Yazarın anlatımı:
Felix,Hyunjin ile olan sohbetten çıkıp menajeri Chris'in numarasını tuşlamıştı.
"Felix?"
"Chris,en acilinden Seul'e uçak bileti alıyorsun ve benimle geliyorsun."
"Ama ne-"
"Sorgulama!Sadece dediğimi yap."
Telefonu kapatıp Chris gelene kadar küçük bir çantaya bir eşofman ve bir kaç tişört koyup cüzdanıyla pasaportunu almış,arabasının anahtarını da komodinin üzerinden alıp hızla evden çıkmıştı.
Çantasını arkaya atıp arabaya binmiş,Chris'in evine sürmüştü.
Geldiğinde kapıda gördüğü beden ile durmuş ve arabaya binmesini bekledikten sonra dudaklarını aralayıp bir yandan arabayı sürerken bir soru yöneltmişti:
"Biletleri aldın mı?"
"Aldım,yarım saatimiz var."
"Güzel."
"Neden apar topar Seul'e gittiğimizi söyleyecek misin artık?"
"Yaklaşık 2 haftadır Hyunjin diye bir çocukla konuşuyorum,16 yaşında ve ailesinden şiddet görüyor.Geçen günlerde babası taciz edip dövmüş,uzanırken bile canının yandığını söylüyor.Onu alıp ailesini hapse tıkmaya gidiyoruz."
"Nasıl hapse tıkacaksın?"
"Hyunjin o an yanımda olamasa bile yaralarının fotoğrafları var.Bunları göstereceğim.Yeterli olmazsa Hyunjin ile bir daha gideriz karakola."
Chris başı ile onayladığında Felix yeniden dudaklarını araladı:
"Manyağın evinde silah varmış,önce karakola gidicez.Tek başımıza bunu halledemeyiz."
Chris tekrar onayladığında havaalanına gelmişlerdi.Uçağa 20 dakika kalmıştı bu yüzden koşarak ilerlemeye başladılar.
Kalkmasına 2 dakika kala yetiştiklerinde koltuklarına oturmuş,varmayı beklemişlerdi.
~~~
10 saat 40 dakikalık yolculuğun ardından bir taksi ile en yakın karakola gidip durumu anlatmışlardı.
Ekipler ile birlikte konuma vardıklarında ekipten biri kapıya vurup "Aç,polis!" diye bağırmıştı.
Felix ve Chris biraz geride dururken açılan kapı ile herkes içeriye girmişti.
Felix hızla odalara bakınırken son girdiği odada ağlayan Hyunjin'i görmüş,yanına koşmuştu.
"Hyunjin." diyip dikkatlice onu kendine çekmiş,sarılmıştı.
"Lix..." Hyunjin,ağladığı için çatallaşmış sesi ile konuşup kollarını güçsüzce karşısındaki bedenin boynuna dolamıştı.
"Yürüyebilir misin?"
"S-sanmıyorum."
Felix canını acıtmamaya özen göstererek onu kucağına almış aşağıya inmişti.
Ekipler her yeri yara bere olan çocuğu gördüğünde düşünmeden kelepçeleri geçirmişlerdi.
Hyunjin ise başını Felix'in omzuna yaslamış,ağlıyordu.
Felix,Chris'e başıyla çıkmasını anlatmış,o çıktıktan sonra arkasından çıkmıştı.
Ekipten biri gelip "İfade için bizimle karakola gelmeniz gerekiyor." dediğinde Felix konuşmaya başladı:
"Şuan ifade verebilecek durumda değil,bize biraz zaman verin lütfen."
"Pekala,yarın karakolda olun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sabsung | hyunlix
FanfictionSabsung:Yorucu ve sıkıcı bir günün ardından bizi canlandıran,hayatımıza güzellik katan şey. -Semelix! -Slow update!