Annemin yani annem sandığım kişinin o sözlerinden sonra kalbim içinden yanmaya başlamıştı. Garip birşeydi. İlk defa aile acısını orda hissetmiştim. Beni en fazla yaralayan ise babam ve annem dediğim kişinin gerçekte hiçbirşeyim oluşuydu. Tabi ilk başlarda çok korkup ağlasamda bunları şaka sanıyordum.
Ben derin düşüncelere dalarken babam dediğim kişi arabayı bir anda durdurdu. Oturduğum yerden ön koltuğa uçmadığım için şanslıydım. Ne olduğunu merak etmiştim. Öndeki iki koltuğun arasından öne doğru bakmaya başladım. Birsürü polis vardı. Babam endişelenip anneme doğru baktı. Babam "Efendim şimdi ne yapacağız" dedi ve annem, babam konuşur konuşmaz silahını bana doğrulttu. Ben çok ürkmüştüm. Çocuk olduğum için ne yapacağımı da bilememiştim. "Eğer polislere birşey dersen seni şuracıkta öldürürüm.Şimdi sessiz olup otur yerine" dedi. Yavaşça silahı oturduğu koltuğa sakladı. Her ihtimale karşı hazırda bekliyordu. Bunu farketmiştim ama yinede kafam karışıktı.
Sonra kontrol için gelen polise baktım. Ağır adımlarla bizim arabaya doğru geliyordu. Etraftada fırtına öncesi sessizlik hakimdi. Birşeyler olucak gibi hissetmiştim. Polis bizim arabanın yanına gelmiş. Babamın oturduğu koltuğun ordaki camı tıklatmıştı. Annem herşeye hazır bir şekilde bekliyordu. Babam camı açmayınca polis tekrardan camı tıklatmıştı. Ama bu sefer daha sert tıklatıyordu. Annemle babam gözleriyle birbirlerini onaylandıktan sonra babam camı açtı. Polis "Ehliyet ,ruhsat lütfen!" dedi. Babam ikisinide polise uzatıp "Buyrun memur bey" dedi. Polis elindeki şeyleri yani ehliyet ruhsat dediği şeyleri alıp kendi aracına doğru yönelmişti. Annemde babamda tedbiri elden bırakmıyordu.
Aradan 5 dakika falan geçmişti. Polis geri gelmişti fakat bu sefer 3 kişiydiler. Ben birşeylerin ters gittiğini anlamıştım. Polisler bir anda silahlarını çıkartıp babamın olduğu cama doğru ateş etmeye başlamışlardı. Ben korkuyla iki büklüm olmuş , silah sesini duymamak için kulaklarımı kapamaya çalışıyordum. Babam bi anda gaza basmıştı. Hemen ordan çıktı ve yine çok hızlı gidiyordu.
Annem silahını çıkartıp önüne susturucu koyuyordu. Herhalde sona yaklaştım diye düşünmüştüm. Arkama dönüp gelen varmı diye baktım, arkadan gelen hiçbir araba yoktu. Bu bana çok garip gelmişti çünkü izlediğim filmlerde arkadan takip ediyorlardı bunlar neden etmesin ki diye kendi kendime düşünmüştüm. Bir anda sert bir sesle annem "Mirza!" diye bana seslenmişti. Silahı bana doğrultu. "Ben daha küçüğüm. Ben ne yaptım kii " dedim. "Üzgünüm" dedi ve tam bana ateş edicekken babam arabanın kontrolünü kaybetmişti. Araba bi sağa bi sola gidiyordu. O arada olanları hatırlamıyorum.
Gözümü açtığımda bizim araba ters dönmüştü. Anneme babama baktım alınlarının ortasında birer delik vardı. Ve içinden kan çıkıyordu. Bunun ne olduğunu o zaman anlayamamıştım. Annemi ve babamı yavaşça dürtmeye çalışıyordum. Ama hiçbir tepki vermiyorlardı. O arada arabaya birileri geldi. Kim olduklarını görememiştim çünkü suratlarında kar maskesi vardı. Adamın elinde iğne vardı. İğneyi bana batıracak diye ödüm kopuyordu. "Abi onu ne yapıcaksın?" demiştim. O hiçbirşey demeden bana iğneyi batırmıştı. Piç canımı çok yakmıştı. Gözlerim kaymaya başlamışdı. Herkesi bulanık görüyordum. Sonrasını hatırlamıyorum.
Gözümü açtığımda leş gibi kokan bi yerdeydim.Kolumu oynatmaya çalıştım fakat bir türlü hareket ettiremedim Ellerimi ve ayaklarımı yatağa kelepçelenmiş olarak görünce derin bir nefes alıp verdim Buranın neresi olduğunu anlamaya çalışırken. Gözlük takmış beyaz...
Yorumlarınızı bekliyorum
Okuduğunuz için teşekkürler
:)