Tanıtım

338 40 4
                                    






Motordan inip kaskını çıkardı Yalın. Sarıya çalan saçlarını elleriyle düzeltmiş motoruna yaslanmıştı. Ezberlediği şarkıyı mırıldana mırıldana kırmızı motorunda duran küçücük lekeyi silmeye başladı

"Yalın oğlum?" Üst kattan bağıran Fehime abla çitlediği çekirdek kabuğunu aşağı attı.

"Annen'e yazık değil mi? Bu saatlere kadar motorlasın allah korusun kaza yapsan annen perişan olur."

"Öyle bir şey olmayacak, ama siz konuşmaya devam ederseniz en sonunda olacak."

Kadın üflemiş yerine oturmuştu. Apartmanın karşısında duran 'SEDAT MARKET' Yazan tabelaya doğru sırıtarak ilerledi. Elinde tuttuğu kırmızı kaskıyla ve üstüne yapışan tişörtünü hava vermesi için sallayarak marketin kapısını aralayıp girdi. Anında yüzüne çarpan soğuk havayla ferahladı. Sedat piçi yeni taktırmıştı klimayı eh onada hayırlı olsun demeye gelmişti.

"Oo Sedat abimiz klima taktırmış hayırlı olsun."

Kasada duran esmer adam duyduğu gıcık sesle kulaklarını kapatmamak için zor durmuştu. Sedat karşısında duran uzun boylu adama kirpiklerinin altından bakış atıp sabır çekmişti. Karşısında duran bilgisayardan açtığı şarkının sesini yükseltip Yalın'ın sesini kesmeye çalıştı. Yalın ise bu sefer bağırarak konuştu.

"Yok mu bir teşekkür?"

"Ne istiyorsun lan yine?" Yalın pişkin pişkin gülüp buzdolabından bir bira çıkarıp açtı biradan tık sesi çıktı Kasaya sallana sallana ulaşıp büyük bir yudum alıp yüzünü buruşturdu.

"Yengemiz nasıl?"

"Oğlum bak seni vururum, Bak harbiden asarım seni mahalleye ibret olursun puşt!" Kasadan Yalın'a uzanıp yakasını tutmaya çalıştı. Yalın bir adım geriye kaçıp kıkırdadı.

"Yakalayamazsın ki."

"Ya sen ne biçim bir adamsın? İşin gücün soytaralık."

Yalın gülüp masaya yüz lira attı. Sedat sinirle kasadan para üstünü alıp masaya vurdu.

"Çek git yoksa elimde kalacan." Yalın kaskıyla birlikte masaya yaslanıp dudaklarını büzdü.

"Abim Serin yenge ile evlenecek yakında akraba oluyoruz."

"Ulan babam izin verirse ben izin vermem siz kimsiniz puştlar!"

Gür bir kahkahayla birasını yudumlamaya devam etti. Sedat 29 yaşına basmış kendi halinde market işleten biriydi. Yalın ise 22 yaşına basmış işsiz güçsüz pardon, tek işi Sedat'ı sinir etmek olan bir serserinin tekiydi.

Birayı tekte içip çöpe basket atar gibi attı. Sedat, Yalın'ın sesini bastırmak için açtığı şarkıyı durdurup ona dik dik baktı.

"Bak Yalın. Seni vururum tüfeği başına dayar patlatırım o pişmiş kelle gibi sırıtan yüzünü."

Yalın eliyle bir dakika yapıp YouTube'a girdi. Açtığı şarkıyı ilerletip istediği sözlere getirdi. Bir kaç saniye sonra yayılan şarkıyla Sedat'ın boynunda duran damar şişti.

Ömür boyu serçe bile vurmamış

Beni vuracakmış
Bak ite hele..

Beni vuracakmış.
Bak ite hele..

Yalın bağırarak gülüp koşarak elinde kaskıyla birlikte marketin kapısını açarak kaçtı. Sedat arkasından koşmuş yetişeceken, Yalın motoruna binmiş son hız gitmişti.

"Elbet bir gün elimde kalacaksın Yalın Efendi.."






MAHALLE|GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin