Gözleri kapalı bir şekilde ağzına domates parçasını attı Yalın. Abisinin istemesi olduğundan dolayı tüm ev telaş içindeydi. Sabahın köründen uyanıp onu kahvaltıya oturtmuşlardı.
"Bak oğlum işte bunu almalısın Semiha'dan." Dedi annesi telefonu gözüne sokarak gösterirken.
"Tamam bin defa gösterdin. Altı üstü çikolata paketi."
"Altı üstü bir çikolata paketi değil. Sen hele bir şeyi yanlış yap. Yakarım seni Yalın."
Gözlerini devirip uyuşukça yav he he manasında başını salladı. Abisi Yalçın sabır çekip annesine döndü.
"Anne lütfen bir sorun istemiyorum. 3 yıldır sonunda ikna edebildim Adnan amcaları."
"Sedat hala ikna olmuş değil." Dedi yalın alayla.
"Senin çenen yüzünden. İki dakika rahat dur, iki dakika sus. Ama yok Yalın bey illa kavga çıkaracak."
"Seninle muhatap olmayacağım sabah sabah. Çikolataları almaya gidiyorum."
"Ha birde çiçek siparişi vermiştim onları da al."
"E oldu olacak kızı bana isteyin."
"Yüzünün ortasına bir geçireceğim."
Yalçın bağırdığında, Yalın çoktan kapıdan çıkmıştı. Sallana sallana yürüyüp motoruna biniyorken karşıdan marketi açan Sedat'la yüzü istemsiz güldü. Kırmızı kaskını takıp karşıya sürdü motorunu.
"Gelinin kardeşi! Hazırlan akşama hazır gelmişken seni de isteriz." Sedat duyduğu sesle dişlerini kıracak gibi sıkıp Yalın'a döndü. Zaten babasıyla kavga edip çıkmıştı evden. Ablasını bu malın Abisiyle evleneceğine inanamıyordu.
"Yalın. Seni öyle bir döverim ki sittin sene kendine gelemezsin. Bırak isteme merasimine gelmeyi yataktan kalkamazsın." Yalın kahkaha atıp sinirden esmer olmasına rağmen kızaran adama baktı.
"Akşama görüşürüz sedoş." Sedat, yumruğunu kaldıramadan gaza basıp gitmişti Yalın. İlk önce çikolataları alacaktı. Çikolata satan yere geldiğinde motorunu park edip kaskını çıkardı. Saçlarını elleriyle tarayıp kapıyı açtı.
"Oo Yalın yüzünü gören cennetlik ayran içtik ayrı mı düştük."
Yalın, Gökay'ın bu tavrına gülüp sarıldı. Harbi görüşmeyeli uzun zaman olmuştu. "Otur bir şeyler içelim."
"Yok valla acelem var. Akşama isteme var."
"He Yalçın bahsetti. Sonunda aşıklar kavuşuyor demek. Tüm mahalle artık rahatlayacak." Yalın kıkırdadı. Mahallede ünlü olan 4 kişi vardı. Yalçın ve Serin'in imkansız aşkı, Yalın ve Sedat'ın kavgaları. Onlar yüzünden mahalleliler dizi yerine onları izliyordu. Bir gün Yalın'ın suratı, Bir gün Sedat'ın suratı. Bazı günler ikisinin suratı darmadağın olurdu.
"Sedat nasıl kudurmuş görmen lazım." Dedi Yalın kahkaha atarak.
"Oğlum, adam o kadar engel olmak için şeyler yaptı. Tansiyonu falan fırlamadı iyiki."
"O şerefsize bir şey olmaz." Aniden çalan telefonla Gökay arayana bakıp açtı.
"Kusuruma bakma acelem var çikolata paketi nerde?"
"Masada turkuaz kurdeleli."
Yalın masada duran kalp şeklinde çikolata paketlerine baktı.
"Mavi miydi turkuaz." Kafasını kaşıdı. Masada 4 aynı paket vardı. Pembe ve turuncu kurdeleleri boşverip geriye kalan 2 renge baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHALLE|GAY
General FictionSedat 29 yaşına basmış kendi halinde market işleten biriydi. Yalın ise 22 yaşına basmış işsiz güçsüz pardon, tek işi Sedat'ı sinir etmek olan bir serserinin tekiydi.