Gözlerini açtığında başına vuran ağrıyla acı ile inleyip gözlerini geri kapatmıştı. Kafasını ellerinin arasına alıp sıkmaya başlamıştı. Gözlerini açtığında odayı kontrol etti. Burası onun odası değildi.
Başındaki ağrıyı unutup yattığı yerden doğrulup odayı incelemeye başladı.
Aklından türlü türlü düşünce geçiyordu. Kapının açılmasıyla gözlerini kapıya doğru çevirmişti.
Gördüğü Ferdi'yle rahatça tutuğu nefesini bırakıp kafasını yatağın başlığına yaslamıştı.
"Belinde ağrı hissediyor musun yavrum?"
Ferdi'nin dalga geçmesi ile yanındaki yastığı alıp Ferdi'ye fırlattı.
"Siktir git lan."
Ferdi gülerek arkadaşının yanına yaklaşıp elindeki ağrı kesici ve suyu ona uzattı. Arkadaşının dün gece çok içtiğini ve şimdi de başının ağrıdığını biliyordu. Tahmin ediyordu.
Altay Ferdi'nin ona uzattığı ağrı kesiciyi ve suyu içip kafasını yeniden yatağın başlığına yasladı. Gözlerini kapatıp başındaki ağrının gitmesini diledi.
Başındaki ağrı onun uykusunu bile getirmiyordu. Gözlerini açıp hâlâ onu izleyen arkadaşına baktı.
"Neden bu kadar çok içtin?"
Gözlerini Ferdi'den alıp boş duvarı izlemeye başlamıştı. Dudağının kenarı kıvrıldığında kafasını yavaş bir şekilde yatağın başlığına vurmaya başlamıştı.
"Normalde az mı içiyorum Ferdi?"
"Normalde de çok içiyorsun ama sabah kalktığında nerede olduğunu, nasıl geldiğini hatırlıyorsun. Bugün kalktığında her zamanki kaldığın odayı korkuyla inceledin. Kaldığın odayı unutacak kadar çok içmezsin sen normalde."
Ferdi'nin konuşması ile uzun süre sustu. Ne diyeceğini düşünüyordu ama başındaki ağrı buna izin vermiyordu.
Onu uyutmayan, ne diyeceğini düşündüremeyen ağrı o adamı düşündürüyordu.
"Sen sabahtan beri beni mi izliyorsun lan?"
Konudan kaçmak için söylediği şeyle Ferdi gözlerini devirmişti. Altay'ı çok iyi biliyordu. Kafasına bir şeyleri takmıştı yine. Bir şeyleri unutmaya çalışıyordu.
Ferdi bunu biliyordu çünkü en son bu kadar içtiğinde babasını unutmak için içmişti ve Ferdi o günde yanındaydı.
Arkadaşı konudan kaçmak konuşmak istemiyorsa o da kaçmasına izin verecekti. Eni sonunda Ferdi'ye her şeyi anlatacağını da biliyordu.
"Ben sana belin ağrıyor mu diye boşuna mı sordum?"
Kıvırcık gözlerini devirmişti. Yanındaki bardağı alıp dibinde kalan suyu Ferdi'nin üzerine fırlatmıştı.
"Rahat bırak lan beni."
Ferdi kınarcasına baktıktan sonra kapıya doğru yürümüştü. Odadan çıkmadan önce son kez Altay'a baktı.
"Var sende bir şeyler ama hadi bakalım. Duş aldıktan sonra mutfağa gel."
Ferdi'nin odadan çıkması ile rahatça nefes verdi. Arkadaşının ne olduğunu öğrenmeden bırakmayacağını biliyordu. Bi süre ondan kaçmaya devam edecekti Çünkü kendisi de kendisine ne olduğunu bilmiyordu.
""
Ferdi'den kaçmayı becerip evine gelmişti. Arkadaşının evinde duş alsada eve geldiğinde tekrardan duşa girmişti.
Islak saçlarıyla oturuyordu. Ne yapacağını bilmiyordu.
Eline telefonunu aldığında aramalardaki o hesaba girdi. Fotoğrafı inceleyip yorumlara girdiğinde kaşları çatılmıştı.
Yorumlar anlamadığı bir nedenle linç doluydu. Fotoğraftan çıkıp hesaba göz gezdirdiğinde o kadınla olan fotoğrafları sildiğini fark etmişti. İstemsizce gülmeye başlamıştı.
Ama hâlâ neden bu kadar linç yediğini anlamamıştı. Yorumlar yabancıydı. Muhtemelen kadın yüzünden diye düşünmeye başladı.
Hesaptan çıkıp birkaç tane magazin sayfasına bakmıştı. Sadece Nando'nun Fotoğrafları sildiği konuşuluyordu. Fotoğrafları yeni sildiğini düşündü. Çünkü eğer önceden silseydi gündeme neden sildiği çıkardı.
Nando'nun yediği linçlere anlam veremezken ayrıldıklarını düşünerek mutlu olmuştu.
"" Bölüm sonu.
Sıkıcı bir bölüm olmuş olabilir İyi okumalar dilerim.
Oy ve yorum atmayı unutmayın.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
