3.Bölüm

3 0 0
                                    

Dört gündür ağlıyordum peki nerde mi ağlıyordum? Baranın başında ağlıyordum kimse gelmiyordu kimse yoktu şu andada akşam olmuştu arkadan araba sesleri geldi umursamadım arabadan inene miraçta son derecede sinirliydi yanıma gelince önümde durdu " ağlamayı Kes," dedi " senden nefret ediyorum," dedim " bende senden nefret ediyorum," dedi " bırak o zaman bırak." Diye bağırdım " bırakamam," dedi " eziyet etme o zaman." Dedim " düşmanımın kızısın," dedi " benide vur o zaman öldür benide öldür eziyet çekeceğime ölmek istiyorum ya öldür beni." Diye bağırdım " daha değil," dedi beni omuzuna alıp arabaya bindirdirdi oda bindi ve arabayı çalıştırdı.

Eve geldiğimizde yine beni omuzuna aldı içeri soktu odaya girince beni direk yatağa attı " dört gündür onun için mi ağladın," dedi " evet lan evet onun için ağladım onun için nefes alamadım," dedim kemerini çıkartı " ben aldırıcam sana o nefesi," dedi ve vurmaya başladı " yeter miraç yalvarırım yeter," diye mırıldandım güçüm yoktu nefes alamıyordum dört günde kabuk bağlayan yaralarım yine kanamaya başladı canım yanıyordu saçlarımdan sürükledi ve beni giyinme odasına fırlattı " sevgilimin ve bebeğimin yanına gidiyorum evet mary Atalay duy evli olduğun adamın sevgilisi ve bebeği var." Deyip gitti ağlamaya başladım canım acıyordu ruhum içime sığmıyordu kalbim sıkışıyordu ölmek üzereydim " baran nolur benide al nefes alamıyorum bu adam beni gün geçtikçe öldürüyor." Diye fısıldadım ve çok geçmeden gözlerim kapandı.

Aradan bir ay geçmişti aynı eziyeti çekiyordum canım acıyordu odadan çıktım babamlara gidecektim çare olurlar mı bilmiyordum ama birazcık bile kafamın dağılmasını istiyordum. Odadan çıkıp aşağı indim kimseye bakmadım ve konaktan çıktım yürümeye başladım araba ile gitmeyi bilerek istemiştim yürümeye devam ettim ama arkamdan biri geliyordu umursamadım burnuma bir bez kapatıldı sonra...sonrası yok.

Uyandığımda karşımda bir bilgisayar vardı ekranda benim ailem ve miraç ile ailesi vardı benim uyandığımı görünce " kızım." Dedi direk Ertuğrul bey " kızım demeyin bana." Dedim odaya göz attım evet işkence malzemeleri ve beni izleyen iki koruma odaya biri girdi ultra yakışıklıydı orası ayrıda neyse " ben işkence çekmekten yoruldum bari durunda yaralarım kabuk bağlasın." Dedim adam güldü ve arkama geçti ellerini omuzlarıma koymasıyla inledim " çek ellerini." Dedim direk ellerini çekti " bırak lan karımı," dedi ekrandaki miraç kahkaha attım " pardon hangi karın Miraç iti hata bak bir daha dim it sonuçta ölücem dimi." Dedim " sen ne hadle bana it dersin," dedi güldüm " düşmanının kızı olarak miraç düşmanının kızı olarak." Dedim arkamda ki adam sağıma geçti " naber fıstık." Dedi yanağımdan makas aldı " o eline koluna sahip çık." Dedim " anladım sinirlisin." Dedi " anladığın için teşekkür ederim." Dedim " ne demek." Dedi ekrana baktım " bırak kızımı it." Dedi Ertuğrul bey " ben sizin kızınız değilim öldür beni bu bir emirdir şimdi öldür," dedim " bana emir vericek gücü nerden buluyorsun kar çiçeği." Dedi " iyi emir versem yapmazsın o zaman rica ediyorum beni öldürürmüsün." Dedim " sakın dokunma karıma," dedi miraç güldüm " dokunmadan öldür." Dedim " öldürme lan öldürme," dedi miraç " haklı o varken beni öldürmek sana düşmez çağır onu o öldürsün," dedim adam arkama geçti " bu kızın vücudundaki izlerin sebebi senmisin miraç ağa." Dedi adam kahkaha attım " ta kendisi." Dedim " ben asla öyle bir şey yapmadım." Dedi miraç " Allah aşkına öldürün şunu ya bunun yaşaması insanlığa zarar ayrıca baranı öldürende Miraç'tı hatta dört gün boyunca beni baranın cesedi ile bıraktı." Dedim arkamdaki adam durgunlaştı elleri durdu Ertuğrul beye baktım " benim iki babam oldu ama ikisindende bir hayır görmedim ikiside beni tanımadığım adamların eline bıraktı," dedim " tıpkı oğlunuzun dediği gibi alışım ben," dedim göz yaşlarım akmaya başladı " kapatın kaydı," dedi adam korumalar kaydı kapattı adam önüme geçti " Çakır ben neyse geç bunları, gerçekten seni döven miraçmıydı." Dedi " evet," dedim arkadaki korumaya baktı " alın kızı benim eve götürün." Dedi Çakır koruma ellerimi çözdü ve beni ordan çıkardı,

Yazar:
Çakır iki  yıldır bu Mary  peşindeydi ve aşkından deli divane olmuştu. Ama miraçla evlendiğini duyunca ondan nefret etmeye çalışmıştı ve etmiştide başka bir adamın karısına göz koyamazdı Mary' nın vücudundaki yaraları görünce içi acıdı sanki bir el kalbini sıktı nefes alamadı ama o düşmanının kızıydı ve yine düşmanının karısıydı onu öldürmeyi düşünüyordu ama Mary anlatmaları ile içi sızlamıştı Mary odadan çıkması ile sandalyeye çöktü onun kar çiçeğine kıymışlardı gözünün önünde sevdiği adamı öldürmüşlerdi Mary bedenselde ruhsalda nasıl iyi olabilirdiki zaten her yeri yara bere içindeydi kar çiçeği ezilmişti. Ayağa kalktı depodan çıktı ve evine gitti eve gelince direk içeri girdi Mary burdaydı bir sağa bir sola gidip geliyordu korkuyordu Mary onu farkedince hemen ona baktı " bana  ne yapıcaksın," dedi Çakır rahatça koltuğa oturdu Mary yanına oturdu " hiç bir şey." Dedi Mary arkasına yaslandı çakırda düm düz önlerine baktılar ama Mary ağlıyordu dudaklarından bir hıçkırık koptu Çakır ona döndü " çok acıdımı." Dedi " acıdı Çakır çok acıdı." Dedi mary Çakır dayanamadı yana uzanıp onu kucağına aldı başına bir öpücük bıraktı " yaralarını sarcam kar çiçeği." Dedi Çakır " ya sende yara açarsan," dedi mary " öyle bir şey yaparsam çek vur beni," dedi " kalbim acıyor Çakır," dedi Mary  " sana sözüm olsun onuda sana olan sevgim ile sarıcam," dedi Çakır Mary kafasını çakırın göğsüne gömdü ağlamaya devam etti çakırda bir türkü mırıldandı, Ukrayna dilinde bir türküydü Türkçesi şöyleydi;
" erkek bir kova su istedi, yalvardı,
Kadın bir yudum bile vermedi,
Hediyeler ve bir yüzük verdi,
Kadın reddeti,
Ah güzel Mary,
Kar çiçeğim güzel koyu renkli saçlarıyla,
Anılarımda orman meyveleri topluyor," güzel bir türküydü ama Çakır daha güzel söylüyordu Mary şarkının anlamını biliyordu. Gülümsedi " sesin çok güzel." Dedi çakırda güldü " anlamını biliyormusun." Dedi " annem Ukraynalıydı anlamını anlıyorum," dedi Mary " şarkı sana yazılmış." Dedi Çakır " daha bana bunu söyleyen olmadı ama teşekkür ederim." Dedi Mary " sana kar çiçeği diyen oldu mu," dedi Çakır " olmadı." Dedi mary ve kısa sürede çakırın göğsünde uyuya kaldı Çakır gülümsedi ve heyecanlandı bu hoşuna gitmişti. Mutlu olmuştu çok geçmeden ayağa kalktı odaya girdi ve Mary ile yatağa girdi.

Mary:
Sabah kalktığımda Çakır beni izliyordu " günaydın kar çiçeği." Dedi " günaydın," deyip yatakta oturdum " Çakır dün beni ne için kaçırmıştın." Dedim " ailenin ve kocanın canını yakmak için." Dedi " benim asıl canımı yakan onlar biliyormusun," dedim bakışları dondu ayağa kalktım " her neyse önemli değil," dedim odadaki lavaboya girdim ihtiyaçlarımı hallettim lavabodan çıkınca ona baktım hala oturuyordu " peki bana ne yapıcaksın." Dedim " sana bir şey yapmıcam ama bir süre benimle kalıcaksın kar çiçeği." Dedi " tamam," dedim " güzel, dolapta senin için kıyafetler var haberin  olsun." Deyip odadan çıktı dolabı açtım kot pantolon ile bir tişört giydim saçlarımı taradım ve aşağı indim. Sofrada oturmuş beni bekliyordu sandalyeyi çekip oturdum " afiyet olsun kar çiçeği," dedi " sanada," deyip kahvaltıya başladık. Kahvaltıdan sonra ayağa kalktık salona girdik ikimizde oturduk " benim şirkette gitmem gerekiyor Mary işim kısa sürer." Dedi tam gidiyorduk  ki durdurdum " Çakır buraya gelirler mi." Dedim bana döndü gülümsedi " korkma bir sürü koruma var sana zarar veremezler." Dedi bende gülümsedim " teşekkürler." Dedim " bir şey değil." Dedi ve arabasına binip gitti. Bende geri oturdum ve bir şeyler izlemeye başladım.

Çakır eve gelmişti şu andada onunla sahile gelmiştik. Yan yana oturuyorduk bana döndü " okumak istermisin kar çiçeği." Dedi " evet," dedim " seni okula gönderirim tabi sende istersen." Dedi " isterim." Dedim bana döndü " ne okumak istiyorsun," dedi " üniversite birinci sınıfım normalde ama mimarlık okumak istiyorum şu anda hukuk üniversitesine gidiyorum ama onu değiştirmek istiyorum." Dedim güldü " tamam ben ayarlıcam," dedi " teşekkür ederim." Dedim " bir şey değil." Dedi sonra denizi izlemeye devam etik.

Bölüm sonu
Bölüm nasıldı? Yorum ve oy bekliyorum.
Bu bölüm 1175 kelime...

BabamWhere stories live. Discover now