𝙁𝙚𝙡𝙞𝙭
Geri çekildi ve gülümsedi "Ben de seni seviyorum Hyunjin" dediğimde bu sefer beni kendine çekti ve bana sımsıkı sarıldı.Benden ayrıldığında elimi tuttu ve birlikte sınıfa döndük.Sınıfa girdiğimizde herkes bizim birbirine kenetlenmiş ellerimize bakıyordu.Yine Hyunjin'le oturuyordum.Ders boyunca elimi bırakmadı,tenefüste de hiçbir şey demeden beni kantine götürdü ve bir masaya oturduk.
"Biz sevgili miyiz şimdi?"Dediğimde gülümseyerek başını aşağı yukarı salladı."Evet,artık sevgiliyiz bebeğim" Bana bebeğim dediğinde utanarak ve gülümseyerek başımı eğdim.Elini uzattı ve saçlarımı karıştırdı."Çok tatlısın." Gülümsedim."Gerçekten mi,sevgilim?" Hyunjin bana çok güzel bakıyorduKalbim yerinden çıkacak gibiydi."Evet.Çok seviyorum seni"
Kantinde kendi halimizde takılırken daha önce bana sataşan zorbalar yanımıza geldi."Baksana Hyunjin,sevgilin ne kadar da şirin."Hyunjin ciddi bir ifadeyle onlara bakıyordu"Evet,öyle." Elimi tuttu ve beni masadan kaldırıp kantinden çıkardı."Bu aptallara katlanamıyorum.Senin iş yerine gelip seni rahatsız ederlerse,hemen ara beni.Tamam mı?" Onu sakinleştirmek için gülümsedim."Tamam,hemen seni arayacağım" Hyunjin hala biraz ciddiydi.
Okuldan sonra işe gittim ve hemen yerleri temizledim,masaları da sildikten sonra kasaya geçtim ve müşterileri beklemeye başladım.Kasad<a tek olduğum için sipraişleri hızlı götüremiyordum.Birinin kahvesini hazırlarken kasaya müşteri geldiğini duydum ve arkamı dönüp kasaya baktığımda Hyunjin'i gördüm."Yardıma geldim.Yoruluyor gibisin." Dediğinde sevinçle konuştum. "Yorulmadım ama herkese yetişmek zor oluyor,yardım edersen yetişebiliriz."Hyunjin'in de yardımıyla işleri bitirdikten sonra birlikte mekanı kapattık ve evlerimize dönmek için yürümeye başladık.
Hyunjin benimle evime kadar yürümek istediğini söyledi.Yoksa çok merak edermiş.Benim evimin önüne geldiğimizde Hyunjin bana sımsıkı sarıldı."Yarın görüşürüz küçük Felix'im." Ben de ona sımsıkı sarılarak cevap verdim."Görüşürüz Hyunjin..."
𝙃𝙮𝙪𝙣𝙟𝙞𝙣
Onu evine bıraktıktan sonra karanlık boş sokakta düşünerek eve doğru yürüyordum.Evin önüne gelip kapıyı çaldığımda kapıyı kimse açmamıştı.Bu demek oluyor ki babam evde değildi,evde olmaması iyiydi çünkü eve yine geç gelmiştim.Telefonumu cebimden çıkarttım ve Felix'ten gelen mesaja baktım,on beş dakika önce atılmıştı.
ᴋᴜᴄᴜᴋ ʙᴇʙᴇɢɪᴍᴍᴍ 💗
-Eve vardın mı?
Geldimbebeğim,iyi geceler-
-Sana da iyi geceler sevgilim💚
Gülümseyerek telefonumu kapattım ve onun profil fotoğrafına baktım.
"Ne kadar tatlı..." Yatağa uzandım ve fotoprafına bakarak uykuya daldım
𝙁𝙚𝙡𝙞𝙭
Sabah uyandığımda Hyunjin'i arayıp birlikte okula gitmek isteyip istemediğini sordum,kabul etti.Hızlıca kahvaltı edip hazırlandım ve evimin kapısında beklemeye başladım
Çok sürmeden içten ve samimi bir gülümsemeyle karşıdan bana doğru gelen Hyunjin'i gördüm.Yanıma geldi ve saçlarımı düzeltti."Neden bu kadar güzelsin?Sana her an sarılmamak için kendimi zor tutuyorum" Gülümsedim ve okula doğru yürümeye başiladık.Sessizce okula giderken Hyunjin kulaklığını ve telefonunu çıkardı,kulaklığı telefona takıp telefondan şarkı açtı ve kulaklıklardan birini bana,diğerini kendisine taktı.Açtığı şarkı tuğkan-civciv'di.
"Bu şarkıyı dinlerken aklıma hep sen geliyorsun,bizim şarkımız olsun mu?" Çok masum ve saf bir istekti.Çok tatlı görünüyordu,hatta gözleri parlıyordu."Olur,bizim şarkımız olsun."dediğinmde sevinçle zıpladı."Gerçekten mi!" Bu hali çok şirindi,hiç o serseri Hyunjin değil gibi.Gülümsedim "Gerçekten."
Okula vardığımızda birlikte sınıfa girdik.Hyunjin çok mutluydu."Edebiyat dersini çok seviyorum,ama çok hızlı geçiyor" dedi Hyunjin."Bir de bana sor.Ben çok sıkılıyorum." dediğimde Hyunjin güldü ve başını omzuma yasladı."O zaman artık ben de sevmiyorum."
Okul zamanı hızla geçti ve okul çıkışında her zamanki gibi çalışmaya gittim. Her zamanki gibi işimi yaptım.
𝙃𝙮𝙪𝙣𝙟𝙞𝙣
Felix işe gittiği için bende evime doğru yürüyordum.Eve giderken yelefonuma gelen bildirimle telefonumu çıkarttığımda yine Bo Gum'dan mesaj gelmişyi
ʙᴏ ɢᴜᴍ ᴘɪᴄɪ(ᴏᴄ)
ғᴏᴛᴏɢ̆ʀᴀғ◉
-Sevgiline bir şey yapmamızı istemiyorsan attığım konuma gel.
Sinirle telefonumu cebime koydum ve koşarak attıkları konuma gitmeye başladım.Beni Felix üzerinden tehdit etmesi beni delirtiyordu,o benim sevgilimdi.Oyuncağım değil.
Attıkları konuma geldiğimde 5 kişiydiler.Sinirle onlara yaklaştım ve Bo Gum'un yakasını sertçe kavradım."Felix'in peşini bırak artık!" Oğlan bana sırıtarak bakıyordu."Neden?Ben çok eğleniyorum" dediğinde kendimi tutamayıp onun yüzüne yumruk attım.Oğlan sinirle birkaç küfür mırıldandı.Kanayan burnunu koluna sildi ve o da benim yakamı kavradı. "Beni sinirlendirmeseydin,bu normal bir kavga olacaktı,ama sen bunu seçtin." dediğinde kaşlarımı çattım."Ne saçmalsıyorsun!" diye bağırdım.
Ardından karnımda hissettiğim acıyla elim karnıma gitti.Gözlerimi karnıma çevirdiğimde,Bo Gum'un karnıma sapladığı bıçağı farkettim.