eskiden | heejake

sona

siz

jaqeyun

lüftfen

kapıyı açwr mısıwn

yawlariyum

yapwmıyorum

inan içimdseki bu hissi sanw anlatamab

beni bıorakmw

(görüldü)

✦

Ciğerlerimdeki pisliği gözyaşlarımla vücudumdan aşağı akıtmak istiyorum. Feryatlarımı duyduğu halde iki defa daha kilitlediği kapısının önünde sürünüyorum. Bitti mi artık?

İşe yaramaz bir adam mıyım ben? Lütfen, kötülemeyin beni. Elimde değil. Pişmanım. Zevk duyduğum parçalanmış yüzü hatırladıkça kafamı daha da sert vuruyorum kapıya.

Patlatmak istiyorum beynimi. Her şeyi bitirmek. Rahatlamak.

Yanımdan sessizce geçen apartman sakinleri acıyorsunuz değil mi halime? Siz getirdiniz beni bu hale. Sizin ağzınızı açmadan çevirdiğiniz çark beni bu hale getirdi. Nefret ediyorum sizden. Nefret ediyorum.

Peki sen Jaeyun, nasıl yaparsın? Ben mi sorunluyum gerçekten. Kıvranıyorum kapının önünde ve içeride rahat oturabiliyor musun? 

Havayı rahatça soluyabiliyor musun? Maalesef benim şuan içime çektiğim nefesler zar zor boğazımdan geçiyor. Kafamı yukarı doğru kaldırıyorum sanki suda boğulurmuşçasına.

İsmini söylüyorum. Kaç kez söyledim bilmiyorum. Sayılarla oynamayı bilmiyorum. Unuttum artık her şeyi. Sadece kafamdaki şu pislik kaldı. Onu da düşünmemek için seni haykırıyorum.

Yardım et. Üzdüm seni ama inan elimde değildi. Eskiye bakarak bana daha çok acı vermeye çalışıyorsun. Yaralarımı deşerek onların farkına varmamı istiyorsun ama Jaeyun, zaten onları deşen bendim. Bunu anlamıyorsun.

Sen daha da üstüme gidince ben daha da hırçınlaşacağım. Artık sevgililer gibi davranabilir miyiz?

Doğru. Artık sevgili miyiz ki böyle diyorum. Sevgililer başkalarını öpmezler. 

Burada olsaydın sigara insan olsaydı seni aldatacağımı söylerdin. Ah, Jaeyun. Senin küçük kafandaki dünyada başkasına çamur atmakta bir numarasın. Ama ellerini yıkamayı her zaman unutuyorsun ve farketmiyorsun.

Keşke gücüm olsaydı da ellerini tutup gözünün önüne getirebilseydim. Ama gücüm olsa ellerini yüzüme koyar daha çok çamurla bulamanı isterdim beni. Böyle bir karmaşanın içinde ikimiz de birbirimizden vazgeçemiyoruz.

Bilmiyorum diyoruz aynı anda ve her şeyi kestirip atıyoruz. Suçlunun kim olduğuna kafa yorarak bizi bekleyen kıyameti geçiştirmeye çalışıyoruz. Zavallılarız.

Bir sigara daha yaktığımı farkettim. Ben de şaşırmıştım. Ne kadar zaman oldu böyle konuşmayalı. Demek ki hala ölmedin Heeseung ama damarların siyah.

Kırmızı gözler karşısındaki saate dikili. Sen gelirsen belki sana bakarlar. Onlara bakar mısın Jaeyun? Bir katilin gözlerine bakar mısın?

Saatteki rakamlar bulanıklaşıyor. Her biri bir dişe dönüşüyor. Kanlılar ve kırılmışlar. Yelkovan ile akrep daha hızlı ilerliyor. Zamanla bakıyorum. Kurbanımın yüzüyle baş başa kalıyorum.

Kırmızı gözleri karşısındaki pisliğe dikili. Ne yani kafamı yanımdaki saksıyls mi patlatayım? Ona meydan okurmuşçasına baktım. 

Suçluydum ama o da suçluydu. Kendi sınırlarının dışına çıktı. Ben de o sınırları yerinden söktüm, bir de derisini.

Elindeki küreği farkediyorum. Tekrardan mı yüzüne bir darbe istiyorsun? Elimi uzatarak küreği istiyorum. Bana bakıyor tiksintiyle. Güçsüzleştiğimi sanıyor ama yapabilirim. Hala ölmedim sadece damarlarım siyah.

Küreği alıyorum. Şimdiden kasılan karnımı düşünmemeye çalışarak ayağa kalkıyorum. Savsaklayan ayaklarımla ona doğru yürüyorum. Kaçmıyor, demek ki kaderini kabullenmiş. 

Küreği hızlıca kaldırıyorum ve kafasına indiriyorum. Bir daha, bir daha, bir daha. Kanlı kafası hala yerinde duruyor. Küreği daha sertçe sallıyorum karın boşluğuna. Kanlar süzülürken dudaklarından feryatlar süzülmüyor.

Kaslarımın içi boşmuş gibi hissediyorum. Eklemlerimin her biri sanki bir lego parçasının bağlantısıymış gibi zayıf ama yapmalıyım. Bu gece onu mahvetmeliyim.

Kollarımı savuruyorum. O hala tepkisiz. Yeterli değil mi bunlar? Etrafa bakıyorum. Komidinin üzerindeki toz ilacı farkediyorum. Hemen alıp parçaladığım yerlere bocalıyorum onu. Neden hala bana öyle bakıyorsun? Yoksa zamanım mı doldu?

İfadesiz sağ gözüne uzanıyor ellerim. Kavrıyorum onu yuvarında ve sonra sanki zehirli bir otu sökermişçesine koparıyorum. Elimdekini sıkıyorum, ne olduğunu bilmediğim vıcık sıvı ellerimi yapış yapış yapıyor.

Nefret ediyorum. Ne yapmalıyım acı çekmen için? Küreği tekrardan alıyorum. Hepaplanmamış vuruşlarım karşısında hala aynısın. Gücümü sadece sana vurmak için kullandığımdan göz kapaklarımı kapatıyorum, bir gözüm olmadan.

Olmuyor, olmuyor, olmuyor. Ölmüyorsun, ölmüyorsun. Yeter, yeter.

Bağırışlarımın sonunda yere devriliyorum. Acı yaşadığım adrenalin duygusu hafifleyince kendisini gösteriyor.

Naptım ben?

______

kamu spotu niteliginde kurgu okuyorsunuz arkadaslar 

he bi de bi dahaki bolum final