ŞEB NO

2.9K 187 42
                                    

4 K OLDUKKKKKKK✨❤️✨❤️✨

🥳🥳🥳🥳🥳🥳🥳

-----------------

Levent yaptığı omleti tabağa koyarken sırıtıyordu sabahı hatırladıkça.

Minik sevgilisi onun kucağına oturmuştu. Ona sarılmıştı ve sevdiğini söylemişti. Şimdi ondan mutlusu yoktu.

Sabah kucak faslından sonra Çakır banyoya girip geleceğini söylemişti. Aslında biraz uzun süre olduğu için Levent ona bakmaya gidecekti. Ama o daha gitmek için harekete geçmeden sevgilisi gelmişti. Koridordan 'Levent' diyerek geliyordu. Pat pat seslerine bakılırsa koşuyordu.

Arkasını döndü ve Çakır'ı bekledi. Çakır kapı eşiğinde göründüğünde şaşırdığını gizleyemezdi.

Yine kulakları ve kuyruğu vardı.

Levent düşününce bir şeyleri yerine oturtmayı başarmıştı.

"Yine geldiler" Çakır huysuzca mırıldanıp sevgilisinin beline kollarını sardı ve göğsüne kafasını gömdü. Boyu bir oraya uzanıyordu.

"Ne güzel işte bunlar seni ayrı bir tatlı yapıyor"

Levent elini kulaklara getirip sevmişti. Onun her halini seviyordu.

Çakır sevgilisinden olumlu bir şey duyduğu için mutluydu. Belinde olan ellerini sıkmıştı. Levent'te ellerini kulaklarından çekip beline götürdü. Bu durumda biraz eğilmek zorunda kalmıştı.

Biraz öyle durduktan sonra Levent elini kuyruğa götürdü ve boydan boya elini gezdirdi. Bu hareketle Çakır ürpermişti. Bir garip olmuştu.

Levent elini kuyruğun bitiminde durdurmuştu. Kuyruğun bitimi kuyruk sokumundaydı. Normal insanlarda kuyruk sokumunun olduğu yerde Çakır da kuyruk vardı. (garip cümleler oldu umarım anlayabilmişsinizdir)

Elini biraz kaydırıp kalçalarını sıkmıştı. Çakır çok kısık bir şekilde inlemişti ama Levent bunu duymuştu. Ama şimdi Çakır'ı korkutamazdı. Onu vücudu için sevmediğini anlamasını istiyordu.

İki elini de kalçalarına koyup destek aldı ve Çakır'ı kaldırdı.

Şimdi minik sevgilisi kucağındaydı.

Çakır ile beraber sandalyeye oturduğunda Çakır'ın yüzü hafif kızarmıştı. Bu konumda nasıl yemek yiyecektiler ki?

"Levent böyle nasıl yiyeceğiz?" Çakır'ın masum sorusuyla yanağından öpmüştü. Sonra çocuğu bacaklarından tutup biraz kaldırmış ve kucağına yan bir şekilde oturmasını sağlamıştı.

"İşte böyle sevgilim"

*

Levent, kahvaltıyı Çakır'a elleriyle yedirmişti. Bu durumdan ikiside çok memnundu. Çakır biraz utansa da memnundu.

Şimdi salonda koltuklarda yan yana oturmuş dün yaptıkları pastayı televiyon eşliğinde yiyorlardı. Daha doğrusu Levent yanındaki sevdiğini izliyordu.

Animasyonda bazı sahnelere sevinip dudaklarının kıvrılışını bazı sahnelerde üzülüp dudaklarının büzülüp, gözlerinin dolmasına bakıyordu. Bazende sinirlenip kaşlarını çatıyor sevimli bir şekilde söyleniyordu.

Şimdi de söylendiği sahnelerden biri vardı. Bu yüzden yediği pastaya dikkat ettemden krem şantisini dudağının kenarına bulaştırmıştı. Levent tam elini uzatıp silecekken Çakır peçeteyle ağzını silmişti bile.

Levent ise şu dizilerde gördüğü sahnelerde birini yaşamak istemişti üstelik.

Animasyon bitince Levent yanındaki çocuğun kalkmasına izin vermeden onu tuttu.

"Çakır kediye dönüşümlerini kontrol edebiliyor musun?" Çakır bir süre düşündü.

"Bazen edebiliyorum?"

"Peki ne zamanları edebiliyorsun hiç düşündün mü?"

Çakır biraz daha düşündü. Bu konu üzerinde daha önce bu kadar düşünmemişti. Önemsemiyor değildi ama anlam veremiyordu bu yüzden kafasını yormuyordu.

"Yani..sanırım mutlu olduğumda ve heyecanlandığımda insana korktuğumda keidye dönüşüyorum.. Ama sen niye soruyorsun ki bunları?"

"Sevgilim bunlar geri plana atılacak şeyler değil. Bizim bunlara göre davranmamız gerek-yani benim seni hep mutlu etmem gerek"

Çakır kıkırdadı. "Sen yanımda oldukça ben hep mutluyum ki"

"Oyyy ağzını yüzünü yediğim" Levent konuştuktan sonra Çakır'ı kendine çekti ve sarıldı. Sarılınca da iki yana sallamıştı. Saçlarına ve kulaklarına birkaç öpücük kondurdu.

Sonra sarıldığı çocuğu kendinden biraz uzaklaştırdı ve yüzüne baktı.

"Çakır sana başka bir şey daha soracağım" Çakır adamın devam etmesi için kafasını sallamıştı.

"Bu kulaklarının ve kuyruğunun kaybolması ve geri gelmesinin öpüşmelerimizle alakası olabilir mi?"

"Zaten var ya sen öpünce gidiyorlar" çocuk karşısındaki adama anlamazca bakıyordu. Ne demek istediğini anlayamamıştı.

"Evet o var ama neden geri geliyorlar?"

İşte Çakır'ın bu soruya bir cevabı yoktu. Neden geldiklerini bilmiyordu. Bilmem dercesine dudaklarını büzdü.

"Sence öpücüklerimiz dönüşme süreni belirliyor olabilir mi?"

Çakır bunun gerçekten mantıklı olduğunu düşündü.

"Yani seni ilk öptüğümde uzun süre öpmüştüm ve sen neredeyse bir gün boyunca dönüşmemiştin. Dünden beri seni öpmüyorum ve en son ki öpücüğümüz kısaydı"

Çakır heyecanla lafa atladı.

"Yani öpüşmemizin süresi uzadıkça benim insan olma süremde uzuyor" Levent çocupun yanağından sulu bir şekilde öptü. Bir nedeni yoktu onu öpmeyi seviyordu.

"Akıllı bıdık seni"

Çakır 'yaa' diyerek adama sarılmıştı. Kendisini gıcık ediyordu aslına ama hep ona sırnaşmak istiyordu. Ne dediği pek önemli değildi.

"Çakır.."

Levent yanındaki çocuğu kucağına çekti. Şimdi Çakır iki basaği iki yanda adamın kucağında oturuyordu.

"..birkaç dakikalık öpüşmeyle bir gün insan oluyorsan.."

Yüzleri sanki yakın değilmiş gibi biraz daha yaklaştı ve burnundan öptü. Ardından dudaklarının üzerine fısıldadı.

"..bir sevişsek aylarca insan olursun o zaman sen"

Çakır'ın gözleri şokla açılmıştı. Boynuna kadar kızarmıştı. Hemen telaşla adamın kucağından kalktı.

"T-terb-terbiye..terbiyesiz"

Levent bu kekelemeyle kahkaha atarken Çakır kolarak yatak odasına kaçmıştı. Fazla kekelemişti ama tatlı kekelemişti. Gülerek o da yatak odasına doğru ilerlemeye başlamıştı.

Eğer boynuna ve kulaklarına kadar kızardığını görmeseydi rahatsız olduğunu düşünebilirdi. Kedi kulakları bile renk değiştirmiş olabilirdi.

Oysa geçen gün çok cüretkar davranmıştı.

Odaya girince Çakır'ı yatakta pikenin içine sarılı bir şekilde gördü. Öbür taraftan geçip yatağa yattı ve arkasından çocuğa sarıldı.

"İyi geceler güzeller güzelim"

😸

Bazı şeylere açıklık getireyim dedim

Turuncu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin