Yeni bölüm geldi beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın iyi okumalar.
Sabah erken saatlerde kalkıp bir şeyler atıştırarak havaalanına gittiğimizde Semih'in takımla özel olarak uçacak olması ile bana sıkıntıyla bakıp
" abla keşke sende gelsen " onun benimle beraber yolculuk etmesini istediğini bildiğimden dolayı tebessüm edip
" ablacım gelirkende dedim ayrı uçmamız bir şeyi değiştirmiyor aynı yere gidiyoruz aynı yerde kalıyoruz o yüzden otelde görüşürüz " başını sallayıp uzanarak bana sarıldığında
" iyi yolculuklar ablam inince bana yaz " başımla onaylayıp
" sanada iyi yolculuklar özel uçağınla " gülerek arkasını dönüp gittiğinde valizimi sürükleyerek arkamı dönmemle çarptığım iri benden ile beraber gelen tanıdık kokuyla
" kusura bakmayın " yüzüne bakmadan hızlıca yanından geçip gittiğimde arkamdan sorun olmadığı ile ilgili bir şeyler desede umursayıp uçağa yetişmek için acele ederken ileride gördüğüm kalabalık kuyrukla
" siktir iyiki erken Check-in yapmışım " ilerleyip boş olan yere geçtiğimde görevliye
" iyi günler " güler yüzüyle hemen karşılık verip işlemimi halledip biletim ve pasaportumu bana uzatmasıyla oradan ayrılarak uçağın kalkacağı yere geçtiğimde oturup beklemeye başladım.
Sonunda uçağa binmemle bütün yol müzik dinleyip Netflix'ten indirdiğim diziyi izleyerek geçirmem ile yolculuğun sonuna gelmemle çantamla beraber yavaş yavaş boşalan uçaktan sıranın bana gelmesiyle indiğimde kontrollerden geçip çok beklemeden valizimi almamla telefonumdan çağırdığım überle takımın kaldığı otele doğru yola koyularken çok sürmeden
varmamızla sürücünün valizime yardım etmesiyle teşekkür ederek ayrıldığımda içeriye girdiğimde etrafı süzüp güzel bir yer olması dikkatimi çektiğinde resepsiyona varıp oda kartımı almamla yorgunlukla odama geçip Semih'e geldiğimi oda numaramla beraber yazıp gönderdiğimde üstümdeki yorgunluğu atmak için duş almaya banyoya geçtim.
Duştan çıkıp valizden seçtiğim kıyafetlerimi giyindiğimde
( Giydikleri )
Çalan telefonumla ekranda yazan ablasının gülü ile gülümseyerek açıp" ablasının gülü geldiniz mi " arkadan gelen yüksek seslerle
" geldik abla yemek yemek için aşağıya indik sende gel hem bize eşlik edersin hemde takımdakilerle tanışırsın " onaylayıp telefonu kapattığımda oda kartımı yanıma alarak odadan çıktığımda asansörün düğmesine basıp beklediğim sırada olduğum katta durmasıyla kapının açıldığı an içerdekilere bakmadan bindiğimde burnuma gelen tanıdık koku ile kaşlarımı çattığımda nereden tanıdık olduğunu
düşünürken asansörün aşağıya varmasıyla kapı açıldığında herkesten önce inip restoran yerine geçtiğimde masanın birinde gözüme çarpan sarı kafayla gülümseyerek arkasından yaklaşıp kollarımı sararak sarıldığımda yanağından öpüp geri çekilmemle üstümüzdeki şaşkın bakışları hissederken Semih gülümseyerek ayaklanıp beklimden tutarak
" abilerim kardeşlerim sizi ablam Dilara'yla tanıştırayım zaten görmüşsünüzdür magazinden " hepsi üstlerindeki şaşkınlığı atıp memnun olduklarını söylerken bende aynı şekilde karşılık verdiğimde Semih
" yanımı ayırdım sana yemekleri açık büfe olarak hazırlamışlar istediğini alabilirsin " başımı sallayarak onayladığımda yanından ayrılıp açık büfenin olduğu yere geçtiğimde başta duran tabakları görmemle elime alıp gezmeye başlarken gözüme kestirdiğim yemeklerden tabağıma doldurup
Semihlerin oturdukları masaya geri dönerken oturacağım sandalyenin yanında oturan sarı ve kıvırcık saçlarıyla dikkat çeken kişiyi umursamadan sandalyemi çekip oturduğumda üstümde hissettiğim gözlerin ağırlığıyla kafamı döndürmemle göz göze geldiğim gözlerle yutkunurken o ise tebessüm ederek elini uzattığında
" merhaba Barış Alper Yılmaz ben " gözlerinin etkisinden çıkıp kendimi toparladığımda
" Dilara bende Dilara Kılıçsoy memnun oldum " elini sıkarak karşılık vermemle ellerimizi ayırırken
" bende memnun oldum Semih yol boyu heyecanla sürekli senden bahsetti " gülüp yanımda heyecanla Arda ile konuşan kardeşimde göz gezdirip
" işimden dolayı pek maçlarına gidemiyordum şimdi bütün milli maçlarında yanında olacağım için heyecanlı " geri ona doğru döndüğümde dikkatle dinlemesiyle tebessüm edip
" onu anlıyorum kardeş bambaşka oluyor " elini ensesinde gezdirip
" yurt dışında modellik yapıyordun değil mi " yemeğimi yemeye başlayıp mırıldanarak onayladığımda
" evet ama artık tatile çıkmamın zamanı gelmişti bu sürecide Semih ile ilgilenerek geçireceğim " hem yemeğini yiyip hemde dikkatle beni izlerken
" peki geri yurt dışına dönecek misin " Semih'ten biraz uzaklaşıp ona yaklaştığımda sesimi alçak tutup
" aslında geri dönmeyi düşünmüyorum ama bunu daha Semih'e söylemedim sürpriz olmasını istiyorum " duyduklarıyla yüzünde sırıtma olurken
" güzel güzel Türkiye gibisi yok zaten kalmakla iyi yapıyorsun " gülerek önüme döndüğümde karşımızda oturan üçlünün sırıtarak bizi izlediğini fark etmemle hemen kendilerini toparlayıp önlerindeki yemeklere döndüklerinde bizi neden öyle izlediklerini anlayamadan yemeklerimizi yemiş odalarımıza dağılırken Semih kolunu omzuma atıp beni kendisine çektiğinde
" yarın kahvaltıdan sonra antremanımız başlıyor izlersin değil mi " tebessüm ederek saçını karıştırdığımda
" izlerim tabi ablasının gülü kaçırır mıyım hiç " o da tebessüm ederek yanağıma öpücük kondurup geri çekildiğinde
" cansın sen can " gülüşerek asansörün önüne geldiğimizde kapının açılmasıyla binerken arkamızdan binen dörtlü ile Semih heyecanla
" Barış abi maçta şu meşhur koşmalarını yapacaksın değil mi " Barış gülerek ensesini kaşıdığında
" ayıpsın koçum içlerinden geçeceğim onların " yanındaki oğlanlar gülerek onun sırtına vurduklarında bende tebessümle ikisinin diyaloğunu dinlerken Semih bana dönüp
" abla sen masaya geldiğinde daha gelmemişlerdi Barış abi, Kerem abi Yunus ve Berkan abiler Galatasaray takımında beraber oynuyorlar " başımı sallayıp memnun olduğumu söylediğimde onlarında karşılık vererek Barış'a doğru sırıtarak baktıklarında asansörün durmasıyla dışarıya çıktığımızda herkes odalarına dağılırken Semih'e başımla odamı işaret edip
" benim odam orası bir ihtiyacın olursa yanıma gel tamam mı " gülümseyerek başıyla onaylayıp
" merak etme ablam ilk geleceğim kişi sensin iyi geceler sabah görüşürüz " yanağımdan makas aldığında
" iyi geceler görüşürüz " yanından geçip odama doğru ilerlediğimde Barışın'da karşı odamda kaldığını fark etmemle kartımı çıkarıp kapıyı açtığımda içeriye girdiğim sırada göz göze gelmemizle tebessüm edip kapıyı kapattığımda
" Allahım o iriliği şaka mı yanında küçücük kalıyorum " aklıma gelen gözleriyle yutkunup düşünmemeye çalışarak pijamalarımı giyip banyoda işlerimi hallettiğimde yorgunlukla yatağa geçmemle sabaha kadar ne kadar onu düşünmek istemesemde aklımdan çıkmayarak beni uyutmamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşığın kaderi
General FictionBir insan kaderindeki insanla kaç defa karşılaşa bilir biz belkide bunun rekorunu kırmıştık ama sonunda birbirimizi bulmuştuk.