9. Bölüm

24 12 16
                                    

"Neden ailemi görmeme izin verilmiyor?" diye bağırdım Akına.

Ofisinde karşıma oturdu.

"Çünkü ben öyle dedim." dedi sertçe.

"Çünkü ben öyle dedim." Onu taklit ettim. "Senin bir şey söylemen dinlemem gerektiği anlamına gelmiyor."

"Ne istiyorsun?" diye sordu.

Bütün tartışmanın neyle ilgili olduğunu unutmuştu açıkça.

"Ailemi görmek istiyorum."

"Hayır" dedi düz bir sesle.

"Siktir git," diye tısladım. Ona nazik olmaya çalışmıyordum.

"Gideceğim ve beni durduramazsın."

"Yapamazsın?" diye sordu sırıtarak koltuğuna yaslanırken. Onun izni olmadan burada hiçbir şey yapamayacağımı biliyor.

"Dinle beni allahın belası, bana ne yapacağımı söyleyemezsin. Bunu sadece ben yapabilirim o yüzden kendini ve kahrolası kurallarını al ve onlara uy-."

Annesi, ofisine girerken "Hiçbir şeyi bölmüyorum, değil mi?" dedi.

"Hayır" dedim ona. "Ben de tam gidiyordum." Ofisten çıkmadan önce Akına son bir bakış attım.

Annesini sevmiyorum.

Bir parça bile . Negatif enerji yayıyor ve zaten berbat olan hayatımda buna ihtiyacım yok.

Onunla tartışmak işe yaramaz. Ben buradan ayrılamayacağım için üstünlüğün kendisinde olduğunu biliyor. Her yerde korumalar var.

Sadece bir haftadır buradayım ve şimdiden başımı duvara vurmak istiyorum. Konuşacak kimsem yok. Buradaki ilk günümde bizimle akşam yemeği yiyen iki adam o zamandan beri ortalıkta görünmüyor.

Odama yürüdüm. Çok fazla boş zamanım olduğu için dekorasyon yapıyorum. Odam evin geri kalanından daha kişisel görünüyor. Bana göre burası en sade odaymış gibi geliyor. Evin geri kalanı siyah beyazdı.

Ortalıkta hiçbir resim, bitki ya da kişisel bir şey yok.

Duvarlarda arkadaşlarımın ve ailemin resimleri asılıydı

Yatağımın üzerine desenli yastıklar serilmişti. Dizüstü bilgisayarım masamın üzerinde açıktı ve kağıtlarım dağılmıştı.

Bıçaklarıma ayrılmış, kapısı olan bir rafım bile var.

Başka bir raf boks eldivenleriyle doluydu. İkisi de elbette dolabımda saklı.

Dizüstü bilgisayarım önümde açık bir şekilde yatağıma uzandım. Beğeneceğim bir kitap bulmak amacıyla Wattpad'de farklı türde kitaplar arasında gezindim.

Bunu yapmayınca inledim ve dizüstü bilgisayarımı çarparak kapattım. Neden Wattpad'de düzgün bir kitap bulamıyorum? Şu ana kadar okuduğum kitapların hepsinde berbat hayatları olan, berbat karakterler vardı.

Boktan bir hayatım var. Ben de berbat bir hayatı olan başka birinin hikayesini okumak istemiyorum. İçinde normal bir hayat olan bir karakterin yer aldığı bir kitap okumak istiyorum. Çünkü açıkçası normal bir hayatın nasıl olacağını bilmiyorum.

Aniden telefonum titredi. Kim olduğuna bakmak için baktım. Leyaldi.

"Alo" dedim cevap verirken.

"Aman Allahım ,Sonunda cevap verdin. Seni çok özledim. Evlilik hayatı nasıl gidiyor" dedi.

"Sana sonra anlatırım. Yenilikler neler?" diye sordum, Akın hakkında konuşacak ruh halinde değildim.

"Çok zor. Burada olmaman çok zor. Kaan kendini bütün gün odasında kilitli tutuyor ve sadece görevler için dışarı çıkıyor. Sarp yeni işe alınanlara ve diğer herkese karşı çok daha sert davrandı. Öfkeleniyor. Kayra senin odanda uyuyor. Bizimki Anneler bahçe işleriyle ya da antrenmanlarla meşgul oluyorlar, babanı düğünden beri görmedim."

Babam dışında herkesi ayrı ayrı arayacağımı bilerek, "Daha sonra herkesi arayacağım" dedim. Onu aramıyorum.

"Öyleyse çayı dök," diye fısıldadı telefona.

"O bir pislik. Ondan nefret ediyorum" dedim ona. Buradaki ilk günümde gelinliğimle uyuduğumda olanları ona anlatmayacaktım.

"Hikâyenin daha fazlası olmalı" dedi bana. "Hiçbir şey yapmama izin vermiyor. Bir haftadır dışarı çıkmadım. Lanet bir hafta. Sanırım deliriyorum. O olmasına rağmen çekici, kişiliği kesinlikle öyle değil."

"Gerçekten mi?" diye Akının düşündüğünü fark ettiğim bir sesti.

Aramayı kesmeden önce "Seninle sonra konuşacağım" dedim. Yüzüm ona dönük olacak şekilde yatağıma oturdum. Odamın kapısında duruyordu.

"Ne istiyorsun?"dedim.

"Seni öldürmek için." Omuz silkti. "Ama bunu henüz yapamam bu yüzden şimdilik sana senden nefret ettiğimi söylemek için buradayım."dedi.

Duygularımız karşılıklı" dedim ona. "Hepsi bu mu?"

"Gerçekte neyin peşindesin?" diye sordu. "Özgürlüğün için bu kadar mücadele etmedin. Nişan ve düğünü protesto ettin ama aslında bunu durdurmak için hiçbir şey yapmadın."

"Bunu durdurmak için ne yapabilirdim?" dedim sinirlenerek.
"Babamla tartıştım ama fikrini değiştirmedi."

"Yapmadığına sevindim" dedi bana. Bir kahkaha attım ve gözlerimi devirdim.

"Aksi takdirde hayatını perişan edemezdim."

"Pislik," diye bağırdım.

"Kaltak," diye karşılık verdi.

Ben de ipucunu alıp gideceğini umarak karşılık vermedim.

"Yani çekici olduğumu mu düşünüyorsun?"

Uzun zamandır yapmadığım bir şeyi yaparak gülümsedim.

"Rüyalarında anca." diye güldüm. Neden gülüyorum? Ondan beri böyle gülmemiştim.

"Sonra görüşürüz" dedi, kapıyı arkasından kapatarak odamdan çıkarken eğlenmiş görünüyordu.

İnanamayarak oturdum.

Aylardır olmayan ve şimdi birdenbire tekrar aklıma gelen sey.

Bunun Akın yüzünden olduğunu düşünmeden edemiyorum.



Selam bebeklerim
Oylar ve yorumları bekliyorum.
Dediğim gibi bu kurgunun tamamını atacağım
Tabi sıra sıra
Ama eyer okuyorsanız devamı gelecek yani
[ İyi okumalar ★












Benim kadınımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin