Aylin Gökbulut
O ,o burdaydı. Unutmamıştım. İlk sevişmem onunla oldu . Bekâretimi kendim bozmuştum ama ilk defa biri ile ciddi anlamda sevişmiştim. Dersten çıkartan sonra okulda gözlerim onu aramıştı. Gökçe benim en yakın arkadaşımdı. Onunla bunu konuşmuştuk. Aşık olduğumu söylemişti. Hayır tabiki! Aşık değilim tekrar onunla sevişmek istiyorum. Aşık olmuş olamam. İki günden ne aşkı.Kafamı iki yana salladım. Eve gitmeden önce onunla tanıştığım mekana gitmeye karar verdim neden mi gideceğim? Tekrar onunla birlikte olma şansım varsa değerlendircem. Kollarının arasına girip tekrar onunla uyumak istiyorum. Derin nefes aldım. "Gökçe onunla tanıştığım mekana gitmek istiyorum." Güldü ve burnuma vurdu. "Sen Umay hocaya aşık olmuşsun bunu kabul et." Kaşlarını çatmam bir oldu"Saçmalama Gökçe o benim öğretmenim. Hem iki günde ne aşkı saçmalama." Gözlerini devirip elini 'he he' der gibi salladı. "Birkaç gün önce ben onu özledim. Tekrar sevişmek istiyorum. Kokusu güzeldi diye ağlayan sen değil misin? " Ah gerçekten tam bir ahmağım . Kendi elimle kendimi kuyuya attım iyi mi? Derin bir nefes aldım . Bu dediklerinden sonra modum düşmüştü. "Gökçe eve gitmek istiyorum. Sadece uyumak istiyorum." Derin bir nefes verdi ve bana sıkıca sarıldı. Bir kaç dakika içerisinde enerjim gitmişti. Çantanı sırtıma taktım ve ağır adımlarla evime doğru ilerledim. Ev. Ev demeye bin şahit ister . Ailem var ama yok. Annem babam öldükten sonra bana düşkün olmuştu. Birlikte çoğu şey atlatmıştık. 13 yaşımda üvey baba ile evlendi. Beni istemediği için bana bir ev tuttular düzenli bir miktar para . Bu bu kadardı. Eve girdim. Çantamı ve anahtarımı mutfağa bırakıp odama çıktım. Üstümü değiştirip aşağıya indim. Küçük bir bahçesi vardı. Bahçeye oturdum ve gitarımı ele aldım. Küçük küçük çalarken şu sıralar sürekli dinlediğim şarkıyı çalmaya başladım.Yaşa yaşa ki anla sora sora
Bulunur mu bi daha
Bu acıyı bir başkasına yaşatmaGül bu hiç dikensiz mi olur
Ayın bile ayrılıktı sonu
Bizi birleştiren bu bağların
Artık olsa mı yoluGözünün baktığı yer konumum
Adının geçtiği her yeri bul
Zor olana koşmanın tek yolunu
Bulamıyorum kaybettim sonumuKendi kendime mırıldanıyor bir yanda çalıyordum. Sesimin güzel olduğunu iddia etmiyorum. Kafam doluyken küçük küçük şarkıların nakarat kısmını söylemek hoşuma gidiyordu. Şarkıyı söylemeyeyi bitirdiğim de alkış sesi ile kafamı kaldırdım. Yan komşum Hayal abla bana doğru geliyordu. Elinde de iki kupa. "Habersiz geldim cimcime senin için sorun olur mu?" Gülümseyip hayır anlamda başımı salladım. "Sorun değil abla gel otur." Gitarı kenara bırakıp kupaları elinden aldım . "Teşekkür ederim cimcime." Tebessüm edip yanıma oturdu. "İyi misin ." Başımı belli belirsiz salladım. Ellerimi avuç içine aldı ve güven vermek amacıyla elimi sıktı.
" Anlat bakalım." Derin bir nefes aldım biseksuel olduğumu biliyordu." Abla ben ilk birlikteliğimi üç hafta önce bir çift cinsiyetli ile oldu. Bugün onu gördüm ve göğüs kafesimi delecek şekilde hızlı attı. Ben ben bilmiyorum. Çok çok heyecanlandım onu bir defa daha görmek mutlu etti . Abla bana noluyor?" Dolu dolu gözlerimi silip elini saçlarıma çıkardı. "Ablam sen hoşlanıyorsun ondan yavaş yavaş sen gönlünü kaptırmaya başlamışsın." Başımı iki yana salladım.
" Abla bu çok yanlış o benim hem öğretmenim. Benim onu unutmam lazım." Güldü bu sefer başını iki yana sallayan o oldu. Ellerini yanaklarıma koydu" Aşk bu unutulmaz kimi sevmek istiyorsun kimi sevmek istemiyorsun bilemezsin. Kontrolü sende değil güzelim. Bırak kalbin haraket etsin. Durdurma onu. Olacağı varsa olur. " Burnumun ucuna dokundu ve kupayı eline aldı . Kafamı iyice karıştırmıştı. Biraz oturup sohbet ettikten sonra Hayal abla kalmış kendi evine giymişti. Derin bir nefes aldım. Odama çıktım ve kendimi uykunun tatlı kollarına bıraktım. Bu kadar düşünme ve yorgunluk fazlaydı.Bir hafta geçmişti.
Annem bugün tekrar aynı şey için çağırıyordu. Üvey babamın kuzeni ile evlenmem için ısrar ediyorlardı. Her seferinde hayır demekten bıkmıştım. Zorla götüreceklerini biliyordum . Bunu er ya da geç bana yapacaklardı. Ellerim titriyordu birkaç gündür uyuyamıyordum. Uyuduğum da camıma taş atılıyor kapım çalınıyor kısaca rahatsız ediliyorum. Bugün içimde bir sıkıntı vardı. Neden olduğunu bilmiyorum acaba Umay'la alakalı olabilir mi? Aklımı karıştırıyordu. Gözlerimi her seferinde üzerimde yakalıyordum. Hele ki küçük temasları onun için küçük olabilir ama benim için çok büyüktü. Soru çözmek için kalktığım da bana kendini yaslayarak soru çözdürmesi. Test çözerken başımda beklemesi yanlış yazdığımı söyleyip elimi tutması. Allah'ım yanımda iken doğru düzgün nefes dahi alamıyorum.Bana gelirsek öğrencileri onunla yakın olması canımı sıkıyordu. Asla kıskanmıyorum kıskanmıyordum. Hayal abla ile konuştuğumdan beri başkalarına yakın olmayı deniyorum ama midem almıyor başka birini değil onu istiyorum. Öğle arası bahçede otururken üvey babamı görmem ile ayağa kalkmam bir oldu. Sert ve hızlı adımlarla bana doğru geliyordu galiba kızmıştı. Boğa görmüş kırmızı gibi üstüme geliyor desek daha doğru olur. Ben ne olduğunu anlamadan bileğimi tuttuğu gibi çekiştirmeye başladı. "Ne yapıyorsun ya bıraksan!" Hiddetle beni önüne doğru savurdu dizlerimin üstüne düştüğümde acı ile inledim. "Seni sürtük evleneceksin onunla." Yüzüme kalkan el ile kendimi korumaya çalıştım. Ama o el yüzüme inmedi. Gözlerimi açtığımda Umay hoca önüme geçmiş ve üvey babamın elini tutuyordu. "Ya burdan gidersin ya da seni ben gönderirim." Üvey babamın alayca gülmesinin ardından üvey babam bileğini kurtararak Umay hocanın üstüme yürümeye çalıştı. Evet sadece çalıştı Umay hoca üvey babamı geriye ittirdi.
Sakin adımlarla bu sefer Umay hoca üvey babamın üstüne yürümeye başladı. Kısık sesle birşeyler söyledi ilk defa üvey babamın yüzünün bu halde görüyorum kireç gibi oldu göz bebekleri korkudan titremişti. Elini çekti ve hızla kayboldu. Gözlerim dolmuştu Umay hoca eğildi ve bacağıma dokundu. Çenesinin sinir ile kasıldığını gördüm bir kolunu bacaklarıma doladı ve diğerini de belime kucağında benimle okula doğru sert ve hızlı adımlarla ilerliyor öğrencilerin çoğu bize bakıyor az önceki konuyu konuşanlar hatta bu duruma gülenler vardı. Kafamı utanç ile Umay'ın boynuna gömdüğün de vücudu titredi. Durdu , etrafına baktı "Bu konu hakkında bir kelime dahi duymak istemiyorum. Burada bir olay yaşanmadı sizde görmediniz!" Bağırmasıyla okul bahçesinde ki herkesi susturmuştu. Aceleci adımlarla kendi odasına girip beni koltuğuna otutturdu. Çekmecesinden ilk yardım çantasını alıp karşımda ki sehpaya oturdu. Dizimi dizlerinin üstüne koydu ve bileğimi okşamıştı. Bu tüylerimi diken diken olmasına sebep olmuştu .
İlk önce ellerine dezenfektan sıkıp eldiven giydi ardından da pamuk alıp tentürdiyot döküp küçük küçük temizledi. O kadar narin ve zarif yapıyordu ki içim eriyordu. Küçük civcivli yarabandı çıkardığında gülmeden edememiştim. Dikkatlice yaramı sardı ve bandı yapıştırdı. Eldivenlerini çıkardı ve ayağa kalktı. Çöp kutusuna atılacakları atıp çekmeceden su alıp yanıma geldi. Elini yanağıma uzattığında ne zaman aktığını bilmediğim göz yaşımı sildi . Suyu açıp bana uzattı. Birkaç yudum alıp tekrar ona uzattım . Yanıma geldi ve beni kucağına oturtturdu. Elinin biri başıma birini de belime koydu kendine bastırdı. Kollarımı beline doladım kafamı boynuna gömdüm. Burası huzurlu ve güzeldi. Başımda bulunan elleri saçımı okşamaya başladı tekrar gözlerim dolmuştu. " Kimdi o Aylin?" Burnumu çektim "O-o benim üvey babam. Benim adıma biri ile evlenme kararı almışlar. Evlenmek istemediğimi söylediğim de rahatsız etmeye başladı." Elini ceneme indirdi ve gözlerini bakmamı sağladı. "Bu yüzden mi bir haftadır yemek yemiyorsun, uyumuyorsun ruh gibi geziyorsun?" Gözlerim şaşkınlık ile aralandı nasıl yani beni bir haftadır izliyor muydu? "Seni gözlemliyordum sapıkça olabilir ama gözlerimi alamıyorum. Ben seni daha öncesinden de gördüm Aylin. Senin ilk zamanlar o barda gördüm. Sonra hep ilgimi geçtin Porselen bebeğim." Sustu konuşmadı. Ne diyeceğimi bilmiyorum. "Evine bırakmamı ister misin seni?" Başımı sadece evet anlamda salamakla yetindim. Yavaşça kucağından kalktım belime sarılmasına izin verdim.
Sonrası belli zaten. Beni eve bıraktı, numarasını verdi birşey olursa aramam için bir süre gözlerime baktı ve gitti. Kapıyı kapatıp içeriye girdim. Kendimi sıcak suyun altına bıraktım. Ben onu seviyor muydum? Düşündüm. Sadece düşündüm. Bedeni ilgimi çekiyor olabilir miydi? İlk defa sex yaptığım oydu ve kadın vücutlu biriyle belki bedeni hoşuma gidiyordu.
Ah size söylemeyi unuttum. Üvey babam tam bir pislik anlamışsınızdır zaten bunu ve istediğini almadan asla beni bırakmayacak. Ya peki ben? Ben istediğini verecek miydim? Bilmiyorum savaşa bildiğim kadar savaşacağım . Ama bu durumu Umay'ı karıştırmam gerekiyor başının yanması ya da zarar görmesini istemiyorum.
Yerimden sıçramam bir oldu...
Beğeni ve yorumlarınız benim için önemlidir.
13.11.2023