31

6.3K 291 276
                                    

31.bölüm özel😄😄 şaka şaka öyle denk geldi arkadaşlar vallahi benlik değil,, keyifli okumalaarrr👼💗

"Ay ayaklarım! Koptu galiba Barış." Kendimi nefes nefese eve atarken, bedenimi koltuğa bıraktım yüz üstü. Hediyelerin hepsini her ne kadar şimdi açmak istesem de açamayacağımızı anladığımda bagajda bırakmıştık. Barış Alper'in farklı planları var gibiydi, lavaboda dediklerinden bu anlaşılıyordu. Her ne kadar yorgun olsam da istiyordum. Onun olmak, özel hissetmek, kendimi ona teslim etmek... İlkim olmasını, aynı zamanda sonum olmasını...

Gergindim ancak ona bunu belli edersem beni incitmemek için vazgeçerdi ancak vazgeçmesini istemiyordum. Bu gece tek istediğim oydu, fazlası ya da azı değil.

"Yavrum kalk, orada uyuma tutulacaksın." Sanırım yorgun gördüğünden beni umudu kesmişti. "Dinleniyorum, uyumayacağım." diye mırıldandım.

Bacağımda hissettiğim parmaklar ile araladım gözlerimi, ne yaptığını bilmiyordum. Bileğime sarılı ipleri açtı, ayakkabıyı çıkardı sonra ayağımdan. Diğeri için de aynı şeyi yaptığında ayaklarımı gevşettim.

"Topuklu giymekten nefret ediyorum!" diye hayıflandım, doğrulurken. "Hadi, uyu güzelce dinlen bebeğim." dedi elini bana uzatıp koltuktan kalkmama yardımcı olurken. Elini tutup kalktım ancak, odaya gitmek yerine kollarımı boynuna doladım. Bu ani hareketim onu şaşırtsa da afallamadan ellerini belime yerleştirdi.

Ensesindeki uzamaya başlayan saçlarıyla oynadım yavaşça. "Ama benim uykum yok ki..." dedim mırıldanarak. Kalbimin götümde çarpması dışında sorun yok, evet.

"Hm..." Erkeksi hırıltı ile yanağımın içini ısırdım. "Aşkım." dedi ses tonunu alçaltarak ancak bu ton beni daha da yükseltmişti. "Yorgunsun çok, uyuyalım bence."

"Tch."

Meraklı gözlerle bana bakarken ensesindeki ellerim, yakasına kaydı. Birkaç düğmesi açılmıştı. Parmaklarım yakasında gezerken merakla ne yaptığıma bakıyor, gözleri saniyelik dudaklarıma kayıyor, daha sonra tekrar parmaklarıma çeviriyordu bakışlarını.

Yutkunduğunu, hareket eden adem elmasından anlamıştım. Gülümseyerek bir düğme daha açtım. Sırıtarak kafasını geriye attığında kendini daha da yasladı beni. "Napıyorsun Beyza?" dedi sırıtışından ödün vermeden.

Bir düğme daha açtım. Hiç benlik şeyler değil bunlar birazdan tıkanırsam şaşırmayın.

Parmakları belimde gezinirken, sağ elini üst bacağıma yerleştirdi ve okşamaya başladı. "Başlarsak, geri dönüşü olmaz biliyorsun değil mi?" dedi dudaklarını kulağıma yaklaştırarak. Fısıldamasından dolayı iyice yükselmiştim, karnımdaki kelebeklerin haddi hesabı yoktu. Artık zaten duramazdım.

Kafamı sallayarak alt dudağımı dişledim ve tırnaklarımı ensesinde gezdirdim. Bir tepki vermesini beklesem de yapmadı, aksine ellerini üzerimden çekti. Ben de ellerimi ondan çektiğimde merakla ne yapacağını bekliyordum.

Aniden bacaklarımdan tutup beni kucağına aldığında tepki bile vermemi beklemeden dudaklarımı öpmeye başladı sertçe.

Bacaklarımı beline doladım, alttan kalçamı tutarak destek veriyordu düşmemem için. Dilini ağzımın içine ittiğinde şüphesiz onu karşıladım. Elbisemin yukarı toplanmasından dolayı açıkta kalmış kalçamı sıkarken istemsiz bir inleme yolladım ağzının içine. Bu onu daha çok hırslandırmış olacak ki dişlerini alt dudağıma geçirdi.

Güç bela odaya gidip sırtımı yatakla buluşturduğunda ayrıldı dudaklarımız. Bacaklarının arasına girmemi sağladığında titreyen parmaklarım ile gömleğini açmaya çalışıyordum. Birkaç kez beceremediğimde parmaklarını, elimin üzerine yerleştirip yardımcı oldu. Tüm bunları yaparken gözlerini gözlerimden ayırmıyor, içimin daha da alev almasını sağlıyordu böylece.

 𝙨𝙖𝙧𝙞𝙨𝙞𝙣 | barış alper yılmaz. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin