Tanıtım

120 31 111
                                    

~Bir Umut Kırıntısı~


Başlama tarihini alalım şuraya 🙃

Bol bol yorum yapmayı unutmayın umutlarım❤️‍🔥🥰

Keyifli okumalar dilerimm


Giriş:

Üstünü ginirken tekrar çalan alarmla kız, oflaya oflaya yatağın üstündeki telefona gitti.

Art arda alarmlar kurardı çünkü uyanamazdı. Ama bugün erken den kalkmıştı. Hemde daha alrmaları çalmaya başlamadan. Heyecanı uykusunu bastırmıştı.

Çünkü bugün Elisa yeni liseye başlayacaktı. Heyecanlıydı hemde baya baya. Aslında dönemin ortalarında gelen öğrenciler genellikle mutsuz olurdu ama Elisa da farklı bir heyecan vardı. İçindeki his okulda güzel günleri olacağını söylüyordu.

1.65 boyundaki kız sarı saçlarını düzeltti. Giydiği üniformayı da elinden düzeltip aynadaki yansımaya gülümsedi.

Hocalardan çok sınıf arkadaşlarının iyi olmasını diledi içinden. Gözleri heyecandan parlıyordu resmen. Okulu severdi Elisa.Dersleri çok iyiydi. Kitaplar onun yuvasıydı. Bazen çok kitap okuduğu için eski okulunda dışlanmışlığı bile oldu. Umarım bu okulunda olmazdı. Ama emindi Elisa bu okulu güzel geçecekti.

"Annemm, hadi gelde bırakayım okuluna." diye bağıran annesine kapıdan başını çıkartıp geliyorum dedi.

Aynadaki yansımasına son kez bakıp, çantasını ve telefonu aldıktan sonra kafa üstü  kulaklığını da boynuna koydu.

Odadan seke seke çıktı. Deli dolu bir ruhu vardı Elisa'nın. Ağlasa bile kalkıp dans edebilen kızdı. "Minik kızım heyecanlı galiba." diyen babasına ters ters baktı Elisa. "Baba büyüdüm artık, minik kızım demen ne kadar doğru?" kızının sözlerinden sonra güldü Arif. Kızı on yedi yaşına girmek üzereydi. Ve hala ona minik kızım diye seslenirdi.

Meltem ve Arif'in tek bir çocukları vardı. O da zar zor olmuştu. Ama iyikide olmuştu. Elisa, onlar için neşe kaynaklarıydı. "Sen benim her zaman minik kızımsın prenses." diyerek öptü kızını Arif. Meltem bu görüntüyü gülümseyerek izledi.

"Artık gitsek mi diyorum yoksa güzel kızım dersine geç kalacak. Ve bence ilk günden geç kalmak istemezsin." Elisa annesini onaylarak babasının yanağına kocaman öpüp annesiyle evin kapısından çıktı. Annesi asansöre bindiğinde Elisa da merdivenlere yöneldi. Her zaman merdivenleri tercih ederdi. Merdivenleri atlaya atlaya inmeyi bitirince, annesi de asonsörden çıktı. Dış kapıdan çıkıp karşı kaldırımdaki annesinin siyah Mercedes arabasına doğru yürüdüler.

Durumları vardı Akar ailesinin. İzmir'e  de annesi ve babasının tahini çıktığı için gelmişlerdi. Aslında babasının memleketiydi burası. Annesiyle babasının tahin zamanları gelince seçmek için İzmir'i seçmiştiler. İkiside başarılı bir savcıydı.

Arabanın ön koltuğuna oturdu Elisa heycandan sürekli aynaya bakıyordu. Güzeldi Elisa. Ela gözleri ve sarı saçları vardı. Minik bir burnu ve üst dudağından daha büyük alt dudaklara sahipti.

Annesi kızının heyecanını görünce gülümsedi. "Annecim sakin mi olsan acaba. Normal bir okula gidiyorsun."
Annesinin sözleri Elisa'nın daha da panik olmasını sağladı. Acaba özel kolejimi seçseydi diye kendi kendine düşünmeye başladı. Ama Elisa normal Anadolu lisesi'ne gitmek istediğini söylemişti ailesine. Kızlarının kararına saygı duyan Meltem ve Arif bu fikirede saygı duymuşlardı.

"Olamıyorum anne bir türlü olamıyorum. Heyecanlıyım mutluyum ama bi yandan da okuldaki arkadaşlarımı düşünmeden edemiyorum. Sence nasıl kişilikleri vardır." Annesi kızının art arda konuşmasına güldü. "Sen cidden buna mı takılıyorsun. Şuan önemli olan derslerin. Arkadaşlarını da zamanla tanıyacan zaten." diyen annesine cevap vereceği zaman araba durmuştu. Gözlerini annesinden çekip karşısındaki okula bakmaya başladı Elisa. Bahçesi büyüktü giriş yerinden bile öğrencileri görebiliyordu. Okulla evin arasında on beş dakikalık yol vardı. Ailesi bilerek evin yakın olması için uğraşmışlardı.

"Başarılar dilerim bebeğim. Çıkışta seni alamayacam biliyorsun. Babanda alamayacak. Bugün çok fazla mahkememiz var. Seni seviyorum güzelim." Elisa tekrar gözlerini annesine çevirip."Sorun değil ben geri gelebilirim. Bende seni seviyorum anne."  Annesi torbidodaki yedek anahtarı kızına verip saçlarına minik bir öpücük bıraktı.

Arabadan inen kız okulun bahçesine giren büyük kapıdan içeri girdi. Annesi çoktan gitmişti. Bahçedeki herkesin gözlerini üstünde hissede biliyordu. Bundan rahatsız olduğu için. Boynundaki kulaklığı kafasına taktı. Cebindeki telefondan da şarkı ararken sert bir nesneye çarpmıştı. Kafasını kaldırınca bir çocuğa çarptığını fark etti. Kulaklığını geri boynuna indirip çocuğa bakmaya başladı.

"Önüne baksana. Yürürken telefona bakmamanı sana öğretmediler mi?"

Elisa ilk başta mahcup olmuştu. Ama son cümlesi sinirini bozmuştu.

"İster öğretirler ister öğretmezler, sanane. "diyip hızla çocuğu arkasında bıraktı. Çocuk kızın arkasından yarım bir sırıtıkla izledi...

Ay ay ay gene ben geldimmmm❤️

Nasılsınız umutlarımm🥰❤️‍🔥
Bu kitapta size böyle seslenmek istedim nedense.

Aklıma geldi bende dedimki hemen yazıyorum efenimm. Aslında daha aklımda daha çok kurgu var ama nedense bunu yazmak istedim. Sizi çok güzel bir yaz kurgusu bekliyorrr

Umarım beğenirsiniz❤️‍🩹🥹

Ama tabikide şuan sadece tanıtım atılacak Arsız Gönül kitabımı yazmam gerekiyor. En azından bir ön bölüm olması lazım. Ondan sonra bu kitabımda da bölümler düzenli bir şekilde atılacaktır.

Yıldıza basmayı unutmayalım lütfen.✨✨

O zaman çok yakında tekrardan görüşmek üzere diyorum ve sizi bol bol öpüp kaçıyorum 😽❤️‍🔥💖✨

Byesssss umutlarımm 🥰❤️‍🔥



Bir Umut Kırıntısı /YARI TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin