" Beyefendi biz ne içmeye karar verdiğimizde sizi tekrar çağıracağız" demişti Jungkook sahte bir gülümseme ile.
"Durun lütfen bu genç beyefendilerin içkilerinide biz ısmarlamak isteriz"
Garsonu durduran o ses...
Ortama bir sis gibi çöken o ses...
Jungkook'un yok olmak istemesine sebep olan o ses....
.
.
.
.
."Yok beyefendi ben almayayım müslümanım zaten" diye mırıldandı Jungkook, şuan en son birlikte olmak isteyeceği kişi buradaydı ve kendisini çok rahatsız hissediyordu. Pekala iş yerinde havalı havalı konuşmuş olabilirdi ama onlar o an için geçerliydi ve şuanda karşısında elleri cebinde bir şekilde ona bakan Kim Haşmetli Taehyung onun utanmasına sebep oluyordu, sorun şu ki Jeon Jungkook utanmaz ve iflah olmaz bir gençken şuan karşısındaki beyefendiden bu kadar utanmasının sebebini asla kestiremiyordu. Dalga geçerken gerçekten aşık mı olmuştu lan?
"Daha geçen ay kliseye günah çıkarmaya gittin amına koyayim Ah!!" Seok Jin'in sözleri Jimin'in koluna vurmasıyla son bulmuş ardından Jungkook'un bakışları yüzünden kafasını masaya eğmek zorunda kalmıştı.
"Senin aksine dürüst arkadaşlarında varmış Jeon" dedi hâlâ ayakta bekleyen adam alay ederek.
Jungkook daha fazla rezil duruma düşmemek için en iyi yaptığı şeyi yaparak karşısındaki adama gülümsemiş ve yanındaki boş koltuğu göstermişti. "Otursanıza Bay Kim ayakta kaldınız"
"Eh madem çok ısrar ettiniz oturalım madem" demiş ve özellikle Jungkook'a yakın kısıma oturmuştu Kim Taehyung.
"Tanıştırayım bu yakın arkadaşım Min Yoongi aynı zamanda şirketin satış müdürü" diyerekten yanındakı açık sarı saçlı adamı göstermişti.
"Memnun oldum" diyerek elini karşı masadan bir ahtapot misali uzatan ise arkadaşı Jimin'den başkası değildi.
"Yavşak" diye içinden mırıldantıktan sonra tekrar başını karşısındaki adama çevirmişti Jeon Jungkook.
"Bunlarda benim arkadaşlarım Park Jimin, Kim Seok jin"
"Siz bana World wide Handsome'da diyebilirsiniz" diyerek araya girmişti Jin.
Onun bu atılımına ise Taehyung gülerek kafa sallamıştı.
Jungkook ise arkadaşına yüz karası dermişcesine kafasını sallamış ve son kalan arkadaşını göstererek tekrar konuşmuştu. "Bu da Jung Hoseok hatta kendisi şirketinizden Kim Namjoon'un yakın arkadaşı olur"
"Demek Namjoon bu yüzden sen konusunda bana bu kadar fazla ısrar etti bunu torpil mi saymalıyım?" dedi Kim Taehyung bir eli dudaklarındayken, kabul etmek gerekirse Jungkook'a bu hali çok seksi gelmişti ve üstüne atlayabilirdi ancak şuan torpil konusu yüzünden çingeneleşmesi gerekiyordu.
"Ne alakası var be demekki görmüş adam bendeki cevheri bu yüzden ısrar ediyor"
"Tamam bir şey demedim sakin" dedi Taehyung ellerini havaya kaldırarak. "sonuç olarak iyi olan alınacak işe"
"Yani ben" dedi Jungkook umursamaz bir şekilde önüne gelen içkisini yudumlarken. "ego desen boyundan büyük"
"Ego denmez canım ona, özgüven denir" dedi Jungkook slayy davranmaya çalışarak ."aynen ondandır" diyerek karşılık verdi Taehyung aynı şekilde.
O sırada masada bulunanlar ise bu ikiliden tamamen soyutlanmış ve kendi sohbetlerine dalmışlardı, Yoongi bile sohbetten fazlasıyla eğleniyor gibiydi Pembe saçlı oğlanın heyecanla anlattıklarını dinliyordu pür dikkat.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Translate Jeon|Taekook
Fanficünlü Ceo Kim Taehyung'un başı Jeon Jungkook ile dertteydi ancak o bu dertten hiç şikayetçi değil aksine memnundu, ilişkiyi bir oyun gibi gören ikili arasında süren tatlı atışmaların onları nereye götüreceği hakkında ise hiç bir fikirleri yoktu.