4.BÖLÜM

231 16 6
                                    

Jungkook

Yattığım yerden zorla da olsa kalkıp oturur pozisyona geçtim. Vücudumdaki zehir halen etkisini tam olarak gidermemişti. Dişimi sıkarak hafifçe koluma dokundum. Anında gelen büyük bir acıyla hemen elimi çekip içten içe bağırdım.

Kolum... Kolumu hissetmiyordum. Sanki bir kılıç ile kesmişti. O kadar çok ağrıyordu. Sesli soluklar verip, diğer elimle göz yaşlarımı sildim. Sadece bir zehir için akmıyordu bu göz yaşlarım. Önce annem ile babam ve daha sonra ise canımdan daha çok sevdiğim abim... Hepsi ölmüştü. Beni bu iğrenç dünyada yalnız başıma bırakıp gitmişlerdi. Onlar bu dünya için fazla iyidiler ve ben... Sanırım bu dünya için fazla kötüydüm. Sadece kötülerin kazandığı bu dünyada yaşamayı kazanmam ancak bunu belirtiyordu.

Bilemiyorum belki bir gün ben de ölecektim fakat bunun gecikmesini istemiyordum. Bir an önce ölüp aileme kavuşmak istiyordum ama bana yapılan en ufak bir işkenceyle durması için ona yalvarıp duruyordum. Benim sorunum neydi hiçbir fikrim yok.

"Ölmek istiyorsan yalvarmayacaksın."

Başımı hafifçe sesin geldiği tarafa çevirdim. Bu kral bozuntusundan başkası değildi. Elindeki içki bardağı ile duvara yaslanmış bir vaziyette bana bakıyordu.

"Pislik herif"

Kısık sesle söylediğim sözle hemen yanıma gelip yakımı tutarak bağırmaya başladı.

"Ne dedin? Duyamadım Jungkook!"

"Benim sorunum değil"

Bana alaycı bir tavırla gülüp ayağa kalkmıştı.

"Halen bana saygısızlık edip duruyorsun! Karşında bir kral olduğunu unutma!"

" Umrumda bile değilsin!"

Ayağıyla acıyan koluma vurduğunda vücuduma gelen ani bir ağrıyla büyük bir çığlıkla yere düşüp bağırdım.
Ayağımla kendimi geriye doğru itip ondan uzaklaştım. Yanağımda ki göz yaşlarımı elimin tersiyle silip koluma baktım. Morarmıştı. Sesli soluklarımı verirken o, saçımı tutup çekiştirdi.

"Neden halen seni idam etmiyorum bilmek ister misin Jungkook?"

Sessizce sadece yüzüne baktım. Konuşacak gücüm yoktu. İğrenç gülüşüyle gülüp, saçımı bırakarak hafifçe okşadı. Ne yaptığıyla ilgili en ufak bir fikrim bile yoktu ama saçıma dokunuşu beni rahatsız etmişti.

"Çünkü sen benim zevk eşyamsın! Ne zaman moralim bozulsa ya da eğlenmek istesem sana işkence çektirerek eğleniyorum. Daha önce senin yerinde olan çok kişi vardı ama onlar senin gibi cesur ve dayanıklı değillerdi. O yüzden onların bazıları diri diri yakarak öldürdüm, bazılarını ise muhafızların oyuncağı yaptım. Tabii onlar da fazla dayanamayıp öldüler.

"İğrenç ötesi bir şeysin!"

Elimle saçımdaki elini çekip kendimden uzaklaştırdım.

"Aa neden öyle dedin Jungkook? Yoksa sende mi oyuncak olmak istiyorsun?"

Ona halen sinirle bakarken. Sonunda ayağa kalkarak çıkışa doğru ilerledi. Kapıyı da ardından kapatınca oda bir an da hemen karanlığa bürünmüştü.
Kralın söylediği az önceki sözler nedense zihnimde canlanıp durdu.

"Sen de mi oyuncak olmak istiyorsun?"

Buna asla müsade etmeyeceğim ama ona göre ben güçsüzüm tekiyim. Hem makam olarak hem de fiziksel olarak. Bir gün eğer olurda bu iğrençliği yapmaya çalışırsa ben ne yapacaktım. Bileğim ayaklarım hatta boynum zincirlerle sarılmıştı. Kendimi savunamaz, acınası haldeyim...

DARK ROOM / TAEKOOK/YOONMİN🔞Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin