ne

86 12 25
                                    

jisung okul için kalkmış ve hazırlanmıştı doğum gününe iki ay vardı az kalmıştı yirmi yaşına girecekti bunun icin bi an mutlu olsa da hayatının zorlaşacağını biliyordu. Doğum gününden bir hafta sonra kendi evine taşınacaktı. lavaboda işini halletti, okul kıyafetini giydi ve aşağı annesinin yanına indi.

"oooooo erkencisin jisung bey"
"öyleyiz ya bu aralar"
diyerek annesi ve jisung konuşmaya başladı tostu hazır olduğunda annesi
"neyse çıkmadan once tostunu ye öyle çık"
diyerek oglunun yanagini öperek gitti. jisung tostunu yedi ve felix'in araması ile kapının önündeki boy aynasindan saçına son kez baktıktı sonra evden çıktı. jisung evden çıkınca felix ve abisi minho'yu gördü koşarak yanların gitti.

"beklettim mi"
"evet ağaç oldum biraz daha beklesem götümde çiçek çıkacaktı"
"boş konuşma amk"

jisung ve felix tartışa tartışa okula gelmişti bahçeye girdiklerinde bahçede bir adet halay çeken changbin ve jeongin ikilisini görmeyi beklemiyorlardı minho da şaşırmış olcak ki ağızı açıktı ve şaşkınca bakıyordu cha'gbin minho'nun arkadaşıydı çünkü ve bu ikiliyi her gördüklerinde kavga ederlerdi

jisung ve Felix jeongin'e side eye atmaya başladı jeongin onları fark etmiş olacak ki halay çekmeyi bıraktı ve yanlarına gitti

"changbin'i sevmiyom sadece halaya dayanamadım"

jisung ve felix bu cevabı duyunca birbirlerine baktılar ve gulmeye başladılar. ikiside sevgili olmalarını istiyordu cok yakışıyorlardı.

hyunjin okula gelirken dans ede ede geliyordu.

"ne"dedi hyunjin
"ne"
"ne"
"en güzel kızlar bende var"

diyerek dans etmeye başladılar evet cok itici görünüyordu dışarıdan ama bu onların umutlarında değildi onlar nasıl mutlu ve rahatsa öyle davranmayı seviyorlardı

en son durduklarında jisung ve jeongin iğrenmek hyunlix ikilisine bakiyordu yakışıyorlardı ama hepsinin beyni 'ayrıl knk' diye çalışıyordu olmasa bile

ders zili çalınca sınıfa gittiler ve sıralarında geçtiler felix ve Hyunjin otururken jisung ve jeongin oturuyorlardı.

jeongin dersi dinlemek yerine yine ona anılarını ve muzlu sütü anlatıyordu

"muzlu süt diye bir şey mi olur ya onu adı mujlu süt yani nie muzlu süt diyolar anlamiom ama çok güzel muzlu süt olmasa ben napardım biliyon mu ben bi kere arlete gittiğimde muzlu süt bulamadım ve dava açtım sonunda da kazandım"

jisung'un içinden 'YETER' diye bağırmak geldi ama hoca ona kızar diye yapamadı

son dersler de bitince felix jisung'un kulağının dibinde şarkı söylerken jisung hayatı sorgulamaya başladı nie böyle bir arkadaş grubu vardı ki çok mantıksız

birisi psikopat keko sanıp racon kesiyor
birisi deli bir içicekle evlendi (ciddili)
birisi bütün her şeyi şarkıya bağlıyor şarkı yazacak en sonunda

"jis"
"he"
"doğun günün için hediye alcaz ama nasıl şeylerden hoşlanırsın"
"el yapımı şeylerden çok hoşlanırım çok hoş gelir"
"nikah bas istersen jisung"

jisung bunu duyunca aklına 'şaka' gelmişti.

"kim bana üzerinde çok uğraştığı bir hediye verirse ona nikah bile basarım"

dedi. tabi şaka ama felix bunu duyunca abisine söylemesi gerektiğini düşündü ve eve gitmek icin yola çıktılar

Felix'den

"abeeeeeyy"
"ne var"
"ayıp be abi jisung'un bu gün söylediği şeyi dicektim ama tamam gidiyorum"
"iyi yerden vurdu şerefsiz söyle hadi en sevdiğim kardeşim canım bi tanem civcivim"
"adam ol neyse jisung bu gün doğun günün için nasıl şeylerden hoşlanırsın dedigkmizde el yapımı şeylerden hoşlandığını ve ev cok uğraşanla nikah bile basabilirim dedi"

"ne zaman doğun günü"
"14 Eylül"
"tamam"

3. anlatıcı
minho o gün sabaha kadar ne yapabilirim diye araştırmaya başladı jisung'un sevdiğini düşündüğü şeyi bulunca kaydetti fotoğrafı ve yattı.

~~~
bok gibi oldu ya
neyse bu fici ilerleyen kısımlarında bok yolundan kurtarıcam (inş)

Doğum günü hediyesi//minsung Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin