en parlak gülümseme ve en sıcak kucaklaşma | bajifuyu

1/1

sonunda, keisuke eve geldi. iş yerinde uzun bir gün geçirmişti; yarı zamanlı işi, stresini hafifletmeye hiç yardımcı olmuyordu. aksine, durumu daha da kötüleştiriyordu.

ortak dairesine girerken iç çekti, ayakkabılarını çıkarıp ceketini astı. chifuyu bir gün, bu yapışkanlı askılıkları mağazadan almış ve ön kapılarının arkasına koymuştu. ikisinin de çok sayıda ceketi olduğu için oldukça kullanışlıydı. bugünlerde hava olağanüstü soğuk olmaya başlamıştı, aralık ayına yaklaşıyordu ve baji her sabah aldığı üşümelerden bıkmıştı. onu sıcak tutan tek şey chifuyu'nun kucaklamalarıydı.

chifuyu'dan bahsetmişken keisuke, erkek arkadaşından herhangi bir iz bulmak için dairenin etrafına baktı. boş odanın yanındaki, yatak odalarında olduğu belliydi; muhtemelen kütüphaneden aldığı shojo mangalarını okuyordu.

keisuke durumun böyle olduğunu düşündü. genellikle eve geldiğinde chifuyu oturma odasında onu bekliyor olurdu. kapıdan içeri girer girmez kocaman bir kucaklama ve dudaklarından küçük bir öpücükle karşılanırdı.

keisuke'yi karşılayan kişi ise peke j oldu ve başını bacaklarına sürttü.

keisuke yumuşakça gülümsedi, eğildi ve peke j'nin koyu renkli kürkünü okşadı. elbette kedilerini özlemişti ama chifuyu'yu daha çok özlemişti.

keisuke yatak odasına gidip içeriye göz attı. chifuyu yatakta yatıyordu, göğsünde bir manga cildi açıktı. sessizce horluyordu. keisuke yaklaştı ve alnını nazikçe öptü. chifuyu kesinlikle çok sevimliydi ama uyurken daha da sevimliydi. o kadar huzurlu görünüyordu ki..

ancak keisuke, erkek arkadaşının uyuyor olmasından biraz hayal kırıklığına uğramıştı. tekrar chifuyu'ya baktı ve burnunu öptü. "çok tatlı..." diye mırıldandı. belki duş alırdı. gerektiği için değil, bu sabah erkenden bir tane almıştı. sadece.. zaman geçirmek için bir şeye ihtiyacı vardı.

yataklarından kalkıp, keisuke kollarını başının arkasına uzattı. chifuyu aniden, yüksek sesle esneyerek hareket etmeye başladı. "baji-san?" nazikçe yüksek sesle sordu ve bu da keisuke'nin hafifçe gülmesine neden oldu.

"sana, bana keisuke diyebileceğini söylemiştim, aşkım." dedi.

"doğru.. özür dilerim keisuke." chifuyu, yeni yeni uyanmaya başladığında yanına tekrardan oturan erkek arkadaşının yanına yerleşirken gülümsedi. "iş nasıldı?"

keisuke iç çekti. "korkunç, her zamanki gibi."

chifuyu yüzünü buruşturdu. "bunu duyduğuma üzüldüm. her zaman bırakabileceğini biliyorsun değil mi? bir iş bulmaya çalışabilirim.. bloğun hemen aşağısındaki pet shopun eleman aradığını duydum. belki ikimiz de başvurmalıyız."

"gerçekten mi?" baji şaşırarak sordu. bir gün kendi pet shopunu açmak istemişti ve bu harika bir başlangıçtı. "haklısın.. ikimiz de başvurmalıyız ama şu anda bu saçmalığı düşünmek istemiyorum. yani bu beni daha çok strese sokabilir." umursamaz bir tavırla elini salladı ve yere yattı. "burası soğuk ve biraz chifuyu'ya sarılmak istiyorum."

chifuyu parlak bir şekilde gülümsedi ve keisuke'nin yanına uzandı, kollarını sıkıca onun sırtına doladı. keisuke yüzünü chifuyu'nun göğsüne bastırarak kokusunu içine çekti. nedense tarçın gibi kokuyordu ve keisuke bunu çok seviyordu. ona çok yakışıyordu.

"gülümsemen günümü 100 kat daha güzel kılıyor, aşkım." diye fısıldadı keisuke.

chifuyu, keisuke'nin söylediklerine uyarak gülümsedi ve başının üstüne bir öpücük kondurdu. "günümü 100 kat daha iyi kılıyorsun."

keisuke buna güldü, chifuyu'nun göğsündeki titreşim onu ​​da güldürdü. parmaklarını keisuke'nin saçlarının arasında gezdirmeye başladı.

"saçların çok yumuşak." dedi chifuyu, parmağındaki bir tutamla oynarken.

"sanırım bu konuyla ilgilenmek için harcadığım tüm çabaların sonunda karşılığını alıyorum." diye cevapladı.

chifuyu, keisuke'ye daha sıkı sarıldı ve onu sıcaklığıyla boğdu. "evet.."

keisuke yüzünü chifuyu'ya daha da yakınlaştırdı. işte geçen uzun bir günün ardından buna ihtiyacı vardı. chifuyu olmasaydı keisuke ne yapacağından emin değildi. çocuk onun yarısı gibiydi. onu tamamladı, bütünleştirdi.

mutlu bir şekilde içini çekti. "..fuyu, seni seviyorum."

chifuyu tekrar gülümsedi, çenesini keisuke'nin başının üstüne dayamıştı, gözleri kapalıydı. "ben de seni seviyorum, kei."

ikisi de çok geçmeden uykuya daldı. peke j içeri gizlice girip hemen yanlarına, yatağa kıvrıldı.

#

fazlasıyla kısa bı cevırı oldu ama tatlıydı
(╥_╥)