01. aldattın mı beni?

18 5 6
                                    

aldattın mı beni? bunu yaptın mı bana?
bir şey söyle. durma öyle.
sakladın mı benden? ihanetin neden?
bir şey söyle. bakma öyle.

 bakma öyle

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


---

Jimin, sabahın erken saatlerinde bir adım daha aceleciydi. Elinde taze demlemiş bir kahve ve sevdiği kimbaplar vardı. Bu küçük sürprizlerle sevgilisi Haejin’in yüzünü güldürmek istiyordu. Yüzünde mutlulukla karışık bir heyecan vardı; Haejin’in yanında geçireceği bu hafta sonu, belki de bir yılın en güzel anı olacaktı.

Kapı ziline nazikçe dokundu. Bir süre sonra kapı açıldı ve Haejin, normalde olduğu gibi gülümseyerek Jimin’i karşıladı. Ama Jimin’in gözleri, her şeyin mükemmel olduğunu düşündüğü bu anı, Haejin’in yüzündeki huzursuz ifadeyi fark etmeye engel oluyordu.

İçeri geçerken, Jimin mutfakta bir yudum kahve içmek ve Haejin’in gününü paylaşmak için her zamanki gibi yumuşak adımlarla yürüdü. Ancak, mutfakta Haejin’in telaşlı halini görünce Jimin, bir şeylerin yolunda gitmediğini hissetti. Telefon ekranında parlayan bir mesaj ve Haejin’in telaşı Jimin’in gözüne çarptı. Ama Haejin hiç bir şey olmamış gibi lavobaya gideceğini söyleyip mutfaktan çıkmıştı. Jimin bir kaç gündür bir şeyler olduğunun farkındaydı ama aklındaki şeyin doğruluğunu kabul etmek istemiyordu. Belki sadece yanlış düşünüyordu. Belki Haejin sadece fazla meşguldü, Kore deki işleri yoğunlaşmıştı ve her şeyle ilgilenmek zorundaydı.

Masada duran telefona bakmak istemiyordu ama bir yandan da içindeki sesi dinlemek istiyordu.
Telefonu aldı zaten bildiği şifreyi girdi fakat telefon açılmamıştı. İçindeki sıkıntı giderek büyürken ekrana düşen bildirimle dona kalmıştı. Tanımadığı bir isimden gelen 'dün gece çok güzeldi, tekrarlayalım' mesajı Jimin’in aklındaki şeyi doğrulamıştı.

Jimin’in gözleri dolmuştu. İçeri giren Haejin, ilk başta Jimin’in elindeki telefonu daha sonrada yüzündeki ifadeyi fark etti, yavaşça yanına yaklaştı.

“Jimin, bu… bu…” Haejin kelimeleri bulmaya çalıştı, ama sözcükler dudağının ucunda donakalmıştı.

Jimin, derin bir nefes aldı ve kahve fincanını masaya koydu. “Sana inanmak istedim, ama bu…” dedi, sesi titreyerek.

Haejin, gözyaşlarını tutmaya çalıştı. “Sana her şeyi açıklamak zorundayım,” dedi, ama Jimin’in gözleri, açıklamalardan çok daha fazlasını bekliyordu.

Jimin, bir an sessizlikte kaldı. Onun için dünyanın en ağır yüküydü.

Haejin’in açıklamaları bir kenara bırakıldığında, Jimin yalnız başına kapının önüne oturdu. Gökyüzü bulutlarla kaplanmıştı ve Jimin’in gözleri, düşen ilk yağmur damlalarıyla birlikte temizlenmeye çalışıyordu.

Yanına gelen Haejin’in yüzündeki üzüntü ve pişmanlık karışımı ifadeyi görünce, içindeki karmaşa daha da büyüdü. Kalbinde bir boşluk oluşmuştu; sevdiği kişinin kendisine sadık olup olmadığı konusunda derin bir belirsizlik içindeydi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 10 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

yasak bira min yoongi // yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin