🌟Hayatımda beklemediğim çok şey gerçekleşmişti bu zamana kadar, iyi veya kötü. Hepsi birer sürprizden ibaretti. Her fırtınanın ardından güneş doğardı, elbette doğacaktı kaçışı yoktu fakat gün yüzünü görmek için sabretmek zordu. Kısa hayatımın kısa özeti bu olabilirdi. Henüz gençtim, tecrübelerim illa ki vardı ama hala bu tecrübe edinme dersini tamamlamış değildim. Aslında kaç yaşına gelirsem geleyim tamamlayamazdım da. İnsan yaşadıkça yeni şeyler görmeye devam ederdi çünkü.
Çok ağlamıştım, nefret etmiştim, tükendiğimi hissettiğim ve nefes almaya dahi gücümün kalmadığını düşündüğüm çok dönem olmuştu ama şimdi dönüp bakınca sanki o acıların hiçbirini çekmemiş gibi hissediyordum. İnsan acıya alışır mıydı yoksa unutur muydu bunu kendi içimde açıklığa kavuşturamamıştım. Anı yaşarken ne kadar zorlansam da sonrasında minik bir hatıradan başka bir şey değildi üstelik o acılar yüzümde bir tebessüme bile neden olabiliyordu.
Tıpkı şu an ki gibi.
Jungkook hayatıma bahşedilmiş bir hediyeydi. Onunla tanıştığım ve bir bağ kurduğum için çok şanslı ve mutluydum. Güvenmek bu dünyada ki en zor duyguydu benim için ama o, bunu benim için öyle kolay bir hale getirmişti ki ne ara ona güvenmeye başlamıştım bilmiyordum bile. Düşünmek gereksizdi, sonuçta bu gerçekleşmişti, gözümü kapatıp tek bir tereddüte dahi yer olmadan onun dediğine inanabilirdim. Bu böyleydi bir süredir ve sanırım uzun bir süre devam edecekti.
İlerde aramızda ki ilişki ne olurdu, nasıl bir noktada olurduk, aramızda ki bağ ne tür bir hal alırdı bilmiyordum. Geleceği düşünerek adımlar atmak istemiyordum, fazla düşünce fazla hata getirirdi bence ve bu yüzden ana odaklanmak en iyisiydi.
Mesela şu an, sabırsızca onu bekliyordum. O gün gittiğinden beri bir ay geçmişti ve sevgili olduğumuz andan itibaren geçirebildiğimiz süre yalnızca bir buçuk saat kadardı. Aslında onu karşılamak amacıyla havaalanına gitmek planlarım arasındaydı fakat Jungkook buna gerek olmadığını ve evde beklemem hatta ona lezzetli yemekler yapmamı istemişti. Tabii ki kabul etmiştim, dışardan yemesini istemiyordum ki onunla yemek yemek hoşuma gidiyordu, bunu da kaçırmak istemiyordum.
Güzel bir masa hazırlamıştım, yemekleri biraz daha fazla yapmıştım çünkü bugün bende fazlasıyla açtım. An itibariyle ise heyecanlı çünkü tam olarak az önce kapı çalmıştı. Yüksek ihtimalle ise oydu. Heyecan dolu bir iç çekişin ardından onu bekletmemek adına hemen gidip kapıyı açtım. Yüzünde ki gülümsemeyle anında içeri girdiğinde bana fırsat bırakmadan kapıyı kapatıp kollarını bedenime dolaması bir olmuştu. Sıkı sarılışına karşılık verip kollarımı bedenine doladığımda gözlerimin kapanması an meselesiydi.
Daha da sıkı sardığını hissetmiştim ardından başımda bir öpücük. Sonrasında kısık mırıldanışını duydum. "Çok özlemişim." Yeniden bir öpücük bıraktığında yüzümde gülümseme oluşması imkansızdı. "Bende çok özledim." Şu an en güvenli olduğum alandaydım ve rahatlık dolu bir nefes alıp vermiş, ardından geriye çekilip yanağına bir öpücük kondurmuştum.
"Hadi yemek yiyelim de sonra rahatça dinlen." Ona karşı koyma fırsatı tanımadan mutfağa ilerlettim. "Uçuşların nasıldı? Bir sorun çıktı mı?"
Uslu bir çocuk gibi peşimden gelirken beni cevapladı. "Evet." dedi sıkıntı dolu bir sesle. "Büyük bir sorun çıktı aslında." Söyledikleri kaşlarımın çatılmasına sebep olduğunda yemekleri tabaklara koyuyordum. O ise onu oturması için ittiğim sandalye de oturuyordu.
"Ne oldu? Çok ciddi bir şey mi?" Onun tabağını koyduktan sonra kendi tabağımı yerine koydum ve tam sandalyeme geçecekken bileğimden tutmasıyla ona doğru savrulmuştum. Ama Jungkook gayet rahat bir şekilde dengemi bulmamı sağlamış ve kucağına oturmamı sağlayarak kollarını sıkıca belime dolamıştı. Yüzlerimiz arasında az bir mesafe varken kendimi sakinleştirmeye çalışıyordum, onun o rahat haline zıt bir şekilde.
![](https://img.wattpad.com/cover/364484149-288-k713706.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
stars in your eyes | rosékook
Fanficçok kez aşık oldum, hiçbiri buna değmedi. kalbim kırıldı, yaşadığım; harika olduğunu düşündüğüm aşk hayatım, bana pek çok kez haddimi bildirdi. ama aşk ve sevgi farklıydı ve ben bu sefer çok güzel bir adam sevmiştim. herkese, her şeye değer bir ada...