Gözümü mingyu nun bağırışlarıyla açtım ve söylene söylene aşağı indim
"noluyo gyu"
"jeonghan" (korku, endişe)
"söylesene ya ne bok yedin yine"
"şey ben dün gece sen gittikten sonra bişey yaptım"
"ne yaptın"
"eee şey- wonuya yazdım ama birazcık"
"ne yazdın"
Bişey söylemeden telefonu uzatmıştı hemen mesajlara girdim ve wonwoo ile olan yazışmalara baktım
Wonummm-mangyu
Lımun çicewim olr MSN
Wonum
Kimsin
Ask olsn ya
*görüldü*
"bide görüldü yemişim"
"lan derdin bu mu"
"başka ne olacaktı"
"ne dicen çoçuğa"
"şey ya bulurum bişi ya"
"tabi rezil et kendini de görim seni"
"ya aşkta rezillik mi olurmuş"
Seungkwan aşağı indi ve ikisiyle bakıştı
"noluyo"
"mingyu wonwoo ya yazmış"
Jeonghan mutfağa girdi ve kahvaltı için dolaba göz attı hiçbirşey bulamayınca salona geri döndü
"mingyu bu dolap niye boş"
"bilmem senin evin sana sormak lazım"
"şimdi de benim mi evim oldu"
"e ztn senin evindi"
"kendi evinden çok buradasın tmm ama bari dolaba Bi şeyler al beraber tıkınalım"
"knk benim ev boş olduğu için buraya geliyorum ya"
"aç ve cibiliyetsiz kişilik"
"hii ayıp ama"
"ayıp mı sen ayıp ne biliyor muydun ya"
"tabi biliyom bilmez miyim hiç"
"hıı kesin neyse ben markete gidiyorum"
"Hao ve lavuklusu da gelecek"
"tmm"
Dışarı çıkıp en yakındaki markete girdim birkaç kahvaltılık aldıktan sonra kasaya gidip sıraya geçtim
"selam jeonghan"
Arkama döndüm ve bana seslenin kim olduğuna baktım
"selam"
"naber"
"iyi, idare eder sen?"
