-CONTROL, halsey
LUNCH, billie eilish
MAD HATTER, melanie martinez
ME AND THE DEVİL, soap&skin
WHO IS SHE?, i monster~Tom Riddle~
Bir şeyin sana verilmesi ve ona kanla, savaşla sahip olmanın verdiği hissiyat asla aynı değildir.
Basiliks bana itaat edercesine önümde eğildiğinde, aklımda onun itaatinin; bana Salazar'ın bir hediyesi mi yoksa kontrolüm altındaki onlarca insanın kanıyla sahip olduğum bir güç mü olduğunu düşüncesi vardı. Cevabım basitti, sahip olduğum hiçbir şey bana verilmemişti. Hepsini ben kendi gücüm ve zekamla, tırnaklarımla kazıyarak kazanmıştım.
Varisliğim kanımdaydı ama geri kalan her şey bana aitti. Savaşarak kazandığım hiçbir şeyi soyuma borçlu değildim.
Basiliskim açtı ve onu düzenli aralıklarla beslemem gerekiyordu. Tercihi canlı insanları kovalayarak yemekti ve ona saygı duyuyordum. İç çekerek ona getirdiğim muggle kadını lağımda kovalaması için izin verdim. Basilisk anında kadının peşinden süründü. Elime bulaşan kanı pantolonuma silmeye çalıştım ama işe yaramadı, aksine kan ellerime iyice yayıldı.
Kadının acı dolu çığlığı Sırlar Odası'nda yankılanınca istemsizce yüzümü buruşturdum. En azından birimizin arzuları dizginlenmişti ve birimiz bu gece kana doymuştu.
Boynumu kıtlattım ve seri adımlarla Ortak salonun yakınlarında bir koridora açılan gizli geçide ilerledim. Kapıyı açtım ve arkamı dönüp gizli kapıyı tekrar eski haline getirdim.
"Bir şeyler karıştırdığını biliyordum." Duyduğum soğuk kadın sesiyle irkilerek arkamı döndüm. Siktir.
Bu koridorun bugün ve bu saatlerde boş olması gerekiyordu. Lanet olası bir öğrencinin burada olmaması gerekiyordu!
İşin kötü tarafı yalnızca bu da değildi. Onu tanıyordum, onun da beni tanıdığını biliyordum. Cordiela Kahrolası Black'i herkes tanırdı. Orion'un sinir bozucu ve ondan yalnızca on bir ay küçük kardeşiydi.
Kardeş demeye bin şahit isterdi çünkü kendisi şeytanın öz çocuğuydu.
Benden pek hoşlanmazdı.
Ben de ondan hoşlanmazdım.
"Black. Bu saatte yatakhanende olman gerekiyor. Yoksa senden puan mı kırmalıyım?" Sakin kaldım. İçten içe gergindim ama böyle bir durumda paniklediğimi belli edemezdim. Cordiela mutlaka başıma bela olacaktı. Bina başkanlığı yetkimi kullanmak için uğraştım ama o lanet olası bir Gryffindordu!
Bir profesöre şikayet etmesi olasıydı. Ailesine söyleyebilir ve Orion'un ordumdaki yerini riske de atabilirdi. Zihnimden onlarca plan dönüyordu ve hiçbiri hoş değildi."Cesaretin varsa puan kırarsın." Dedi meydan okurcasına kanlı ellerime bakarak. Lanet olası kız, insanları nasıl tehdit edeceğini elbette ki biliyordu.
"Açıklama yapmamı bekliyorsan, yapmayacağım." Omuz silkti ama hâlâ ellerime bakıyordu. Bu durum rahatsız ediciydi. Başıma bela olacağına emindim, benden hiçbir zaman hoşlanmamıştı. Orion'u sürekli ordumdan uzaklaştırıyordu.
"Sen varissin, öyle değil mi?" Kısa bir an irkildim. Bu öylesine ani bir varsayımdı ki duygularımı gizlemeye vaktim bile olmamıştı.
"Ne?" İstemsiz tepkimle Cordiela kahkülünü düzeltti ve bana bir adım yaklaştı.
"Orion'un neden senin gibi bir melezle birlikte olduğunu bir türlü anlamıyordum. Açık konuşalım, bizim gibiler senin gibiler için birkaç beden büyük..." Yüzü ifadesiz duruyordu ama dudaklarında oluşmaya hazır bir tebessüm vardı. Gözlerimi devirdim, normalde olsa ona haddini bildirirdim ama beni mahvedebilecek kadar şey görmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Brain and Heart - Tom Riddle
FanfictionCordiela. Ella. Şeytan. Deli. Black. Cesur. Aptal. İnsanlar bana çok uzun sayılmayan ömrümde pek çok şey dediler. Hoşuma gitti veya gitmedi, yine de dediler, engel olmadım. Fakat tek bir şeyi demeye ağızları varmadı; güçsüz. •Wrt, bbulutlaratutsak• ...