1. Bölüm

29 4 0
                                    

Jimin okula ilk geldiğinden beri popüler olan zengin ve asi bir çocuk. Annesi ve iki abisi babası tarafından canice öldürüldü. Öldükleri sıra kendisi 2 yaşındaydı. Anne şefkati görmemiş, abi sıcaklığı alamamıştı. Bu yönden eksik hissetse de hatırlayamadığı için acı çekmiyordu. Babasına kinliydi ama. Ailesini öldürmesi sadece küçük bir paydı. Asıl kinli olması kendisinin gözünün içine bakarak zevkle nasıl öldürdüğünü anlatmasıydı.

Jimin'in ailesi öldükten sonra teyzesi almıştı yanına. Uzun süre bakmıştı. Ama ergenliğine gelince teyzesi bir başka davranmıştı. Sürekli kavga çıkarıyor, Jimin'i aşağılayıp, kardeşinin ölümünü ondan sorumlu tutuyordu. Jimin en sonunda dayanamayıp evden kaçmıştı. Nereye gideceğini ne yapacağını hiç bilmeden kaçmıştı. İyi hoş teyzesi de aramamıştı. İki gün boyunca parklarda yatmıştı Jimin. Ondan sonra nereyi bulduysa orada uyudu. Günlük işlere giriyordu. Günlük olarak maaş alsa da pek yetmiyordu. Günlük işlerde çalışmasının tek nedeni zaten yemek içindi. Yoksa iki güne kalmaz açlıktan ölebilirdi.

Bu zamanlar içerisinde çalışmadığı bir gün nefes almak için uçuruma gitmişti. Orda uzunca kalıp dinlendi. Zor zamanları dinlendiği dakikalar içerisinde gözden geçiriyordu.

Jimin orda dinlenirken yanına onun yaşlarına yakın hatta belki daha büyük olan bir çocuk oturmuştu. Jimin anlamamıştı ne olduğunu. Yanındaki çocuğa baktı. Çocuk masum ve kötü niyeti olmadan ona bakıyordu. En başta kendini tanıtıp niye yanına oturduğunu söyledi Jimin'e. Ardından sorular sormaya başladı. Jimin yanında adını bilmediği çocuğun her sorusunu cevaplayıp onunla sohbet ediyordu. Kendini tanıtmıştı ama adını dememişti. Sadece burdaki kulübede oturduğunu, ne ara geldiğini ve orda ne yaptığını demişti.

Jimin ve adını bilmediği çocuk ile arasında tatlı küçük bir samimiyet oluştu. Jimin sorulan soruları cevaplayıp karşısındakine de sorular soruyordu. Çocukta cevaplayıp aralarında sohbet oluşmasını sağlıyordu. O anda Jimin içini ve yaşadıklarını anlatmıştı çocuğa. Nede olsa bir daha hiçbir yerde görmeyeceğim onu diye düşünmüştü. Ama Tanrı ile o çocuk bu düşünceyi bozmak için anlaşma yapmış gibilerdi.

Uzun uzun konuştuktan sonra çocuk Jimin'e baktı. Elini uzattı ve sıcak bir gülümseme bahşetti. Jimin çocuğun eline baktı. Ardından gözlerini karşısındaki kişinin yüzüne çıkardı. Anlamamıştı ne olduğunu.

"Ben Taehyung, Kim Taehyung."

Jimin tanışma amaçlı elini uzattığını anlayınca elini sıktı ve aynı sıcaklıkta güldü.

"Jimin, Park Jimin."

İkiside birbirine bakıp gülümsedi. Ardından ellerini çekip önlerindeki denizi izlediler. Güneş o sırada batıyordu. Taehyung Güneş'in batışını defalarca kez izlemişti ama Jimin bir kez bile olsun izleyememişti. İlk defa izleyeceği için heyecanlıydı. Taehyung konuşmak için Jimin'e döndüğünde Güneş'in batışını izlediğini görünce sustu ve oda onunla beraber izledi.

Güneş ortadan kaybolunca Jimin büyülenmiş gibi etrafa bakıp duruyordu. Taehyung onun bu haline kıkırdadı. O an birbiriyle şakalaştılar. En sonunda geç olduğunda Jimin gitmek için ayaklanmıştı ama Taehyung bileğini tutup engelledi. Ona onunla yaşamasını teklif etmişti. Kendisi de tek başına yaşıyordu. Ev arkadaşı istiyordu ama öyle rastgele birisi değildi. Jimin ise Taehyung'un istemediği rastgele birisi değildi. Bu yüzden gönül rahatlığıyla bu teklifi sunmuştu.

Jimin ilk teklif için şaşırsada sonrasında uzun ısrar sonucu kabul etmişti. O zamandan sonra hiçbir şekilde de çalışmasına gerek kalmamıştı. Taehyung o sıra 15 yaşında olmasına rağmen borsa ile ilgileniyordu. Çalışmadan geçim sağlamak için böyle bir şeye başvurmuştu. Ki zaten akrabaları az da olsa bir miktar para gönderiyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 20 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Feeling [Vminkook]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin