peter...

31 7 32
                                    

bu gün uyandığımda fazla huzursuzdum sanki bana bir şey anlatiyodu...

kafaya takmadım ama bu ses başıma ağrımaya başladı ve kaçmak için kulaklığımı taktım ve Spotify'dan şarkı açtım.

daha ne kadar kaçacaktım?...
o da bi insan...
onu da dinlemeliydim...
ama onu hiç dinlemedim...
ve her şey bok yolunda ilerlemeye başladı...

keşke o gün iç sesime uyup babamı ihbar etseydim ama o benim iç sesim değildi ben de değildim...

o benim peter'imdı.
hiç bir şeye karışmazdı tek bana bir şey olmasın diye beni korurdu ve ben hep onunla büyüdüm. herkes beni sizofren sandı ama bilmiyorlar mıydı?

o kendi bedenini kendinin zıttı bi ruhla paylaşıyordu.

ben her en kadar
tatlı şeyleri sevsem de,
parıltılı şeyleri sevsem de,
minhoyu sevsem de,
kişiliğim çok tatlı olsam da.

peter bi o kadar
tatlı şeylerden nefret eder,
mat şeyleri sever,
minho'dan nefret eder,
kişiliği çok sert olur.

evet belki peter çok sert evet ama konu ben olunca devreye giriyordu.
ona izin vermiyodum aslında o benim istediğim şeyleri yapardı daha çok. Ben onun minik bebeğiydim çünkü.

ne kadar zıt olsak da onla bi ortak yönümüz vardı ikimizde 'babam'dan nefret ederdik.

onun minho'dan nefret etme nedeni ise ben onun yüzünden çok acı çektiğimi düşünüyor. sırf onu hep bi kızla görsem ağladığım için.

her ne kadar sert olsada onun benden başka kimse yoktu.

sadece bi iki defa jeongin'le konuşmuştu o kadar.

o sevince gerçekten o kadar güzel seviyordu ki keşke minho'da beni bu kadar sevseydi...

okula yol alırken jeongin bana aşık olduğu çocuğu anlatmaya başladı.

Adı seungmin'miş

jeongin yanıma geldi ve kulağıma fısıldadı

"jis"
"ne var bokluekmek"
"peter'ı ne zaman görcem onun dedikoduları sario. bide sen aşırı tatlıyken o aşırı hot anliyon mu"
"götüne sok"
"ama cidden anlamadım bi yanda dünyanın best ukesi jis diğer yanda dünyanın best semesi peter en önemlisi aynı bedende"

"muzlu süt istiyorsan biraz ileri"
"peter mi alcak sen mi"
"anan jeongin"
"ama ben peter'ınkini istiyom"
"çok istiyorsan git ona de"
"o...sensin..."
"doğru neyse belki konuşabilirsin"
"ayyy timammmmm"

Peter ve jeongin benden de yakın arkadaşlar lan.

akşam olmuştu jeongin ve peter konuşmak istiyordu ve acayip başımı ağrımıştı peter en sonunda onları serbest bıraktım.

peter'dan

jeonginle ask hakkında konuşmaya başladık.

çünkü why not???

galiba tek arkadaşım jeongindi jisung'u tek ondan kıskanmıyor ve konuşmasına izin veriyorum.

YOKSA BOK KONUŞUR

jeongin ve seungmin'in arasını yapmak için bi plan kurmuştum ve jisung gelince onu görsün diye bi kağıda yazmaya karar verdim.

sonunda bedeni ben yönetiyordum.

ama sabah olunca yine jisung gelcekti ve bir şey olmamış gibi devam etcekti...

tüm planı yazdım ve geç oldugu
olduğu için yatmaya karar verdim.

Doğum günü hediyesi//minsung Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin