İki torunununda evliliğine şahit oluyordu Zerrin Hanım. Ama içinde bir sıkıntı vardı. Yıllar önce herkesin yüz çevirdiği, öksüz bırakılan yavrusu Agâh, sevmediği bir kadınla evlenmek zorunda bırakılmıştı.
Hayattan hiçbir beklentisi yoktu Agâh'ın, tek istediği ona sırtını dönmeyen tek insanın yüzünü güldürebilmekti. Nenesi ne istese gözü kapalı yapardı Agâh. Yine yapıyordu. Zerrin hanım, "İkinizde eşek kadar oldunuz hala evlenemediniz, elime kaldınız." dedikten sonra da evlenmeye karar vermişti. Nenesi o evlendiğinde mutlu olacaksa, evlenirdi.
Ama hayat burada da Agâh'a oynuyordu. Çocukluklarından beri şımarıklığıyla kendinden nefret ettirmiş biriydi Gülnihan. Agâh'ın üvey annesi Seçil Hanım'da bunu bildiği için hiç vakit kaybetmeden Gülnihan'ın ailesine haber göndermiş, Agâh'la evlenmesini uygun görmüştü.
Agâh yıllardır olduğu gibi yine sesini çıkarmamıştı, ne kadar karşı gelmek istiyorsa önüne o kadar engel çıkıyordu. Bir kere kardeşleri vardı. Baba bir anne ayrı olsalarda Zerrin Hanım Seçil Hanım'a fırsat bırakmamış, bu üç kardeşi aynı anne babadanmış gibi büyütmüştü. Bugüne bugün üçününde birbirine bir saygısızlık ettiğini duymamış görmemişti.
Torunlarıyla hep gurur duymuştu. Hep mutluluklarını istemiş, hiçbir zaman bir diğerini diğerinden üstün tutmamıştı. Sadece Seçil Hanım bu eve ilk geldiği zamanlar, Agâh'ın 6-7 yaşlarında olduğu dönem ve daha Berk'le Berna doğmadan önce Seçil Hanım Agâh'ı ezemesin diye hep Agâh'ı koruyup kollamıştı. İkizler Berk ve Berna doğduktan sonra da bu üç kardeş birbirine düşman büyümesinler diye elinden geleni yapmıştı.
Seçil Hanım her ne kadar evin ve evde ki insanların kontrolünü eline almaya çalışsada Zerrin Hanım her seferinde önünde bir kaya gibi dikilmiş, "Ben ölmeden evvel kimse bu eve hanımlık beylik yapamaz, benim bu evden cesedim çıkmadan önce bu evde ki her karar bana danışılır!" diyerek Seçil Hanım'a hiçbir kötülüğü için fırsat tanımamıştı.
Ama bu sefer başarılı olamamıştı. Seçil Hanım yapacağını yapmış, Agâh'ın babası Zafer Bey'i ikna etmiş ve Agâh'ı sevmediği, istemediği bir evliliğe mahkum bırakmaya uğraşıyordu. Ama Zerrin Hanım Seçil Hanım'a istediğini yaptırmazdı. Sadece Agâh'ın anne babası ve Zerrin Hanım'ın bildiği, yıllar önce iki aile arasında ki kan davasını bitirmek için verilen bir söz vardı. Çelik ve Korkmaz ailelerinin aynı gün evlenen oğlulları Zafer ve Erkut'tan olacak ilk erkek ve kız çocuklarının yaşları geldiği zaman evlenmeleri.
Madem Agâh, Zerrin Hanım'ın mutluluğu için kendi mutluluğundan vazgeçecekti, madem istemediği bir evlilik yapacaktı, iki ailenin düşmanlığının bitmesi için verilen söz yerine getirilecekti. Korkmaz'ların hanımı Sultan Hanım'a haber gönderilmişti. Kızları Karaca Korkmaz, bu akşam konakta olacak, Zerrin hanım Seçil Hanım'a yine engel olacaktı.
Zerrin Hanım konakta akşam gelecek misafir için yapılan hazırlıkların başında dururken, Agâh'ta şirkette kardeşleriyle birlikte bir toplantı düzenlemişti.
"Abi bence bizimle yapacağın toplantıları biz okulumuzu bitirip şirkette bir işe yaradığımız zaman yapmalısın." dedi Berna. Agâh kafası önündeki dosyalara gömülü bir halde alttan alttan bakmakla yetindi. Bu da Berna'ya yetti.
"Siz ikinizin aklı iki karış havada dolaşarak okulu bitireceğiniz olmadığını anladığımdan beri şirkette işler nasıl yürüyor yavaştan öğrenin diye getiriyorum sizi bu toplantılara abim. Eğer pek kıymetli canın sıkılmayacaksa birazdan kurulla bir toplantıya başlayacağız." Berk'le Berna oflaya poflaya toplantı salonuna doğru giderken Agâh'ın telefonu çaldı. Nenesinin aradığını görünce bekletmeden açtı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARACA
Ficção Adolescenteİki aile arasındaki husumete son vermek için yapılan bir evlilik.