the greatest

★⁵

Henüz yeni yayınlamış olmama rağmen iyi gidiyor ama fazla ümitlenmek istemiyorum.

Instagram hesabımı telrar açtım, ismim aynı. Tiktok hesabım da var. İsterseniz ficler hakkında yazabilirsiniz okurlarım yani yanıtlarım🧚🏻‍♀️

Yorum istesem çok şey mi isterim?🥺

٭

Taehyung'un anlatımıyla:

Birkaç gündür Jimin'in evindr kalıyordum ve bu durum şimdiden annemin gözüne batmıştı. Sürekli beni arayıp eve gelmem için darlıyordu. Ona Jimin ike grup projemiz olduğu söylediğimde gelip evde yapmamız konusunda ısrar ediyor ve her aramasında bunu dillendiriyordu.

Baskıcı bir kadındı. Doğduğumdan beri onun sıkı yönetimine maruz kalmıştım. Alfa abim Namjoon'un üstüne gitmiyordu ancak durum ben olunca her türlü şeyle ilgileniyor ve bana seçme hakkı sunmuyordu. Anasınıfına gittiğim dönemlerde okuma yazmayı çoktan öğrenmiştim, temel işlem yeteneğine sahiptim. Hepsi onun diretmeleri yüzündendi. Henüz o küçük yaşımda elimden oynadığım bebeklerimi alıp bunun yerine derslere yoğunlaşmam için uğraşlarda bulunmuştu. Okuldaki öğretmenlerim çok zeki bir çocuk olduğumu ancak anneme fazla baskı yaptığını söylemişler. Buna rağmen baskıları azalmamış üstüne yeni şeyler eklenmişti.

Küçük yaşlarda piyano ve keman gibi birçok müzik aletini çalmayı öğrenmiştim. Yaşıtlarım ilkokla giderken her günlerini gülüp eğlenerek geçiriyordu ancak bana bu fırsat verilmemişti. Okçuluk, yüzme, taekwondo gibi bir sürü spor için kurslara gitmiştim. İlk başta bunları yapmak hoşuma gitse de ilerledikçe annem başarımı gözetir olmuş, her hatamda bunu yüzüme vurmuştu.

İlk panik atağımı 3. sınıfta annemin yüzme yarışında 2. olduğum için beni azarladığı gün geçirmiştim. Henüz 10 yaşına bile varmamıştım.

Abim Namjoon'u kıskanır olmuştum. O da benimle birlikte bu kurslara katılıyordu ancak benim 2. olduğum için azarlandığım ve panik atak geçirdiğim yarışmada kendi yaş grubunda 3. olmasına rağmen tebrik almıştı. Onu çok kıskanırdım ama hiçbir zaman bu kıskançlığımı yüzüne vurmazdım. Onu çok severdim. Annem bana kızdığında benim yanımda dururdu.

Babamın bizimle olmayışı annemi çok yıpratmıştı elbette. 2 çocuğunu tek başına büyütmüştü. Babama ne olduğunu abim de ben de bilmiyorduk. Annem ondan öldü diye bahsederdi. Babamın değil annemin soy adını kullanıyordum. Aralarında ne olmuştu bilmiyorduk ama annem evde babamın lafının açılmasından hoşnut olmazdı işte.

Abimden bana kıyafet getirmesini istemiştim. Bana geldiğini haber veren bir mesaj attığında kapıyı açmak için koridordan geçerken dişini fırçalan Jimin tuhaf sesler çıkartmıştı. Galiba nereye demek istiyordu.

"Kıyafet için abime haber vermiştim, gelmiş."

İsyankâr bir şekilde ağzındaki diş macunu köpüğüyle bir şey anlatmaya çalıştı tekrar.

"Hayır, olmaz. Kendi kuyafetlerimi giyerim ben. Hem senin pantolonların bana biraz geniş. Kemer takmayı hiç sevmiyorum."

Jimin göz devirerek dişini fırçalamaya devam etmişti. Kapıya geldiğimde karşımda abimi görememiştim. Pekâlâ, neredeydi bu adam? Yukarıdan Hoseok'un sesini duyduğumda kafamı tavana çevirdim.