"Gay ve stalker ne alaka, salak inek?!" Dedi Jungwon sinirli bir şekilde. Kaşlarını sinirden çatmış bir şekilde Sunghoon'a bakıyordu. Sunghoon'un sırıtan yüzü solmuştu, duygusuz bir şekilde Jungwon'un sinir akan yüz ifadesine bakıyordu.
"Bilmediğimimi sanıyordun?" Sunghoon tekrar sırıttı ve Jungwon'a baktı. Sunghoon üstünü sirkeledi ve Jungwon'a yaklaşmaya başladı. Sunghoon aniden Jungwon'un çözülmüş kravatını tuttu ve onu kendine yaklaştırdı. Jungwon donup kalmıştı.
"Ben senin yerinde olsam, şuan kendi yüzüme bakmaya utanırdım." Sunghoon Jungwon'un çözülmüş kravatını daha sert kavradı ve Jungwon'un yüzüne yaklaştı. Jungwon'un ağzından kelime çıkmıyordu.
"Öğrencilerin kafeteryasında, ben eve giderken, kütüphanede, beni egzersiz yaparken bile gizlice izleyen kimdi?" Dedi Sunghoon Jungwon'un gözlerinin içine bakmaya devam ederken. Ses tonu korkunçtu. Jungwon, kendini bir inek tarafından sorgulandığını fark edince fazla endişelenmişti -kısacası utanmıştı-.
"Beni köpek gibi heryerde takip ediyorsun ve sen bu konuda kendini beğenmiş gibi mi davranıyorsun?"
Jungwon, Sunghoon'un ellerini kravatından çeker ve hemen ayağa kalkar.
"Takip etmek mi?! Kim seni takip ediyormuş, ben mi?!" Dedi Jungwon sinirli bir şekilde Sunghoon'un yerdeki vücuduna bakarken. Jungwon mızmız bir çocuk gibi bağırıyordu.
"Biliyor musun? Benim etrafta erkekleri takip etme gibi bir hobim yok!" Diye bağırdı Jungwon. Sunghoon sadece sessiz kaldı. Yavaşça ayağa kalkmaya başladı.
"Ben gay değilim! Asıl sen gaysin!" Jungwon sinieli bir şekilde nefes aldı ve Sunghoon'a baktı. Jungwon sınıfın kapısının açık olduğunu ve öğrenciler yavaş yavaş sınıfa geldiğini gördü.
"Haha, bu iyiydi." Sunghoon güldü, ayağa kalktı ve elinin tersi ile pantolonunu sirkeledi. Jungwon'a doğru yürüdü ve kulağına yaslandı. Jungwon kafasını hafifçe eğdi ve Sunghoon'a endişe ve sinirle kaplı bir yüz ifadesi ile baktı.
"Gerçekten gay olup olmadığımı mı merak ediyorsun?" Sunghoon lafını bitirdi ve Jungwon'un kolunu tuttu, sıkı bir tutuş değildi -Sunghoon'a göre- ama fazla güçlü hissettiriyordu.
"Eğer doğru dürüst bilmek istemiyorsan, yine gözümün önünden uzak dursan iyi olur, Yang Jungwon."
Sunghoon'un Jungwon'a olan yakınlığı Jungwon'u çok tedirgin ediyordu. Terliyordu, Sunghoon gibi biri tarafindan sorgulanmak Jungwon'u cidden irkmişti. Sunghoon'un nefesini nerdeyse kendi yüzünde hissedebiliyordu.
"Senin gibi bazen aptal gibi görünebilen insanları tercih ediyorum." Sunghoon'un sesinden sırıttığı belli oluyordu. Sunghoon'un ses tonu ve sözleri Jungwon'un derince yutkunmasına ve yerinde donup kalmasına sebep olmuştu. Sinirliydi, ama tepki gösteremiyordu.
Sunghoon Jungwon'dan uzaklaştı, çantasını masanın üstünden aldı ve tek omzuna taktı. Tekrar arkasını döndü ve işaret parmağıyla Jungwon'un elindeki not defterini gösterdi.
"Bu arada, daha sonra yazar olayım deme." Sunghoon alaycı bir şekilde kıkırdadı ve kapıya yöneldi.
"Ama itiraf etmeliyim, defterdeki yazıların çok tatlıydı." Sunghoon sözünü bitirdi ve son bir kez Jungwon'a bakıp sınıftan çıktı. Jungwon yumruklarını sıktı ve Sunghoon'un sözlerini düşündü.
"Siktimin inek serserisi!" Dedi kendi kendine sinirli bir şekilde Jungwon. Sınıfın kapısını sertçe açtı ve Sunghoon'un peşinden koşmaya çalıştı.
"Nereye gidiyorsun?! Gitmeden önce ne diyeceğimi dinle, inek!" Dedi Jungwon bağırarak. Koşmaya çalıştı ama Jungwon'u bir öğretmen tuttu.
"Nereye gidiyorsun? Yerine otur."
Dedi öğretmen Jungwon'un omuzlarından tutarak. Jungwon endişeli bir şekilde öğretmene baktı. Aklına vereceği ödev geldi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dangerous Nerd
Romance"Sevgilim ile ayrılma sebebim oldun, Sunghoon." "Öylemi olmuş? Çok üzüldüm." SungWon Biraz calinti oldu cart