Mucize

28 8 2
                                    

Seni Buldum Ya-Kaan Boşnak

                         •     •     •

Dün geceden sonra ilk defa rahat bir şekilde uyuduktan sonra kalkabilmiştim. Yataktan kalkıp banyoya gittim. Güzel bir duş aldıktan sonra aşağıya inip yemek masasına ilerledim. Eniştem gelmişti anlaşılan.

"Hadi be kadın hızlı ol seni mi beklicez!" diyip masaya vurdu.

"Tamam bey getiriyorum hemen."
Allahım biz ne çekiyorduk şu adamdan ya.

Eniştemin gözleri beni buldu. "İbnemiz de gelmiş hoşgeldin paşam buyur otur. Bir sike yaradığın da yok zaten git bir işte çalış bu eve para lazım para!" bu hallerine alıştığım için ses etmeden masadaki yerime oturdum.

Teyzem mahçup olmuş, özür diler gibi bakışlar atıyordu. Sıkıntı değil anlamında gülümsedim. O da aynı şekilde gülümsedi.

Eniştemin söylenmelerini saymazsak sakin bir kahvaltı yapmıştık. Yapıcak bir şeyim olmadığından dışarı çıktım. Belki bugün de dükkanlara uğrar çırak ihtiyacı var mı diye iş arardım.

Ben mahallede dolaşmaya başlamışken bir mucize oldu. Telefonum çalıyordu. Hemen bir ümitle telefonu açtım.

"Doruk Bey siz misiniz?"

"Evet buyrun benim."

"Öncelikle merhaba ben Korkmaz Holding'den arıyorum. İşe kabul edildiniz. Bugün gelebilir misiniz? Geriye kalan formları doldurmanız gerekiyor."

Sevinçle bir çığlık attım. Heyecandan telefonu kadının yüzüne kapatmıştım.
Etrafımdakiler garip garip bana bakıyordu. Çaycı Hasan abi yanıma geldi. "Noldu Doruğum hayır ola."

"İşe kabul edilmişim Hasan abi!" Hemen sarıldım ona. O da karşılık verdi.

"Hayırlı olsun canım benim. Hadi git o zaman ne bekliyosun."

"Haklısın Hasan abim ben gittim!" diyerek koşmaya başladım.

Şirketin önüne gelmem 20 dk sürmüştü. Eve de yakındı mis gibi.
Hemen resepsiyona gittim. Bu telefonda konuştuğum kadın olmalıydı. Yakasında yazan isime baktım. Aylin Hanım.

"Ben Doruk Akyüz iş için gelmiştim de."

Önce beni süzdü sonra gülümseyerek konuşmaya başladı."Ayy çok tatlısın. Hoşgeldin. Hemen sana şirketimizi tanıtayım ben!" Yanında duran kişiye sen buraya bakarsın anlamında bir şeyler dedi, ardından yanıma geldi.

"Nasıl seçildin. Bora Bey daha önce hiç böyle bir şey yapmamıştı." Demek ki beni dün konuştuğum kahve isteyen o adam işe aldırmıştı. Nedensizce gülümsedim mutlu olmuştum.

Dalgayla karışık gülerek "Bilmem çok iyiyim herhalde bütün ceolar beni istiyor, burası nasip oldu." dedim.

O da gülmeye başladı ve şirketi tanıtmaya başladı. 7. kata gelmiştik bile "Burası da herkesin ortak çalıştığı yer masalardan da anlamışsındır zaten" harbiden de bir sürü masa yan karşı karşıyaydı. Ben etrafı biraz daha incelerken karşıma şaşkın bakışlarla beni izleyen bir Ateş çıktı. Benim gibi işe kabul edilmiş olmalıydı.

"Biz ayrılamıyoruz bence bu kader olmalı." dedi yanıma gelerek.

"Dimi bence de." onu bozmadım

Ama saha fazla dayanamayarak Aylin'e baktım."Bizim gitmemiz lazım bence daha çok yer var öğrenmem gereken."

Ateş sırıttı. "Çok tatlısın" diyerek masasına geçti.

Biz de Aylin'le beraber kaldığımız yerden devam ettik. En son kata gelene kadar canım çıkmıştı. Aylin'e baktım o da yorulmuş gözüküyordu.

"Burası da Bora Bey'in odası, o seni çağırmadan, mecbur olmadıkça sakın odasına girmeye çalışma. Rahatsız edilmekten nefret eder."

Ben tamam anlamında kafamı salladım. Ardından asansörden Bora Bey çıktı. Elime bir sürü dosya bıraktı ve odasına ilerlerken konuştu: "Bunları bu geceye kadar masamda istiyorum, ve dün yaptığın kahvenin aynısından getir odama."

Aylin işin zor der gibi bakıyordu. "E o zaman ben kaçar. Hadi sana kolay gelsin canım." diyip gitmişti.

Dosyaların içine göz gezdirdim. Hepsi çözülmiyecek problemler değildi. Ama bu geceye kadar tamamlamam çok zor olacaktı. Ben kesinlikle boku yemiştim.

Dosyaları Bora Beyin odasının biraz yanındaki masama bıraktım. Kahve yapmam gerekiyordu. Aceleyle kahve makinasının yanına gittim ve kahveyi hazırladım. Bora Bey'in odasına doğru gittim ama kapımda bir anlık duraksadım. Aylin mecbur kalmadıkça tıklama demişti. Ama sanırım mecburdum.

2 Kere tıklatıp hemen konuşmaya başladım. "Bora Bey kahvenizi yapmıştım da." içerden gir sesi duymamla hemen kapıyı açtım. Göz göze gelmemizle birlikte biraz korkmuştum. Adam yiyecek gibi bakıyordu amınakoyayım.

Onun masasına doğru biraz gittim. Kahveyi önüne bıraktım. Tam çıkıyordum ki "Teşekkür ederim ufaklık" dedi.

"Rica ederim Bora Bey ama ufaklık demezseniz memnun olurum." ben bildiğin ateşle oynuyordum.

Kahvesinden bir yudum daha alırken dediklerime şaşırmış olacak ki gözlerini bana dikti. Ve gülmeye başladı. Kahkahası odada yankılanıyordu. Ben ise kaşlarımı çatıyordum.

Sırıtmamaya çalışarak konuştu. "İyi bakalım öyle olsun. Ama bu ufaklık olduğun gerçeğini değiştirmez. Hadi çıkabilirsin şimdi, sıkı çalış."

Ben sinirli bir şekilde "Tamam Bora Bey" diyerek odadan çıktım. Ve masama ilerledim. Bu dosyaları yetiştirmem kesin çok zor olucak diye düşünüyordum. Hemen çalışmaya koyuldum.

Ne zaman çalışsam beni bi uyku bastırıyordu. Hemen oflayıp kendime bir kahve yaptım. Bir yandan içiyor bir yandan dosyalara göz atıyordum.

Hiç ara vermeden çalıştıktan sonra saat neredeyse gece 11 olmuştu bile.
Ortalıkta da kimseleri göremiyordum.
Sanırım benim de çıkmam gerekliydi ama son 2 dosya kalmıştı ve Bora Bey bu geceye kadar bitir emrini vermişti.
Tekrar dosyalarla ilgilenmeye başladım.

Sonunda işleri bitirmiştim. Hemen kafamı koluma yaslayıp biraz dinlenirim sonra giderim demiştim.
Ama uyuyakalacağım aklıma gelmemişti. Omzumun dürtülmesiyle birlikte hemen kafamı kaldırdım. Ama niye kaldırdın diye kendime sövmeye başlamıştım çünkü tam dibimde Bora Bey vardı ve burunlarımız birbirine değiyordu.

O geri çekilmediği için ben biraz gerilemek zorunda kalmıştım. Öksürdü ve konuşmaya başladı "Niye hala burdasın ufaklık geç oldu. Annen baban bekler"

Annen baban bekler demesi beni üzmüştü ama nerden bilebilirdi ki özel hayatımı biraz bekledikten sonra konuştum "Dediğiniz gibi dosyaları bitiriyordum Bora Bey anca şimdi bitti uyuyakalmışım."

Bana bu kadar iş verdiği için pişman olmuş gibi bakıyordu. "Tamam gel seni de arabamla eve bırakayım."

Arabayla.. adama çocuk gibi binemiyorum diyemezdim herhalde,
bahane uydurmak zorunda kaldım.
"Yok Bora Bey beni arkadaşım alacaktı ama yine de nezaketiniz için teşekkür ederim."

Tamam anlamında kafa salladı ve çantamı toparlayıp asansöre doğru gittim o da arkamdan geliyordu. Asansörde sadece ikimiz vardık ve çok gericiydi. Göz ucuyla yanımdaki adama baktım ama bakmamla birlikte bakışmamız bir oldu. İkimiz de hemen gözlerimizi çektik. Ne yani beni mi izliyordu bu adam?

Asansör indikten sonra o arabasına doğru giderken bende tam tersi yöne gitmiştim. Bulduğum ilk duvarın arkasına saklandım ve onun gitmesini bekledim. Nihayet gittikten sonra yerimden çıkıp eve doğru yürümeye başlamıştım.

Eve yavaşça ses çıkarmamaya özen çıkararak girdiğimde teyzemi koltukta uyurken gördüm. Beni beklemiş olmalıydı. Hemen örtü çıkarıp üzerine serdim. Ve odama doğru yukarı çıktım. Bugün çok yorulmuştum hemen üstümdekileri değiştirip yatağıma gittim ve uyumaya başladım..

'¨'*:•.★•:*'¨'*:•.'¨'*:•.★•:*'¨'*:•.

bu sefer daha uzun yazmaya çalıştımm umarım beğenirsiniz





KORKMAZ (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin