Bu uçakların nereden geldiğini ve neden geldiğini merak etmiyordum. Lan yetti! Diye bağırmamla uçakların içindeki pilotların çığlıklarını duyabiliyordum. Lanet olsun ne olduğunu anlayamamıştım. Prophete baktım ve Ne oluyor der gibi baktım. O bana dedi ki " o adam beni arıyordu. Beni bulmaması için saklanmıştım fakat sen ve ben A türü vampir olduğumuz sadece bizler Vebius olduğumuz için bizi oldürmeye çalışıyorlar lanet olsuuuuun!" Ve bir adam kapının önünden çıkıp"Merhaba Dimitri Crown . Srni tanımak ne büyük şeref" dedi ve alaylıca sırıttı. O adam buradan öyle itici duruyordu ki onun kafasını gözümü kırpmadan koparabilirdim. Bir pazar günü beni avcılarla bayıltıyordu ve Prophet olmasa başım yanacaktı. Bu adamdan kat kat güçlüydüm fakat elindeki wonderstone (Güç emici ye benzer bişi) bişey yapamıyordum. Aslında sadece büyücü tarafım kullanılmıyordu ama içimde garip bir sızı vardı ve dişlerim birden kurt dişi oldu ama normalinden 2 kat daha uzundu ve gözlerim sarı yerine koyu kırmızı olmuştu. Karşımızdaki adam " Bu kaar erken olacağını bilmiyordum." Dedi ve korkuyla bana baktı. O gidince ben de Mustang ime atladım ve yola koyuldum. Yolda sinirim son raddeye gelmişti ve sinirden çatlayacaktım. Ve son anda babam aklıma geldi ve babamı aradım.
-Ne oldu oğlum?
-Baba bir aam geldi ve birden kurt tarafım evrim geçirdi gibi bir şey. Bir de Prophet adında bir arkadaş edindim. Beni o adamın elinden o kurtardı. Nasıl kurtulamadın dersen elinde kurtboğanlı ve mineli bir wonderstone vardı ve kurt tarafım yüzünden kendimi ölü gibi hissettim. O kimdi baba?
-Oğlum bunu sana sonra söyleyecektim fakat önceden oldu. Prophet Sylan in oğlu ve onu daha önce görmüşsündür ama hatırlamıyorsun dur. Sylan benim çok eski bir ahbapım olur. Merak etme iyi biri ve evdeki kanları yenilemen gerek.
-Tamam baba bir ara kan toplarım. Hadi kendine iyi bak.
İçimden geçiriyordum. Düşünüyordum. Düşüneniyordum. Düşünüyor muydum onu bile düşünemiyordum. Umrumda değildi. Hıçbirşey. Herşey. Nefret ediyorum ama kimden? Ben bunlarla boğuşurken telefon çaldı. Önceden aranan bir numara olduğu belliydi. Alo diye açtığimda "Merhaba ben Alexa. Gecen gun beni barda korurken sana saldırdığım için üzgünüm. Belki bu mesajı duymamışsındır. Üzgünüm. Dedi ve telefonu kapattı ve o sıraa içeriye Luce girdi. Beni görünce "Nerdeydin sen ha! Kaç gündür yoksun diyince şoka girmiştim. İnsan abisibe sarılır bu trip atıyo . Neyse yapacak bişey yok. Ben buna sarılınca o da bana sarıldı. Ayrılınca " nereden geldin sen ?" Dedim ve bana sarılıp dedi ki "Leaf bana çıkma teklif ettii !!" Dedi ve ben de " Sen ne dedin?" Dedim. O da kabul ettiğini söykedi ve bir şey olmaz der gibi baktım. O da sevindi ve bana sarıldı. Sonra Leaf i aradım ve "Nasılsın Leaf " Dedim. Onunla dalga geçiyordum. Kafa adamdı. O bana bir şey söylemek ister gibi konuşurken " Merak etme. Biliyorum dememle Çüş diye bağırması bir oldu. Neyse dedim ve bana " nasıl bildiniz" diyince " ben herşeyi bilirim" dedim ve gülümsedim. O beni görmemişti fakat yinede tebessüm ediyordum. O ise şaşkınlıkla beni dinliyordu. "Efendim bu nasıl olur " dedu ve "Şaka olum şaka.Ama kardeşimi üzerzen yerden püreni toplarlar."o da ciddi bir şekilde " elbette abiciğim bunu hem üstüne basarak hemde komikçe söylemişti. Ona yarın görüşürüz dedim ve kan toplamaya gittim.× × × × × × × × × × × × × × × × × × × × × × × ×
Geldiğimde hem doymuştum hem de kan toplamıştım. Kendimi iyi hissederken kendimi daha iyi hissettim çünkü yarın doğum günümdü...
Arkadaşlar spoiler vereyim Alexa ya yoğunlaşacağım bu aralar ve partide Alexa ile ilgili üzücü bir haber alacak sonraki bölümü yani 5. Bölümü de ben yazacağım Harun kardeşime de söylemiş olayım buradan
Öpülüyorsunuz vote vermeyi unutmayııın.
Ve telefondan yazıyorum çok zor emeğe saygı lütfen .
SERVET