Something About You- Eyedress & Dent May
• • •
Alarmın çalmasıyla birlikte sıcacık uykumdan kalktım. Saat sabahın erken saatleri olduğu için teyzemi uyandırmamaya özen göstererek sessizce evden çıktım.
Çantamdan kulaklığımı çıkardım ve telefonumdan rastgele bir şarkı açtım.
Something About You. Şarkıyı söyleyerek şirkete yürürken arkamdan bir araba korna çaldı. İstemeden ağzımdan küçük bir çığlık kaçtı. Kaşlarımı ona doğru çattım. Sabah sabah Ateş'le karşılaşmak en kötü şey olabilirdi.Sırıtarak konuştu. "Günaydın fıstık."
Çattık amınakoyayım.Ona bakmadan karşılık olarak "Günaydın." dedim.
Ben yürümeye devam ederken o da arabasıyla yavaşça yanımda ilerliyordu.
"Ee nasılsın bugün?" cevap vermedim.
Tekrar konuşmaya başladı. "Gelsene arabaya." Azıcık yol kalmıştı ama zaten binemezdim.
Kafamla işaret yapıp şirketi gösterdim. "Başka zaman, bak geldik zaten kör müsün?"
"Anlaşıldı bu seferlik öyle olsun Dorukcuğum." dedi ve arabasıyla birlikte uzaklaşmaya başladı bende yoluma devam ettim.
Şirkete girdim. Aylin gülümseyerek selam verdi. Aynı şekilde ona karşılık verdim ve asansöre doğru geçtim. O sırada ne ara geldiğini görmediğim Bora Bey de arkamdan asansöre girmişti. Bi gerilmedim değil.
Tam asansör kapısı kapanacaktı ki biri elini uzatarak kapanmasını engelledi. Kapının tekrar açılmasıyla birlikte büyük bir topluluk içeri girmeye başladı. Beni ittirdikleri için istemeden arkaya doğru geriledim. Bora Bey de tam arkamda olduğu için bildiğin adamı asansör duvarına doğru aramda sıkıştırmıştım.
Asansör yukarı hareket ederken salaklar yer varmış gibi daha çok geriliyordu. Az yerinizde dursanız ölüceksiniz. Birinin anında beni iteklemesiyle daha çok geriledim. Arka tarafıma bir şey battı ama aldırmadım. Bora Bey'in kemer tokası falandır herhalde.
Sonunda 7. kata çıkmamızla herkes asansörden inmişti ve Bora Bey'le tekrar tek kalmıştık. Göz ucuyla ona baktım. Kravatını gevşetmiş, gömleğinin ilk iki düğmesini de açmıştı. Daha sonra yüzüne göz gezdirdim, çok kızarmıştı. İki dakikada noldu bu adama. Herhalde kapalı alan fobisi falan vardı.
Ona doğru döndüm ve "İyi misiniz Bora Bey" diye sordum. İlk boğazında bir şey varmış gibi öksürdü. Sonra sert bir şekilde "İyiyim" dedi. Sesi bir değişik gelmişti ama anlamış gibi kafa salladım. Üstelemeden önüme döndüm. Nesi vardı bu adamın?
Asansörün durmasıyla birlikte Bora Bey hemen önüme geçip kapıdan çıktı. Bana hiç bir şey demeden odasına geçip kapıyı kilitledi. Biraz garipsedim. Bende masama doğru gittim.
Ama yapılıcak işler için dosyaları Bora Bey'in odasından almam lazımdı. Odasının önüne gittim, tereddütle kapıyı tıklattım. "Şey Bora Bey dosyaları almam gerekiyor da girebilir miyim acaba?"
İçerden boğuk bir sesle konuştu; "İlk kahvemi hazırla. 5 dakika sonra odama gel!"
"Tamam Bora Bey." Mutfağa doğru ilerledim. Adamın ayakçısı gibi işlerini yapıyordum ya. Kahveyi hazırladıktan sonra odasına doğru ilerledim. Kapısını tıklatıp içeri girdim.
Ben girer girmez gözlerimiz buluştu. Hemen gözlerimi tepsiye çevirdim ve kahveyi masasına bıraktım. Kendi kendime konuştum. Ben bu adamın yanında niye hep geriliyordum? İç sesimi duymuş gibi konuşmaya başladı.
"Şirket tarafından çok zor bir proje aldık. Bu yüzden bütün ekiple birlikte 7. katta ortak çalışma yapacağız. O yüzden bir süre boyunca orada olacaksın. Şimdi eşyalarını toplayabilirsin."
Gerekli olan şeyleri bir kutuya koyduktan sonra asansöre gittim ve aşağı indim. Asansörden çıkar çıkmaz Ateş beni karşıladı.
"Hoşgeldin sahip. Çalışacağın masa benim yanımda hemen, sana özel ayırttım. Hadi beni takip et."
"Seninle çalışacağım için ne kadar mutlu oldum bilemezsin."bir yandan da onu takip ettim. Ben masama ilerlerken tanışmak amacıyla masama doluşuyolardı.
Bi kız bana elini uzattı. "Ben Sıla, sen buralarda yeni misin? İlk defa görüyorum."
"Bende Doruk memnun oldum. Geleli 1 2 gün oluyo yeni sayılırım."
"Anladım hoşgeldin o zaman." dedi ve gülümsedi. Bende karşılık vererek içten bir şekilde gülümsedim.
Daha sonra çalışmamızın başkanı olan Hakan Bey konuşmaya başladı. "Evet arkadaşlar amacımız Türkiye'ye yeni gelen turistlerden olan iş adamlarını şirketimizle iş yapmaları için pazarlamaya ikna etmek. Bunun için herkes 2'li gruplara ayrılacak. Listede düzenleyip eşleştirdiğim kişiler birlikte o iş adamıyla görüşmeye gidecek ve biz bu işi kusursuz bir şekilde alacağız! Hadi oyalanmadan herkes ekip arkadaşıyla çıkmaya hazırlansın."
Listeye baktığımda Ateş'le kendimi yan yana gördüm. Göz devirdim. Başka kim olucaktı tabi. Bana seslendi "Hadi biz de yavaştan gidelim ekip arkadaşım benim!"
"Çeneni birazcık kapat ve düş önüme o zaman." Bizim anlaşacağımız adam Sherwood otelinin sahibi Ferdi Beydi.
Otel görüşme için çok uzak bir yerdeydi. Ve oraya yürüyerek gitmem neredeyse imkansızdı. Ateş'e hastayım gibisinden yalanlar uydurup şirkette yalnız başıma kalmıştım. Biraz kestirmemin bi zararı olmaz diye düşündüm ve başımı kollarımın arasına koyarak uyumaya başladım.
Uyandığımda saat 12'ydi. Ne ara bu kadar yorulmuştum anlamıyordum. Tam kalkıcaktım ki üzerimde bir ceket hissetmemle kafamı birazcık kaldırıp arkama baktım. Bora Bey arkasını dönmüş şirketten çıkıyordu.
Bu aralar beni çok önemsiyordu. Diğer iş arkadaşlarıma da hep çok sert davranıyordu. Bana niye bu kadar ayrıcalıklıydı. Acaba Bora Bey benden hoşlanıyor olabilir miydi? Bu his nedense benim de hoşuma gitmişti..
'¨'*:•.★•:*'¨'*:•.'¨'*:•.★•:*'¨'*:•.
bu bölüm biraz klasiğe kaçtı ya ne yazsam çok bilemedim kusura bakmayınn
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORKMAZ (bxb)
RomansAylardır iş arayan Doruk ve onu görür görmez aşık olup onu sekreteri olarak işe alan Bora.