Translate Jeon|Taekook

~3~

"Nasıl yani işe alındım mı?" demişti sesindeki heyecanı gizleyemeyerek. "henüz değil şuan sadece ön seçmeleri geçtiniz ancak diğer görüşmeyi Bay Kim'in kendisi yapacak ve onun yanında benimle konuştuğunuz gibi konuşmamanızı tercih ederim çünkü sizi anında kapının önüne koyar" demişti manalı bir bakış atarak.

Fazlasiyla mahcup hissetmisti Jungkook o an kendini çenesini tutamamıştı yine ancak umrunda değildi ÖN ELEMELERI GEÇMİŞTİ HEMDE ILK DEFA!

odadan çıkana kadar sakinliğini korumuş ancak çıkar çıkmaz zıplayıp dans etmeye başlamıştı ve onu izleyen insanları hiç umursamıyordu. Jungkook her zaman böyle bir insandı

"Sağ ayağında bir problem var sanıyordum?"

Ve Jungkook'un ölmek istemesine sebep olacak o ses kulaklarında çınlamıştı adeta...

.
.
.
.
.
.

Duyduğu sesi idrak edemeden etrafına bakınmaya başlamıştı Jeon Jungkook, kendini camdan atacaktı başka çaresi yoktu .adam yalanını öğrenmişti kendi arabasının borcunuda Jungkook'a ödetirdi o yüzden ölmek en doğru şeçimdi Jungkook için.

"Hey sana diyorum? Ne o bu seferde dilsizim yalanını mı söyleyeceksin?" demişti adam elini Jungkook'un gözünün önünde sallayarak. diğer adaylarda onları izliyordu meraklı gözlerle

"Bence bu konuyu konuşarak halledebiliriz" demişti Jungkook ve karşısındakini tatlı gülümsemesiyle tavlamaya çalışmıştı ancak adamın yüz ifadesinde hiç bir değişiklik yoktu.

Jungkook yüzündeki gülümseme anında solarken tekrar mırıldanmıştı ağzının içinden. "sanırım halledemeyeceğiz" demiş ve başını yere eğmişti.

Karşısındaki adam ise tek kaşını kaldırmış önündeki genci izlemeye devam ediyordu ,gerçekten bir sorunu olmamasına sevinmişti ancak yalan en nefret ettiği şeylerin başında gelirdi.

"Benimle gelin bay jeon,anlaşılan kaza masraflarını tekrar gözden geçirmemiz gerekecek." demişti tek kaşını kaldırarak.
"O konuyu halletmemiş miydik ya" dedi Jungkook kafasını kaşıyarak alttan alttan Karşısındaki adama bakıyordu. "demekki halledememişiz" son sözünüde söyleyerek ilerlemeye başlamıştı adam.

Jungkook'da boynu bükük bir şekilde onu izlemeye başlamıştı. bu adamın burada ne işi vardı ki şirketin ortağı falan mıydı? "Bay Kim çıksa ne gülerim ha" diye kendi dediğine gülmüş sonra tekrar ciddi bir tavıra bürünerek önünde ki adamı takip etmişti.

Bir süre sonra asansöre ulaşan ikili hiç bir şey demeden içine girmişti, tabii haşmetli adamın bakışları Jungkook'u ezmeye yeterli oluyordu.

Jungkook sürekli boynu bükük gezdiği için adamın hangi kata bastığına bile dikkat etmemişti, şayet en üst kata basıldığını fark etseydi kesinlikle kendini asansörden dışarı falan atardı.

"Buraya ne için geldin?" Asansör haraket ederken adam sessizlikten faydalanıp yöneltmişti bu soruyu. "iş görüşmesi için"

"Çevirmen misin?" "Eğer işe alınırsam evet olacağım" "kaç dil biliyorsun?" Jungkook kafasını kaldırıp adama bakmıştı ."sen beni mi sorguluyorsun?"
"Hayır sadece merak ettim" demişti karşısındaki adam ellerini ceplerine koyup.