"I'm dying slow, but the devil tryna rush me. See, I'm a fool for pain, I'm a dummy."
Yorum yapmayana aşk olsun diyorum ve iyi okumalar diliyorum hepinize ♡
-
Sadece koşuyordu. Panikle çıktığı otel odasından arabasının anahtarını bile almayı unutmuş kan ter içinde kalana kadar koşuyordu. Bacakları artık bir başka bedene aitmiş gibi hissettiriyordu. Sert betona çarpan ayakları hissini kaybetmişti, onu sadece ileri taşımakla yükümlüydü. Atmosferi delmek üzere koşarken inatla aradığı numara tıpkı onun kadar inatçıydı, açmamak için direniyordu. Sokaklarda cirit atan omega, yanından hızla geçtiği insanlardan sert tepkiler alıyor olmasına rağmen çevresine karşı duyarsızlaşmıştı. Aklını dolduran tek şey Jungkook'un aklını kaçırmış gibi dayak yemek üzere ringe çıkmasıydı. Üstelik kendini teslim edeceği kişi vahşi bir aslana benzetilen eski boksördü.
Min Yoongi...
Zamanında geçirdiği sakatlık sonrası emekliliğe ayrılmış olsa da karşısındakine sağlam darbeler vurabilecek kadar formundaydı. Eski şampiyon şimdilerin yıldızını bir böcek gibi ezecekti. Jungkook'un sakatlığına rağmen böyle bir işe girişmesi Taehyung'u delirtmeye yetmişti. Yakında maçlara geri dönmesi gerekeceğinden kendine bu süreçte iyi bakması gerekirken ringe çıkıp eski şampiyondan dayak yemek mantıklı düşünen birinin yapacağı bir şey değildi.
Jungkook mantıklı düşünen biri olmadığına göre onu suçlayamazdı. Ne de olsa Bay Leon kendisini sporcuyu yönlendirip sağlığını kontrol etmesi için işe almıştı. Jungkook kendine dikkat etmeyecek kadar umursamaz olduğundan başına bir profesyonel dikmek zorunda kalmışlardı. Tıpkı küçük oğlan çocukları gibi davranmaya bayılıyordu.
Nefes nefese ulaştığı spor salonunun cam kapıları önünde kısa bir süre duraksayıp soluklanmıştı. Ciğerleri yerinden çıkacakmışçasına derin nefesler eşliğinde oksijenle yakıyordu içini. Yorgunluktan bulanıklaşan görüşü kısa nefeslenmenin ardından net görüntüsünü yeniden kavuştu. Ağır kapıyı ittirip bedenini içeri savurdu, gözleri deli gibi Jungkook'u arıyordu. Diliyordu ki ringe çıkmadan onu yakalayabilirdi. En azından bu şekilde onu daha kolay durdururdu.
İçerisi şimdilik sakin duruyor olsa da boğuk bir tezahürat sesi ve uzun ıslıklar kulaklarını hafifçe tırmalıyordu. Jungkook'un o ringe çıktığından işte tam o anda emin oldu. Bütün bu coşku onun içindi, Cehennem tazısı eski boksörle bir kafese tıkılmışçasına en vahşi duygularla dövüşüyordu.
Taehyung diz kapaklarının koşmaktan sızladığının henüz farkına varmadan seslerin yükseldiği alana doğru koşmaya devam etti. Alnından akan ter damlacıkları kahvrengi saç tutamlarını ıslatmıştı, dökülen ıslak tutamları soğuyarak alnını üşütüyordu. İçinden daha önce hiç duymadığı bütün küfürleri ediyordu. Her biri özenle şampiyon boksöre söylenmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hellhounds | Taekook
FanficCehennem tazısı olarak bilinen boks efsanesi Jeon Jungkook geçirdiği sakatlık sonucu kendine bir fizyoterapist arar. Eski sevgilisi Kim Taehyung meşhur sporcudan gelen iş teklifini kabul edip her şeyini Daegu'da bırakıp Seoul'e yerleşir. Dünya şamp...