Bölüm 4

8 4 2
                                    

Yine okul, yine aynı olaylar. Ders boyu hyunjin saçımla oynamıştı. Arkamda oturduğu için kolaylıkla elliyordu.
Derste dinlemiyordu. Bu çocuk büyüdüğün de ne yapacak ya?

Ders bitince çoğu kişi yemekhaneye indi. Benim midem bulandığı için inmeyecektim.

Hyunjine bakılırsa o da inmeyecekti sanırım kalkmıyor.

Üniversiteye hazırlanmam gerekiyordu. Ama ben planlar kurmuştum gerek yoktu çalışmaya ama yinede çalışmak istedim.

"Şhh baksana bi"

Arkamı döndüm kafasını gömmüş konuşuyordu.

"Evet hyunjin"

"Neden inmedin yemeğe?"

"Aç değilim"

"Ha? Aç değilsin? Ya sen geçen hayvan gibi yiyiyordun ya"

Kafasını kaldırdı

"Bende seni ayı zannettim"

Demedim hiç bir şey diyemedim

"Ne oldu niye sustun?"

Güldü..

"Biliyor musun? Beni o gün dövmeseydin bugün böyle olmazdık ama sen bana ihanet ettin"

"Hyunjin.. Ben yap-"

"Sus! Sen yaptın! Senin yüzünden!"

Elimi tuttu parmaklarımı okşadı.

"Ellerin küçük pff tatlı eller ama sende değil"

Onu anlamıyordum. Bana bağırıp, kızıyordu ama beş dakika geçmeden iyi davranıyordu.

Haftasonu da abisiyle onu görüyordum bana gülümsüyordu.
Neden?

"Sevdiğim çocuk aynı sana benziyor ama onun çilleri var sanırım senin yok"

Nasıl yok ilk gün övmüştü çillerimi öbür günlerde dalga geçtiği için kapatmıştım.

"Sevdiğin kişi kim?"

"Napıcaksın?"

"Sadece merak ettim üzgünüm "

"Bende bilmiyorum onu busanda gördüm sonra bazenleri abimle haftasonu görüyorum"

"Adını ne yani iste-

" Bilmiyorum onu tanımıyorum "

Tanımadan nasıl sevmişti. Kalbim acıdı o tanımadan sevmişti aşiktı gerçek aşkıydı.

Ama ben hala hyunjine aşıktım o ise başkasına. Yapamam ben böyle yaşayamam ki.

"Her neyse  onunla en kısa zamanda tanışacağım burdan gideceğim ve senin gibi bir aptalla uğraşmayacağım

Elimi sıkmıştı.

" Cidden sende küçük parmak iğrenç duruyor ama onda.. Mükemmel "

Ağlayacaktım.  Dediğim gibi o beni fiziksel değil ruhen yok etmişti. Tenimi değil kalbimi acıtıyordu.

"Peki neden elimi tutuyorsun?"

Kısık bir sesle konuşuyordum bağırmasından korkuyordum.

"Çünkü.. Çünküsü yok! Ona neden benziyorsun! Git burdan! Yanıma gelme bir daha!"

Elimi itip kalkmıştı.
Elim değil kalbim acıyordu her zaman ki gibi. Neden hyunjin neden yapıyorsun bunu?.

Yemek saati olduğu için daha derse vardı. Lavobaya gidip yüzümü yıkadım. Aynada kendime bile bakmak istemiyordum.

Kapı açıldığında birisi çıktı elini yıkayıp bana baktı. Bakışları iğreniyor gibiyidi. O kadar mı kötüyüm?

Peçeteyle silip konuştu.

"İki tane deli bulmuş birbirini. En kısa zamanda gitsenizde kurtulsak ikinizden"

Kapıyı çarpıp çıkmıştı. Dediklerini anlamamıştım iki tane deli derken. Birinin ben olduğu belliydi....
İkincisi kimdi?

Aynaya baktım bitkin haldeydim.
Ağladım için yüzüm kötüydü.

————————

Hyunjini o olaydan sonra  görmemiştim. Sanırım evine gitmişti. Bunu hep yapardı. Ama bugün benim yüzümden yapmıştı.

Çantamı toplayıp sınıftan çıktım. Koridorda herkes bana bakıyordu.
İğrenir gibi.

Hyunjinin sevgilsi

İkisi bukmuş birbirini ölseler bari

Burası deli hastanesi değil okul

Korkunç yaratıklar

Bu sözler... Kalbimi acıtıyordu..

Dayanamayıp koştum dışarıya geldiğimde biraz nefes aldım. Kendime geldiğimde etrafa baktım. Bir kaç öğrenci çıkıyordu. Bende hızlıca çıkıp evimden önce uğradığım kafeye gittim.

Sadece su alıp oturdum  genelde sevgililer olurdu burada beraber takılıp gülerler, eğlenirler..

Cam tarafında oturduğum için dışarısı gözüküyordu.  Bir an gözüme iki tanıdık insan takıldı  biraz daha baktığımda onların hyunjin ve abisi olduğunu gördüm.

Hyunjin hem süslenmiş hemde okuldaki kişilik vibeni vermiyordu.

İçeriye girip oturdular beni fark etmemişlerdi. Hyunjin içecekleri söylerken veni beni gördü.

Gülümsemişti. Sadece yüzü değil gözleri bile parlıyordu. Abisi minho anlayıp o da bakmıştı. Hem utancımdan hemde korktuğumdan kafamı eğmiştim.

Aradan on beş dakika geçtiğinde yavaştan kalkmaya başladım.
Ben kalktığımda hyunjin de kalkmıştı ama abisi onu tutmuştu.

Yüzü düştüğü belliydi. Onlara son kez bakıp çıktım.

Ben eve varasıya kadar yağmur yağmaya başlamıştı.

"Tam da zamanını buldu bu yağmurda ya off"

Çantamı kafamın üstüne koyup bizim sokağa doğru ilerledim.Taki ayakkabımın bağcığı çözülene kadar.

"Off şanssızım cidden"

"Dur bir dakika üstüm niye ıslanmıyor?"

Bir an üstüm ıslanmayınca şaşırdım kalktığımda gördüğüm kişiyle şaşırdım.

"Islanıyorsun"

"Ha? "

————————

🐣🥟

Canım sıkıldı.

★♡https://open.spotify.com/track/57yL3161hUMuw06zzzUCHi?si=nkFgfAqxTGa6wAnBZkc1Kg


Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 29 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Çünkü yaptıklarını unutmadım /★ hyunlix Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin