2.Bölüm

43 1 0
                                    

Kutudan çıkardıklarımı geri kutuya tıktım. Resimleri ve cd'yi alıp odama çıktığımda nefes almak için gecenin 3'ünde camı açtım.

Kış mevsimindeydik. İçeri giren soğuk havanın herşeyi uçuşturması bile umrumda değildi.

Resimleri daha dikkatli incelediğimde ikizim olduğunu düşündüğüm kızla hiç benzemiyordum. Sarı saçlarımız ve mavi gözlerimiz onda daha dikkat çekici duruyordu. Kıskanmıştım..

Ona baktığında vücudundaki tek renkli şey gözleri, saçları ve bordo rujuydu..

Giydiğim cıvıl cıvıl kıyafetler göz ve saç rengimi vurgulamıyordu. Dudağıma ruj sürmekten hep kaçınmış, bir parlatıcıyla yetinmiştim.

Dikkatli bakınca, o kız benden daha güzel duruyordu.

Dolabıma yönelip kendimi ona benzetmek için siyah bir şeyler aradım.

Dolabımda bulabildiğim tek siyah kıyafet, ultra mini siyah eteğimdi. Eteği giyip, siyah çorabı geçirdim. Başka siyah kıyafetim olmadığını biliyordum..

Babamın odasına yönelip siyah bir şeyler aradım. Dolabını ilk defa açıyordum ve herşey babamın tarzındaydı. Siyah bulamayacağımın düşüncesiyle dolabı kapatırken, gözüme takılan şey, en kenarda duran kadın ceketiydi.

Siyah zımbalı ceketi alıp odama koşarken, çoktan merdivenlerde üstüme geçirmiştim.

Eğer annemle babam, ikizimle ben bebekken ayrıldılarsa bu ceket Gece'nin olmalıydı.

Aynaya baktığımda bariz oluşan tek fark saçlarımın renginin daha belirgin olmasıydı.

Kızın resmine baktığımda, gözlerini güzel gösteren şeyin eyeliner olduğunu fark etmem uzun sürmemişti.

Uzun bir eyeliner çekip bordo ruj arama çabalarına girdim.

Bende bordo ruj olması, dışarı bu şekilde çıkmam gibi bişeydi.

İmkansızdı.

En koyu renk olarak belirlediğim kırmızı ruju dudağıma sürdüm.Ev topuzu yaptığım saçları açtığımda düz saçlarım omzuma dökülmüştü. Ellerimle saçlarımı karıştırıp sokak imajı verdim.

İşte şimdi, ikizime benzemiştim.

Gecenin yorgunluğu hala üstümdeyken, ikizime benzeme çabalarım beni iyice yormuştu. Camı kapatıp kendimi yatağa attığımda düşündüğüm şey 'benim bu olmadığımdı'.

"Doğa"

"Hı"

"Uyuya kalmışsın, bu ne hal bitanem?"

Babamın sorusuyla gözlerimi kırpıştırıp üstüme baktım. Siyah kıyafetler hala üstümdeydi.

Babamın yüzünden tedirginlik okunuyordu. Masanın üzerindeki resim ve cd'ye göz ucuyla baktığımda hala ordalardı. Görmeme ihtimaline karşı tanrıya şükrederken babam ısrarla beni süzüyordu.

"Ben sadece ikizime benzemeye çalışmıştım"

Sesim istemeden de olsa kırgın çıkmıştı. Babamın gözleri büyürken tedirginliği artıyordu.

"İkizin mi?"

"Evet baba, herşeyi biliyorum. Sana her annemi sorduğumda odana çekilip sesli müziklerle sabahlara kadar sarhoş olup o kutuya bakıp sonrada sızamazsın. Artık bir şeylerle yüzleşme vakti geldi."

Kendi cesaretime hayran kalmışken babamı ilk defa bu kadar üzgün görüyordum.

