the forest 'alacakaranlık

one

Bella Cullen evine geldiklerinde arabadan indi o kapıya hızla yürürken arkasından gelen Edward'ın güldüğüne emindi. Alice her sene olduğu gibi yine kendisinden habersiz bir parti düzenlemeye karar vermişti ama unuttuğu bir şey vardı, Edward ondan bir şeyleri saklamak konusunda berbattı.

Kapı açılıp bir peri edasıyla Alice süzüldüğünde arkasından gelen Jasper nedeniyle siniri bir anda uçup gitti.

"Sana bir kek bile yaptım Bella. Daha doğrusu çizdim ama onu iki gün sonra yapacağım! Lütfen! Lütfen!"

Bella sıkıntıyla iç çekerek eve yöneldi. "Elbise giymem ve bu sefer çok ışıklı olmazsa memnun olurum."

Rosalie ve Emmett merdivenlerden inerken bir anda herkes girişte karşılaşmıştı. Daha sonra oturma odasına yöneldiler.

Bella bugün biraz garip hissediyordu. Rüyasında uzun süredir görmediği ve çok sevdiği kuzenini görmüştü. Annesi kolay kolay kin tutmayan bir kadın olmasına rağmen bundan 4 sene önce Connor amcası ile ettikleri büyük kavga nedeniyle annesi hem kuzeni hem de amcası ile görüşmesine izin vermemişti. Connor, Charlie'nin asi küçük kardeşiydi. 18 yaşında sevgilisinin hamile kalması ve ailesinin onu aldırmaya zorlamasıyla ikili Forks'u terketmiş ancak 9 ay sonra yani Bella bir aylıkken Charlie'yi arayarak sevgilisinin kendisini bebekle terkettiğini söylemişti. Annesi ondan hiç hoşlanmazdı çünkü Connor abisi Charlie'ye çok düşkündü ve bir gün Renee'nin onu terk edeceğini bildiğini söylüyordu. Zaten de yanılmamıştı annesi Bella'yı alıp kaçmıştı Forks'tan. Bella 13 yaşını doldurmak üzereyken Forks'a gitmek istemediğini birden öfkeyle patlayarak aile yemeğinin ortasında söylediğinde Connor amcası Forks kadar soğuk o cümleyi kurmuştu. "Onu öyle bir yetiştirdin ki kendi tercihlerinden çok senin tercihlerine yöneliyor." ortalık sonrasında karışmıştı annesi bir daha ne amcasıyla ne kuzeniyle görüşmesine müsaade etmişti ne de uzaktan bile olsa haberleşmelerine. Garip olan şuydu ki Bella bu olaydan sonra daha da yalnızlaşmıştı çünkü hiçbir zaman arkadaşlık kuramayan kendisinin tek dostu ve yüzünü güldüren kişi hayatta tek amacı nefes almakmış gibi davranan kuzeni Angel Blue idi.

Edward birden onu kendisine çekip sarıldığında garipsedi ancak sonrasında duyduğu cümle ile neden bu şekilde davrandığını anlamıştı. "Geldiğinden beri hiç konuşmuyorsun ve sürekli dalıyorsun bir sıkıntı mı var Bella?"

Bella biraz çevresine bakınca herkesin dikkatle onu izlediğini farketti, Rosalie  bile. "Ah, eski birkaç anı aklımı kurcaladı önemli değil."

Daha sonra aniden konuyu Tolstoy'a çektiğinde bir süre bunu tartışarak havayı dağıtmışlardı. Alice birden kitlenene kadar. Jasper eline hızla kalem ve kağıt tutuşturduğunda ise elleri hareketlendi. Yaklaşık üç dakika sonra ise konuşmaya başladı.

"Görüntüler çok net değil ama Bella sanırım bu seneki doğum gününü çok seveceksin buraya gelen bir araç görüyorum ve senin kahkahalarını duyuyorum. Hep beraber bir evi ziyarete gidiyoruz, tam konumundan emin değilim?"

Bella gözlerini kırpıştırarak Alice izledikten sonra aniden içindeki o garip his dağıldı ve evin telefonu çalmaya başladı. Esme kalkıp telefona baktıktan sonra "Bella, telefon sana canım. Baban arıyor." dedi.

Bella hızla telefona yönelip kulağına dayadı. "Cep telefonunu yine şarjı bitmiş Bella, lütfen kontrol et ve sana çok sevineceğin bir haberim var. Sanırım ilk doğum günü hediyeni erken alacaksın."

"Baba, gereksiz heyecan yaratma lütfen. Birkaç tahminim var söyle hadi!"

"Connor amcanın buraya taşınması gereken bir durum yaşandı. Şu an evlerine varmışlar. Taşıma işlerine yardım edeceğim. Eğer sen de gelmek istersen adresi verebilirim."