-8-

625 46 5
                                    

Yemeğe hazırlanırken o kadar hevessizdim ki, bir günümün sadece bir günümün olaysız ve mutlu geçmesini diliyordum.

Sanırım son 3 senedir en son Barış'la tanıştığımız gün gerçektem mutlu hissetmiştim kendimi. O günden beri ne ben ne de Barış gerçekten mutlu olamamıştık, gerçi Barış'ın çok iyi ilerleyen bir futbol kariyerine sahipti, kazandığı maçlar, alınan kupalar onu mutlu edebiliyordu. Ama beni, maalesef.

"Hadi be kızım, hızlı ol geç kalıcaz. "

Banyo da o kadar çok vakit geçirmiştim ki Barış'ın seslendiğini bile son anda farkettim. Son kez aynada kendime bakıp banyodan çıktım, Barış garip ama takım giymişti, neye gidiyorduk böyle, Barış'a takım giydirecek ne vardı bu kadar?

Beni baştan aşağıya süzdü ilk önce sırıtıp ıslık çaldı sonra bir anda ifadesi donuklaştı ve göğüs dekoltemle öylece bakıştı.

"Ne oldu, beğenmedin mi? "

"Çok beğendim. " yutkundu "ama başkası beğensin istemem, en azından şu önünü kapatsan biraz. "

Bu kadar kibar olması beni şaşırtıyordu genelde 'bu ne amına koyayım, götünü de aç istersen' veya 'dışardan çok mu gavat duruyorum? " derdi. Onun için şuan ki sözleri çok normal ve hatta kibar gelmişti. Başına güneş mi geçmişti bunun?

"Şey, tamam çengelli iğne takabilirim. "

O kadar tatlı söylemişti ki, nedense yapasım gelmişti. Elbette yanımda çengelli iğne taşımadığım için resepsiyondan isteyecektim.
Elini tutmam için elini uzattı, birlikte odadan çıktık, ilk önce resepsiyona uğradım iğne rica ettim ama hiç kimsenin şuan da iğnesi olmadığını söyledi.

"Tamam sorun yok. Yanında ben varım. "

Gerçekten bugün beni şaşırtıyordu, acaba sabah ki tavrım işe yaramışmıydı?

Otelden çıktık ve Barış'ın buraya geldiğimiz de kiraladığı araca bindik, gideceğimiz yer uzakmıydı bilmiyordum ama önemli bir yemek olduğu kesindi.

Arabadayken bir süre Barış'ı izledim. Şuan ki tavırları bana ilk sevgili olduğumuz zamanları hatırlatmıştı, ne garip sanki çok uzun yıllar geçmiş gibiydi üstünden. Oysa sadece 3 yıl olmuştu, sanki farklı biriyle sıfırdan bir ilişkiye başlamışım gibiydi, ama uzun zaman sonra ilk defa bugün eski Barış'laymışım gibi hissetim kendimi.



••••

2021, nisan

Sınavlarım bitmişti, bir kaç ders harici de baya iyi geçmişti finalde veririm artık. Mutluydum yani baya rahattı kafam, hiç birşey düşünmeme gerek yoktu hem Erkan'lar falan baya güzel bir plan yapmıştık. Erkan'ın Rize'den arkadaşı Keçiören'de futbol oynuyormuş ve bugün önemli bir maçı varmış, aslında futbol'dan hiç anlamazdım yani yakışıklı bir kaç futbolcu için arada bakardım ama o kadar yani asıl bana cazip gelen maçtan sonra Nurçin'in amcasının pavyonuna gitmekdi. İşte o cidden güzeldi.

Stadyum'un önünde indiğimiz de Aslı, ben, Nurçin kol kola Erkan ve Samet'i takip ettik Samet'le Nurçin sevgiliydi ama buraya gelmeden arabada baya bir kavga etmişlerdi, konu da Nurçin'in Samet'in kavgalı olduğu çocuktan not istemesiydi. Biriyle şöyle olucağıma tek başıma kedilerimle ölürüm daha iyi.

Erkan bizi ayrılan bölüme doğru götürdü maç daha başlamamıştı, sahada antreman gibi birşey yapıyorlardı herhalde Erkan birine el kol yaptı, bu herhalde bahsettiği arkadaşıydı.

"Ay, Ceylin çocuk çok yakışıklı ya baksana. Tam benim tipim. "

Aslı Erkan'ın arkadaşından bahsediyordu herhalde, dönüp baktığım da o kadar da yakışıklı değil diye düşündüm. Yakından görmemiştim sonuçta.

aşk böylemidir? - barış alperHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin