Lee Felix:
Erken saatlerde uyanmaya alışık olduğum için saat sabah 6.48'i gösterirken gözlerimi araladım,karşılaştığım siyah saçlar ile başını biraz aşağıya eğdim.
Eli hala tişörtümü avucu arasında tutuyordu,kaşları hafif çatık,dudakları büzülü bir şekilde uyuyordu.
Geri çekilmeye çalıştığımda kaşları daha çok çatılmış,eli tişörtümü daha sıkı kavramıştı.Bunun üzerine pes ederek kıpırdamadan öylece bekledim.
Geçen bir kaç saatin ardından Hyunjin gözlerini yavaşça aralayıp bir süre yüzümü inceledi,sonra tişörtümü bırakmadan biraz geriye çekildi.
"Günaydın Lix."
"Günaydın Hyunjin,biraz daha iyi misin bugün?"
"Hmhm."
"Karakola gidebiliriz değil mi?"
"Evet,teşekkür ederim."
"Ne için?"
"Beni kurtardığın için."
Saçlarını karıştırıp gülümsedim ardından ayağa kalkıp banyoya girdim,rutin işlerimi halledip çıktığımda Hyunjin yine hafif çatılı kaşları ile bana bakıyordu.
"Ne oldu?"
"Bir yerden tanıdık gibisin."
Eh,artık söylemeliydim.
Yanına ilerleyip yatağa oturdum,derin bir nefes alıp dudaklarımı araladım:
"Şarkı dinlemeyi sever misin?"
"Dinlemek için fazla fırsatım olmuyordu,o yüzden sadece bir grup var dinlediğim."
"Tahmin edeyim,The Neigbourhood?"
"Evet!Çok severim."
Heyecanlı heyecanlı konuşup kıkırdadığında bende istemsizce gülümsedim,ardından tekrar konuştum:
"Telefonunu açıp arama motoruna "Lee Felix" yazar mısın?"
Kaşları yeniden hafifçe çatıldığında telefonuna uzanıp bir şeyler yazdı,kısa bir süre içersinde büyümüş gözleri bana döndüğünde gülümsemem büyüdü.
"Nereden tanıdık olduğumu anladın sanırım?"
"Nasıl fark edemedim...Gerçi sadece "Deep end" şarkını dinliyordum ve yüzünü bir kere şans eseri görmüştüm.Sesin cidden çok güzel Lix!"
"Teşekkür ederim,şimdi üzerini giyin ve karakola gidelim.Bu işler bittiğinde seni Avusturalya'ya götüreceğim."
Ağzı şaşkınlıkla aralandığında yanağından bir makas alıp yataktan kalktım,çantamdan dün giydiğim kıyafetleri aldığımda Hyunjin ayaklanmış,banyoya gitmişti.
Hızlıca üzerimi giyindiğimde saçımı düzeltirken Hyunjin yanıma gelip bir şey soracakmışcasına dikilmiş,elleriyle oynuyordu.
"İstediğini sorabilirsin Hyunjin."
"Şey,benim dün giydiğim eşofmanımda kan var da,onu mu giyeceğim ben?"
"Doğru onu giyemezsin.Eşofman mı şort mu?"
Aniden sorduğum soeu ile afallamış,ama kısa sürede cevap vermişti.
"Bacaklarımdaki yaralara kumaş sürttüğünde canım acıyor,o yüzden şort sanırım."
"Pekala."
Çantamdan kendi şortlarımdan birini çıkarıp odada iğne aramaya başlamıştım,sonunda bulduğumda yeniden Hyunjin'in yanına ilerledim.Şortu bacaklarına fazla temas ettirmemeye çalışarak giydirdiğimde beline oldukça bol olmuştu.Arkasına geçip beline göre ayarladığımda iğne ile tutturmuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sabsung | hyunlix
FanfictionSabsung:Yorucu ve sıkıcı bir günün ardından bizi canlandıran,hayatımıza güzellik katan şey. -Semelix! -Slow update!