Ölümcül His

117 5 2
                                    

Bölüm yazarı: ErayKldrmc Bölüm tamamen Eray'ın yazımıdır ve esinlenme yoktur, iyi korkular.

Salgı paketlerim ter salgılamaya başladı. Kafam hariç tüm bedenim titriyor, soğuk soğuk terliyordum. 

Yorganımı kafama doğru çektim ve gözümü kapattım. Her şeyin başladığı zamanı hatırlıyordum:

 2 Hafta önceydi. Yağmur, gökleri delerek yağıyor biz de arkadaşımla eve dönmeye çalışıyorduk. Lakin ne fayda... Öldürürcesine esen rüzgarla sert yağmur el ele tutuşmuş önümüze bir duvar yapmıştı adeta. Her adımımızda daha çok zorlanıyorduk. Yerlerinin taşlarla kaplı olduğu bol ağaçlı bir sokağa girmiştik. Hemen köşede (en yakınımızda) bir dükkan gördük. Görmemiş gibi dükkana saldırdık ve kapıyı ardımıza kapattık. Etrafımıza baktığımızda dükkanın eski püskü saçma bir yer olduğunu anlamıştık. Sahibi her kimse şuan yoktu.  

Avanak ve meraklı arkadaşım dükkanda göz gezdirirken, bir kağıt buldu. Kağıtta yazan şeyi hışımla ve bağırarak okudu, "Terrena hıtaed komkas." Sonra kağıdı buruşturarak yere attı. 

"Anlamı ne?" diye sorduğumda hiçbir fikrinin olmadığını söyledi. Benim de hiç duymadığım kelimeler olduğu için ilk başta aldırış etmedim tabii ki.

Yağmur dindiğinde eve gelmiştim. Arkadaşım ben eve gittikten sonra biraz daha yürüyordu. Ona selam verip odama çıktım. Diğer güne yetiştirmem gereken önemli bir ödev vardı. Ödevime yoğunlaştım.

Ertesi gün ödevimi çantama alıp okula gittiğimde arkadaşımın yanına oturdum. Biraz mutsuz görünüyordu. "Ödevi yaptın mı?" diye sorduğunda kafa sallamakla yetindim. "Ben yapmadım." dedi, "Babam ölmüş." 

Gözlerimi sonuna kadar açarak ona baktım. Şaşkınlıktan geberip gidecektim sanki. Babası ülke dışında çalışıyordu. Söylenene göre intihar etmiş. Ama vücudunda yara izleri varmış. Yani bir yerlerden darbe yediği belliymiş. Korkmuştum. 


Eve döndüğümde arkadaşım kadar mutsuzdum. Doğruca yatağıma gittim...

Ertesi gün yine okula gittiğimde, arkadaşımın yüzünde çizikler olduğunu fark ettim. Ailevi bir mesele olduğunu düşünerek sormadım. Teneffüste hızla dışarı çıktı. Doğruca peşinden gittim. Tuvalete girdiğinde kafamı gizlice çıkararak ona baktım. Gömleğinin cebinden bıçak çıkardı. Bu sırada benim de kalbim korkudan çıkmıştı. Arkadaşım yüzüne çizikler atmaya başladı. Kanama yoktu ama yüzü kıpkırmızı olmuştu. Hızla kaçtım ve bütün gün onunla konuşmadım. Eve dönerken de başka yolu kullandım.

Evdeyken, internette dolanma kararı aldım. Bilgisayarı açtım ve son dakika haberine baktım. Çığlık atmıştım. Arkadaşımın intihar ettiği haberi gazetelerde yankı yapıyordu. Babasının ölümünün onu böyle yıktığını hiç tahmin etmemiştim. 

Diğer günler, aklıma dükkanda gördüğüm yazı geldi ve dükkan sahibine gittim. Yazıyı sordum.

"Hangi yazı?" dedi merakla. 

"Terrena hıtaed komkas." dedim. Nasıl hatırladığımı ben bile anlamamıştım. Çünkü hiç dikkat ettiğim bir yazı türü değildi.

Adam iyice korkmaya başlamıştı. "O yazı," dedi titrek bir halde. "Çürümüş gitmiş bir yazıdır. Kimse hangi dilden olduğunu bilmiyor. Sadece biri biliyor," dedi, "ben."

İyice gerilmiştim. Devam etti:

"O yazı bazılarının anlaşma dilidir." dedi. 

"Kimler?" dedim korkarak.

"Ah, bilmek istemezsin, çünkü az önce o kelimeleri sen de söyledin." dedi, gülerek. 

Gülecek bir şey olmadığını anlamam zaman bile almamıştı.

 "Sadece anlamını söyleyeyim," dedi, "ÖLÜMCÜL HİS"

Sonraki günler okula gitmeme kararı almıştım ve şimdi bu gece evimde bir not bulmuştum. Notta, "ÖLÜMCÜL HİS" yazıyordu.  O zamandan beri yatağımda korkuyla ölümü bekliyorum. O dil kimlerin diliyse onlar gelecekti. 

BEN ÖLECEKTİM.

Ve şimdi sen, belki de korktuğun için Terrena hıtaed komkas'ı okumadın ama, bölümün başlığını okudun değil mi?

Korku YuvasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin