Merhaba arkadaşlar yeni hikayeme hoşgeldiniz yazım yanlışlarım varsa şimdiden kusura bakmayın yorum yapmayı ve beğenmeyi unutmayın iyi okumalar umarım hoşunuza gider.
Uçaktan inmiş pasaport kontrolünden geçip küçük el valizimle büyük valizimin gelmesini beklerken sıkıntıyla nefesimi vermemle valiz bandının çalışmasıyla sessizce " şükür " diyip etrafın kalabalık olmasını umursamadan en önde durmaya devam ederken yanımda maşallahı olan iri vücutlu adamı süzdüğüm sırada aynı benim gibi şapkalı ve gözlüklü olarak durmasıyla hafif görünen çakma sarı saçlarının kıvırcıklarıyla hoşuma gitsede kendime gelip önüme döndüğümde.
Asırlar gibi gelen süreyle sonunda valizimi görmemle bana doğru gelmesiyle uzanıp almaya çalışırken bir elin daha uzanıp valizimi tutarak çektiğinde ağırlığın hafiflemesiyle bana yardım eden kişiye göz ucuyla bakıp az önce süzdüğüm adam olduğunu fark etmemle burnuma gelen hafif kokusuyla
" teşekkürler " diyerek cevap vermesini beklemeden oradan ayrılırken arkamda bıraktığım adam ile kaderimizin ağlarını orada öldüğünü onunla son karşılaşmamamızın ilk ve son olmadığını ilerleyen günlerde görecektim.
Havaalanından elimle valizle çıkmamla bana doğru koşan sarı kafayı görmemle olduğum yerde durup kollarımı açtığımda
" ablasının gülü " bana sımsıkı sarılmasıyla
" çok özledim " gülüp sarılmasına karşılık verdiğimde
" biraz daha sıkarsan nefessizlikten öleceğim " kollarını gevşetip geri çekildiğinde saçlarını karıştırıp
" hadi bakalım taşı ablanın valizlerini " gülümseyerek valizlerimi aldığında beraber çıkışa doğru yürürken
" eee maçlar nasıl gidiyor bakalım boş vaktim olduğunda izliyorum çalıştığım zamanda tekrarına bakıyorum gol ustası seni " kapıdan çıktığımızda
" iyi gidiyor bu maçtan sonra milli maçlar başlıyor biliyorsun onun için heyecanlıyım beni çağıracaklarını düşünmemiştim ama şimdi kadrodayım " alayla gülüp
" tabiki seni çağıracaklar ne kadar yetenekli olduğunu görmemek imkansız " arabasının yanına vardığımızda bagajı açıp valizlerimi yerleştirirken gözlerimi kısıp
" ama bu seni pek memnun etmiş gibi değil " valizleri yerleştirmesiyle bagajı kapatıp bana döndüğünde
" abla ya kendimi gösteremezsem maçta bir hatamla insanlar beni liçler " uzanıp ellerimle yanaklarını tuttuğumda
" sen benim kardeşimsin başaracağını biliyorum top ayağına geldiğinde o ağalarla buluşup gol oluyor kendine güvenini sakın bırakma " ellerimi yanaklarından geri çektiğimde
" hadi gidelim artık gelir gelmez içimi kararttın düşüncelerinle oğlum biraz beni örnek al hiç bir şeyi takmadan yaşayıp gidiyorum " gülerek arabanın ön koltuğuna oturduğumda Semih'te şoför koltuğuna geçip
" bilmez miyim ablacım her yerdesin magazin sağolsun sana ulaşamazsam bile onlar bana yardımcı oluyor " çantamdan çıkardığım güneş gözlüğümü takarken
" ne diye bilirim ki ablan star bebeğim " kendimizi tutamayıp güldüğümüzde eve varana kadar yüksek ses müzik ile bağıra bağıra arabayı inletmiştik.
Eve gelir gelmez odama yerleşip mutfağa geçtiğimde
" abla hiç uğraşma yorgun yorgun dışardan söylerim ben şimdi " onu duymamış gibi yapıp buz dolabını açtığımda aklıma gelenlerle hemen malzemeleri çıkarırken
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşığın kaderi
General FictionBir insan kaderindeki insanla kaç defa karşılaşa bilir biz belkide bunun rekorunu kırmıştık ama sonunda birbirimizi bulmuştuk.