan müşterinin soo hee ile konuşmasını duyuyordu.

"conch istiyorum. bu ikinci delimi olucak aslında."

"şöyle geçin, bir bakayım."

soo hee eline giydiği siyah eldivenlerle devam ediyordu.

"birinci deliminizi de mi bize yaptırmıştınız? yoksa anatomi kontrolü olmadan conch delemeyiz."

"evet, burada yaptırmış olmalıyım."

"adınızı soyadınızı alabilir miyim? kayıtlardan bakalım."

taehyung doldurduğu suyunu bitirdiğinde jay'e haber vererek aşağı kata inmiş, çift kanatlı kapıdan caddeye çıkmıştı.