Albusla bir anlaşmaya vardıktan sonra tanıdığım bütün kişilerin hafızasından silinmiştim artık türkiyede zeynep öztürk diye biri yoktu, anneme bile veda edememiştim.
Ayrıca albus benden ismimi de değiştirmemi istemişti artık adım teresa watson olmuştu, ama ben hala bir yerlerde zeynep öztürk olmaya devam edicektim.
Albusun oynadığı oyuna göre ailem bir kaç yıl önce ölmüş ve ben tek başıma yaşıyordum, tabi bu varlıkların hepsini bana albus vermişti, niye albus dediğimi sorarsanız o benim gerçekten bir profesörüm değil çünkü bende gerçek bir öğrenci değildim.
Bütün eşyalarım albus tarafından karşılanmıştı ve beni iki gün sonra okula çağırdığını söylemişti.
Sanırım george weasley'i göreceğim için fazla heyecanlıydım.
"
Ve evet işte o an gelmişti içeri girecek ve binam seçilecekti.
Derin bir nefes alıp sakladığım heyecanla beraber abartı durmayan özgüvenimle beraber içeri girdim, bütün gözler üzerime dönmüş meraklı bir şekilde bana bakıyordu.
"Evet çocuklar karşısında teresa watson kendisi bir kaç ailevi meseleden dolayı aramıza geç katılmak durumunda kaldı teresa lütfe otur binanı seçelim"
Yavaşca masaya doğru yaklaşırken bilerek bir şekilde başımı george weasley'e çevirdim, bir anda gözlerimizin birleşmesiyle hafifçe gözlerini açmıs sonrasında normale dönerek merakla bana bakmaya başlamıştı.
"Sonunda kavuştuk şakacı bey"
(Bu fonda yazılan yazılar artık türkçedir)Kendi kendime fısıldayarak yürümeye devam ettim ama hala gözüm kızılın üstünden gitmiyor hiç bir şekilde ayrılmak istemiyordu.
Sonunda sandalyeye oturdum ve hala george ile göz gözeydim.
"Hmm demek watson ha ailen için üzgünüm bakalım senin için en iyi bina neresiymiş... Ve RAVENCLAWWW"
Gözlerim hala georgedayken sırıtarak kalktım ve ravenclaw masasına ilerlemeye başlamıştım ta ki arkamdaki tanıdık sese kadar.
"Hey şeyy bizimle oturmak ister misin"
Bu sesin sahibini çok iyi tanıyordum Hermione Grangerdan başkasına ait değildi bu ses.
"Tabi çok isterim" George'un gözlerine bakarak söyledikten sonra yavaşca yanlarına ilerledim ve hermione'nin yanına oturdum.
"Ben hermione granger tanıştığımıza memnun oldum teresa"
"Ben ginny weasley"
"Ben ron weasley"
"Ben harry potter"
"Ben fred weasley"
"Ben george weasley"
"Biliyorum" demiştim george'a itafen, çok mu aşkla bakıyordum? Görevden çıkamazsın Zeynep.
"Bende tanıştığıma memnun oldum az önce ismimi duydunuz zaten"
"Şey teresa damblador ailevi sorunlar demisti acaba sorun olmazsa söyleyebilir misin?"
"Sorun değil harry ailem bir kaç yıl önce trafik kazasında vefat etti"
"Ben üzgünüm"
"Bende senin için üzgünüm harry"
"Teşekkür ederim teresa"
Evet teresanın ailesi ölmüştü ama zeynep'in ailesi hiç yaşamamıştı.
"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙒𝙖𝙣𝙙𝙚𝙧𝙡𝙪𝙨𝙩/𝙂.𝙒.
FanfictionWanderlust;Yeni dünyalar keşfetmek için her şeyi geride bırakıp gitme arzusu. George weasley ve zeynep öztürkün hikayesi.