Zıt kutuplar

İlk Karşılaşmaa💛

Selamun Aleykum nasılsınız okurlarım . Bu yeni kitabım hayırlısıyla. Eğer bu kitabı 1000 yaparsak sevinirim.

Hava soğuktu . Aynı benim buz tutmuş kalbim gibi . Yalnız yürümek istediğim için arkadaşlarımı yanımda getirmemiştim. Hafif yağmur damlaları gökten yere çakılıyordu. Hava çoktan kararmış güneş çoktan yerini aya teslim etmişti. Sokaklar sakinleşmiş , insanlar evlerine sığınmıştı.  Hafif başlayan yağmur hızlanmaya başlamıştı. Bende çabucak eve dönmeliydim. Kestirmeden gidicektim. Değişiklik olsun diye. Kestirme yola döndüğümde dönmez olaydım diye hayıflandım. 3 kişi yaşlı bir adamı yerde tekmeliyorlardı. Yaşlı adamın gözleri beni buldu. Elini zorla kaldırarak
Y- yardım e-et dedi . Titreyen sesimle

D-durun b-bu y-yanlış!
O sizden yaşlı yapmayın. Dedim. Aslında onları uyarmadan yoluma devam ede bilirdim amma o yaşlı amca benden yardım istemişti. Yardım etmeliydim amma onlara uyarmaktan başka bir şey yapamazdım.

Tutun şu kızı. Bize doğruyu yanlışı öğretecekmiş. Bu sözlerle irkildim. Arkamı dönüp kaçtım.onlarda peşimden koşuyorlardı. Bilmediğim sokaklara giriyordum.  Sonuncu sokağa girdiğimde çıkmaz sokakla karşılaştım. Korkuyla duvara yaslandım. Amma yaslandığım duvar bir anda haraket etmeye başladı. Sırtımı duvardan ayırdım. Biraz sonra duvar görünümlü kapı tamamen açılmıştı. Normalde içeri girmezdim amma arkamda 2 adam varken başka çarem yoktu.hemen içeri girdim. Son kez arkamdan kapanan kapıya baktım. İçeriden müzik sesleri geliyordu. Biraz ilerlediğimde karşımda bir kapı vardı. Evet kapıya doğru attığım her adımda müzik sesleri daha iyi duyuluyordu. Ben daha kapıyı açmadan biri  benden hızlı davranıp kapıyı açmıştı. Dengemi kaybedip içeriye düştüm. İçeri girdiğimde buranın bar olduğunu anladım. Zaten dünyanın yapıcağı iyilik bu olurdu zaten. Buradakiler mide  bulandırıcı şekilde kısa ve çok renkle giyinmiştiler. Benim kiyafetim ise uzundu. Ayağa kalktım ve elimle üstümü temizledim. Benim düşmemle müzik kesilmiş ve herkes bana dönmüştü. Evet sanırım dikkat merkezinde olmak rahatsız ediyordu beni. Birden bir kadın kankaha attı. Zamansız attığı kahkaha ile yerimden sıçradım.

Bu kim ya . Gülüm biz cici polyanaları almıyoruz buraya. Bu kiyafet nedir böyle.dedi . Hepsi bana bakıp sırıttı.

Sen buraya  Kötü yola düşmek içinmi geldin . Nasıl açtın  kapıyı çok Merak ediyorum doğrusu. Dedi ve kahkaha attı.

Aaa yazık ürktü garibim. Dokunsam ağlayacak. Dokunmalarına gerek yoktu birazdan yere oturup ağlayacaktım.

Bunu denemeden göremeyiz .dedi ve bir adam bana yaklaştı . Tam bana dokunucakken geriye çekildim.

Dokunma bana! Diye bağırdım.

Ooo  dili varmış . Konuşa biliyormuydun sen. Herkes güldü.

Ben rahatsızlık vermeyim.  Sağ olun .diyip kapıya doğru giderken biri kolumu tuttu ve kendisine doğru çekti.

Dur biraz cici kız biraz eğlenelim . Ne acelen var . Önce karşılıklı bir viski içmezmiyiz?dedi. Kolumu ondan kurtarmağa çalışırken
Hayır bırak beni ben buraya yanlışlıkla geldim. İstemiyorum.
Dedim.

Sena senin dediğin çıktı.  Dokununca ağladı bu . Adının Sena olduğunu öğrendiğim kadın kahkaha attı. Bu adam  diyene kadar ağladığımı fark etmemiştim. Kolumdan tutup beni içeri çekti.
Bırak gideyim . Ben sizler gibi değilim.
Bana döndü.
Bizler gibi değilmisin. Yani sen müşteri değilsin.  Haa anladım sen bu barın çalışanısın. Hadi o zaman memnun et bizi. Dedi. Bir insan nasıl bu kadar alçala bildi. Anlamıyorum.