benim minhom

27 2 0
                                    

Kimdi bu?

"Eğer gelirden kabul etmem ama nolur gel"

Felix'lere bunu deseydim bana aptal derdiler.
Ama boşver.

Hemen hazırlanıp şirkete gittim. Uzun zaman sonra Kore sokaklari çok güzel geliyordu.

"Hoşgeldiniz jisung bey"

"Dosyalar hazirmi yuna?"

"Evet efendim"

Yuna dosyaları verince incelemeye başladı. İşte yine başlıyoruz... Odamın duvarların camdan olduğu için bütün odaları görebiliyordum yani kim böyle bı tasarım yapardı ki? Tabiki babam. Hemen karşımdaki odada ben yokken burayı idare eden jennie vardı. Kore'de yaşarken bı kere gelmiştim o gün normal sandım ama sonradan anladım ki eteğini yukarı çekmesi,kıyafetini daraltmasi,topuklu giymesi,ve o iğrenç cilvesi beni etkilemek içinmiş. Ve şuan yine aynı şeyi yapıyordu. Kusucam.

"Jisungie"

Kafamı kaldırıp jennieye baktım ne ara odaya girmişti?

"Jennie hanım? Jisung bey şirketin başkanı konumunda ona ismiyle hitap ede-"

"Of anladım yuna oylesine dedi-"

"Öylesine demiyceksiniz."

Yuna'nin bu yönünu seviyordum hem saygılıydi hemde işinde iyiydi. Jennie boğazını temizleyip karşıma oturdu.

"Çok uzun zaman olmuş ne kadar büyümüşsun"

Hadi ama aramızda sadice 4 yaş var.

"Evet yıllar su gibi geçiyor"

"Yurt dışında evlendin diyorlardı ama ben yüzük göremiyorum?"

Şaşkınca yunaya baktım 'bilmiyorum' gibi bı hareket yaptı.

"Yalan haberler heryerde benim ağzımdan duymadan hiçbirseye inanmayın lütfen"

"O zaman kendi ağzınla anlat? Evlenmeyi düşünüyor musun?"

Tanrım bu kadına katlanamiyorum. Aslında istediği cevabı vericektim ama vazgeçtim.

"Evet. Hayatımda biri var jennie hanım lütfen şimdi işinize dönün ben yokken burayı idare ettiğiniz için teşekkür ederim ama artık ben varim ve sizde anlarsinizki çok fazla seye bakmam gerekiyor iyi günler"

Kadının yüzü buz kesmişti. İstediğim şeyde buydu. Ayağa kalkıp gitti.  Yuna'ya bakıp gülmeye başladım odalar en azından ses gecirmezdi.

"Ne oldu jisung bey?"

"Ne kadar şaşırdı gördünmu?"

"Hayatınızda biri yokmu yani"

"Tabikide yok yunaa sadice yüz ifadesini görmek için öyle söyledim HAHAHHA hadi ise devam. Gelirler ve giderler hangi dosyada"

"Bu dosyada"

Dosyayı açar açmaz yüzüm düştü. Gelirler den giderler çıkarılınca geri baya para kalıyordu. Şirketin kasasında bu kadar yoktu ama ? Hemen karar vermek istemiyordum çünkü babam 3 kere düşünmeden birine bişey söyleme der hep.

"Yuna ben yokken alinicaklari kim yönetiyordu?"

"Jennie hanım"

"Çalışanların maaşlari?"

"Jennie hanım"

"Projelere kullanılan para?"

"Jennie hanım"

"Kasa?"

"Kısacası herşey ile jennie hanım ilgilendi"

"Maaşlarda inme veya çıkma oldumu?"

"Aslında bikac yil geçtiği için ekonomiye bağli maaşlar çoğaltıldi"

"Ne kadar çoğaltıldi?"

"21000 won"

Ama bu çok az.

(Önceden dediğim gibi Kore parasiyla hiçbir bilgim yok bunu normal şekilde karşılayın)

Herseyi hesaplayip tekrar baktım ama hala çok büyük bı miktar eksikti. Bunu yapmak istemiyordum ama başka seçenek yoktu.

"Yuna derhal jennie'yi odama çağır"

"Peki efendim"

Bikac dk sonra jennie içeri girdi.

"Yuna sen çıkabilirsin"

"Peki efendim ihtiyacınız olursa ben burdayım"

Dedi ve çıktı jennie yine aynı şekilde karşımda dikildi

"Jennie hanım gelir gidersen,maaşlardan,projelerde kullanılan paralardan ve bankadan sizmi sorumluydunuz?"

"Evet hepsiyle ben ilgilendim"

"Direk konuya giricem o zaman, bankada para eksik. Hemde çok büyük miktarda."

Jennienin gerildiği her halinden belliydi.

"Sizin bu konu hakkında bilginiz  varmiydi yokmuydu?'

"E-efe-"

"Varmiydi yokmuydu jennie?

Başını eğdi. Tahmin ettiğim gibi. Babam bu kadına nasıl guvenebilmiski?

"Jennie bana evet yada hayir diyceksin ve yalan söylersen hiç istemediğin şeyler olur"

"Tamam"

"Kendine fazladan paramı aldın?"

Bunu dememle çok hızlı nefes almaya başladı.

"JENNİE"

iş yerinde acıma yoktu. Babam böyle öğretmişti. Ve babam burda olsa eminim daha kötüsünü yapardı.

"E-evet"

Bunu demesini beklemiyormus gibi üzüldüm.

"Kavuldun."

Bı saniye bu böyle bitemez.

"Kovuldub hatta şirketten çaldığın parayı geri vericeksin hemde bugün."

"Jisung bey bunu yapamam lütfen iş bulmam çok zo-"

"Onu daha önce dusunucektin jennie. Bugün bitmeden parayı atmış ol. 900.000.000 won."

Odadan çıkmıştı. Böyle yapmak gerçekten kötü hissetiriyordu ama bir kere yapan neden tekrar yapmasın?

Yarım saat sonra babam aradı

"Alo baba"

"Jennie'yi istenmi kovdun?'

"Evet"

"Neden?"

"Şirketten para çalmış hemde 900.000.000 won"

"Bunu nasıl fark etmemisim.."

"Ama neyseki parayı bugün aticak"

"Seni iyi yetiştirmişim."

"Çok zor oldu ama oldu şimdi kapatmalıyim baba"

"Ha bu arada bu gün bı mimar gelicek yeni bı projeniz var"

"Tamam baba görüşürüz"

Öğle yemeği için dışarı çıktım. Lisede beraber gittigimiz dönerciye gittim. Herşey aklımda canlaniyordu ve bizim oturduğumuz yer hala aynıydı.

Şirket'e gittiğimde yuna beni bekliyordu.

"Jisung bey minho bey geldi"

"O kim?"

"Mimarmis"

"Peki odama çağır"

Tek minho benim minhom değildi sonuçta. Mimar içeri girdiğinde dosyalara bakıyordum.

"Hoş geldi-"

Kafamı kaldırıp baktığım kişi minhoydu. Benim minhom.
-
Bölümleri daha hızlı atimmi?

Uncolor-minsung Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin