Babam

5.Bölüm

Geldiğim yere baktım ben buraya ne zaman gelmiştim bir ormandaydık ama göl kenarındaydık kimse yoktu bir tek ben vardım. Kafamı gölden kaldırdım o burdaydı baran ölmemişti şu an bana bakıyordu " ba-baran." Dedim " güzelim." Dedi ona koştum koştum ama yakalayamadım " nolur dur baran bir kez sarılım çok özledim kokunu özledim." Dedim " olmaz Mary vaktim az ama sana diceğim şeyler var," dedi " ne." Dedim " çakırın sevgisine sahip çık Mary oda sevdiğini kaybetti birbirinizi tamamlayın emin ol o seni her şeyden çok seviyor ben gidiyorum kendine iyi bak." Dedi ağlamaya başladım " nolur gitme baran nolur bari bir kere sarılım yalvarırım dur baran," dedim bana geri döndü geri geri gidiyordu koşmaya başladı nefesiz kalana kadar koştum ama tutamadım " benide al yanına." Diye mırıldandım " daha yaşayacak çok şeyin var Mary ama elbet kavuşacağız." Dedi " Çakırı sevsem bana kızarmısın," dedim " asla kızmam Mary hayatına devam et beni düşünüp hayatına devam etmezsen kızarım," dedi " seni seviyorum." Dedim " bende seni seviyordum artık sevemiyorum elveda." Dedi ve gitti koşmaya devam ettim tek isteğim bir kez sarılmaktı bir kez kokusunu almaktı " Mary uyan Mary rüya görüyorsun." Dedi Çakır sıçrıyarak uyandım al işte gitmişti yoktu gözyaşlarım akmaya devam ediyordu çakırın verdiği sudan bir yudum aldı yatağın sırt kısmına yaslandım " onu özledim." Dedim oda benim gibi yaslandı " seni anlıyorum mary." Dedi sinirle ona döndüm " anlayamazsın sen beni anlamazsın Çakır sen sevdiğini kaybettmedin sevdiğin senin gözünün önünde ölmedi sürekli rüyalarına gelmedi." Diye bağırdım alayla güldü " ben seni anlamam haklısın çünkü ben kızımıda kaybettim," dedi " na-nasıl yani." Dedim komidinin çekmesini açtı bir çerçeve çıkartı resmî elime verdi resimde Çakır ile bir kadın yan yanaydı Çakır eli kadının  beline koyup kendine çekmişti ikiside beyazlar içindeydi ve bu cinsiyet partisiydi bebek kız olmalıkki yerdeki konfetiler pembeydi fotoğrafta herkes gülümsüyordu çakıra baktım göz yaşları akıyordu anlatmaya başladı " karım Leyla bak hamile orda hatta kızım olucaktı ama olamadı," dedi " neden," dedim " onu kaçırdılar bir sürü işkence ettiler ve ben sadece izledim ona işkence ederken beni sandalyeye bağlayıp zorla izlettiler bak aradan altı yıl geçti ama ben hala unutamadım Leyla'nın çığlıkları kulağımda hatta o kadar kötü halde olduğu halde bile karnından vurulduğu an kızı için ağır yaktı kumsalım diye diye öldü onuda unutmuyorum sesler ve görüntüleri hala hatırlıyorum sonra kızımda karımda öldü ben onları hiç unutamadım Mary ve onları öldüren Miraç'tı ama haklısın ben seni anlayamam sen tek bir kişiyi kaybettin ben ise iki kişiyi kaybettim." Dedi fotoğraf elimden düştü ıslak gözlerimi ona çevirdim oda ağlıyordu direk boynuna sarıldım " özür dilerim ben öyle demek istememiştim özür dilerim," dedim " önemli değil," dedi ondan ayrıldım geri oturdum " kızın olursa adını yine kumsal koyarmısın," dedim " güzel bir isim ama sanırım koymam," dedi " neden," dedim " tanem koymak isterim Leyla kumsal deyince kıyamamıştım kendi fikrimi bile söylememiştim," dedi yatakta bir noktaya gözleri takılı kaldı gülümsedi " unutmayı denedin mi." Dedim " denedim çok denedim ama olmadı," dedi bana bakmıyordu " Çakır her şey için teşekkür ederim." Dedim " sen benim ikinci kar çiçeğimsin mary hadi yat şimdi," deyip beni yatırdı gözlerimi sildi yorganı üzerime örtü ve arkasını dönüp uyudu bende çok geçmeden uyuya kaldım.

Aradan üç hafta geçmişti çakırla iyi anlaşıyorduk yurt dışına çıkmıştık evimiz ormanın ortasında kocaman bir evdi güzeldi. Şu andada kahvaltımızı yapmış salonda kahve içiyorduk tabi o içiyordu bende proje ödevimi yapıyordum evet Çakır ayarlamıştı ve artık mimarlık okuyordum nasıl yaptığın dair en ufak bir fikrim yoktu o kahve içiyor beni izliyor bende maket bıçağı kartonlar ve silikon tabancası ile cebelleşiyordum en sonda hepsini bırakıp kafamı kaldırdım " en sonda kendimi atıcam şurdan," dedim kahkaha atıp yanıma geldi yanağımdan makas alıp karşıma oturdu ve yardım etti daha doğrusu yaptı bende onu izledim güzel yapıyordu beğenmiştim " tebrik ederim." Dedim " sağ ol kar çiçeği ama şunun neresini yapamadın anlamadım." Dedi " kanka hastamısın öldüm sabahtan beri." Dedim tek kaşı usulca kalktı " kanka mı sevgilim demeni tercih ederdim," dedi " ne." Dedim şokla " yok bir şey," deyip başını eğdi ve işine devam etti en sonda bitince bana döndü " al yarın götürürsün," dedi " teşekkür ederim." Deyip maketi aldım " bir şey değil." Dedi maketi odama bırakıp aşağı indim oda ceketini giymişti " ben çıkıyorum kar çiçeği." Dedi " tamam," dedim o evden çıktı bende televizyon filan izledim.

Günlerim burda su gibi geçiyordu bu akşamda davet vardı o yüzden şu an hazırlanıyordum güzel bir elbise giymiştim bahçe süslenmişti türkiyedende bir kaç davetli gelicekti güzel bir elbise giymiştim ve güzel olmuştum saçlarımı arkada zarif bir topuz yapmıştım takılar ile güzel olmuştum ama kolyeyi takamıyordum odaya Çakır girdi kıyafetleri hazırdı ama bir kaç şey takmamıştı koruma çağırdı için bir kaç dakika önce gitmişti odaya girince komidinin üstünde duran saatini taktı gömleğin kolunu iki kere katladı düğmelerden iki tanesini açtı bende aynadan hazılanıcağıma ona baka kalmıştım baya yakışıklı olmuştu aşık olmamak elde değildi zaten şu sürede ona aşık olmuştum o ayrı ama bu gece ateş ediyordu bakışları bana döndü ben hala adamı süzüyordum arkama geçti kolyeyi taktı sonra çeneme hafifçe vurdu " ağzını kapat kar çiçeği." Dedi direk önüme döndüm utanmıştım ve elim ayağım birbirine karışmıştı makyaj masasınının üstünde duran alık fırçası ile alığımı yaydım oysaki gayet güzeldim ama şu an ona bakmamam gerekiyordu bakarsam yakalanırdım bu halime kahkaha atıp odadan çıktı onun çıkması ile hazırdım boy aynasından son defa kendime baktım iyiydim topuklu ayakkabılarımı ayağıma geçirip aşağı indim çalışanlar ellerinde tepsiler ile servis yapıyordu bahçeye çıktım oturmak için yer yoktu masalar küçük yuvarlak ve yüksekti yani ayakta duracaktık çakırın olduğu masayı bulup oraya ilerledim yanına gelince elini belime atıp beni kendine çekti " tanıttım karım Mary," dedi " memnun oldum," dedim masada iki kadın iki erkek vardı onlarla tanıştım bilge ile serhat evliydi nefes ilede Hamza yeni evlenmişti ikiside tatlı bir çifti yanımdan geçen garsondan bir bardak içki aldım Çakır kulağıma eğildi " keşke sana meyve suyu söyleseydik." Dedi karnına dirseğimi geçirdim canı acımıştı belli etmemek için dişlerini sıktı bende onu umursamayıp içkiyi yudumladım bana bakıp gülümsedi " sen çok fenasın," diye fısıldadı " sağ ol." Dedim güldü sonra arkadaşları ile sohbet etti filan. Gözüm bir noktada takılı kaldı baktığım adam bana döndü miraç burdaydı benim biraz uzağımdaydı onu görmemle canım yandı nefes alamadım çakıra döndüm " ben içerdeyim," dedim anlamıştı bana döndü " noldu kar çiçeği," dedi " bir şey olamadı ben biraz dinlenim gelirim," dedim " tamam," dedi bende direk içeri girdim bir bardak su aldım içmeye çalıştım ama ellerim titriyordu biraz içerde takıldım sonra dışarı geri çıktım hala aynı yerdeydi yanına gittim elini belime atıp beni kendine çekti yavaşça belimi okşadı " iyimisin."dedi hayır değildim yaşadıklarım gözümün önündeydi ama her şeye rağmen " evet." Dedim

Gece sona ermişti herkes gitmişti şu an saat gecenin üçüydü filan odaya çıkınca o gelmeden üstümü değiştirdim ve makyaj masasına oturdum takıları çıkardım sonra makyajımı sildim saçlarımı taradım ve yatağa girdim oda odaya girdi giyinme odasında üstünü değiştir odaya geri geldi saatini çıkarıp komidinin üzerine bıraktı yatağa oturdu " sen neden içeri girdin." Dedi " onu gördüm," dedim " kimi," dedi boğazıma bir yumru oturdu gözlerim doldu " baranın katilini gördüm miracı gördüm nefes alamadım," dedim direk bana sarıldı " burda olsada sana bir şey yapamaz bunu unutma kar çiçeği." Dedi " Eminmisin." Dedim " eminim," dedi " sana güveniyorum Çakır," dedim " bu güvenini boşa çıkarmıcam." Dedi gülümsedim " teşekkür ederim." Dedim " teşekkür etmene gerek yok," dedi " tamam o zaman." Dedim sonra ikimizde uyuya kaldık.

Bölüm sonu bu bölüm 1175 kelime...

Bol bol yorum ve oy bekliyorum.