"Annen metal müzikten hoşlanırdı, ben her zaman klasik müzikle ilgilenmiştim. Bi gün arkadaşlarım müzik zevkimi değiştirmek için beni rock konserine götürdüler. Klasik müzikten hoşlanmayan kişilerdi ama ben rock müziği sevememiştim. Annenle orda tanıştık. Evlenmek ona göre saçmalık olsada, benim için kabul etmişti. Siz doğduktan sonra müzik zevklerimiz, tarzlarımız yüzünden kavga ettik. Ben evde her saniye klasik müzik çalmasına alışkınken annen her saniye yüksek sesli müzikler istiyordu. Ayrıldık. Seni alıp Türkiye'ye döndüm. Annen ve kardeşini Amerikada bıraktım. Siz 6 yaşınıza girdiğinizde annen ve ikizinde İstanbul'a taşındı."

Dün gece içtiği içkiler yüzünden hala kızarık olan gözlerine baktım, yoksa ağladığı içinmi kızarmıştı?

Seyiren çenesinden ağlamak üzere olduğunu hissettiğim babamın göz bebekleri kısılmıştı. Bu konuda iki kelime daha etsek, hüngür hüngür ağlıyacağını biliyordum.

"Erkekler ağlamaz baba" sesimdeki tını farklıydı. Sessiz çıkan sesim kırık gibiydi. Ellerimle gözlerinden akan bir kaç damla yaşı silip gülümsedim. Yatakta kenara kaydığımda babamda çoktan yanıma uzanmıştı.

"Annene benzemişsin"

Gülümsedim.

***

Televizyonun sesi evi doldururken göz kapaklarım uykuya yenik düşmek üzereydi. Oysa ki babam beni uyandıralı 2 saat bile olmamıştı. Öğlen saatlerinde olduğumuzu düşünmemi sağlayan sıcak güneşin ışıkları perdeyi delercesine geçip, gözlerimin odağını buluyordu. Sinir bozucu dakikaları destekleyen, televizyondaki filmin konusuydu. Filmdeki karakterlerin ağlaması, seyircileri ağlatmıyor aksine uykusunu getiriyordu. Gözlerimi ovuşturduğumda parmaklarıma dün gece sürdüğüm eyeliner bulaştı.

Lanet girsin.

Makyajdan ve siyah kıyafetlerden oluşan karamsarlık duygusu olmaması gereken uykumu daha çok getiriyordu.

Odama çıkıp makyajımı temizledim, üstümdeki siyah kıyafetleri çıkartıp Gece'nin ceketini özenle dolabıma koydum.

Siyah kıyafet, dolabımda sırıtmıştı. Rengarenk dolabıma, yakışmamıştı sanki. Gökkuşağının 7 renginden birinin siyah olması kadar komik durmuştu belki de.

Evde klasik müzik yerine ölüm sessizliği vardı. Buna alışık değildim.

Kısa bir duş alıp masanın üstündeki resim ve cd'yi anahtarlı kutuma koydum.

Ne zaman düşünmek istesem duşa girerdim ve rahatlardım ama şimdi aldığım duş beni rahatlatmak yerine germişti, çünkü düşündüğüm şeyler hiç te iç açıcı değildi, aksine her zerresinden karamsarlık damlayan düşüncelerdi.

Çello'mu elime alıp evin içine klasik müziğin yayılışını dinledim.

Anasınıfında her türlü müzik aleti önüme koyulmuştu, ve benim dikkatimi çello çekmişti. Bilmiyorum, belki de babamda gördüğüm bir müzik aleti olduğu için olabilirdi. Herneyse rahatlatıyordu ruhumu ve bedenimi işte..

Elimdeki çello'ya baktım, babamın uzun süre önce doğum günümde aldığı bir hediyeden ötesiydi. Son 2 gün dışında yaşadığım rengarenk hayatımı yansıttığım en değerli eşyamdı. Her durumda yanımda olmuştu, anne gibi..

Kapıda bir silüetin belirmesiyle yerimden zıpladım diyebilirim, hadi ama ! Evde yalnız olduğumu sanıyordum, babamda nerden çıkmıştı?

Korkudan saçlarıma giden elimi indirip, dudaklarımı kemirmeyi bıraktım. Etrafımda bir tur dönüp babama baktım.

Kapıya yaslanmış, gülümseyerek 2 uçak bileti sallıyordu.

Babama doğru koşup biletlere göz attım, engel olamadığım çığlığım mutluluk saçan gözlerimden okunuyordu.

İstanbul'a gidiyorduk..

EĞER YAŞARSAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin