ALAKURT

2.Esaret

Uraz notu okuduktan sonra " KAHRETSİN!" Diye bağırdı Uraz "Rojda denen kadın bu çipi nasıl bulmuş olabilir Alakurt?" Dedi Köse baktı ona sinirle " ne bileyim ben kadın , kadın değil bordo bereli mübarek artık nasıl bir eğitim almışsa" dedi. Bunun üzerine " ulan var bu işte bir iş ama " diye ekledi Köse Aslıhan ise "onu bunu bilmem ama kardeşimi ve cihanı korumuş bunda bir iş olmazsa bu şekilde olmazdı" bunu söyledikten sonra hepsi onu onayladı Dumrul ise " rafık gel hele biz gidip bir bakak şu işlere" Serdarı yanına çağırarak " geldim rafık" dedi serdar onlar hızla uzaklaştı ordan cemal ise kafeterya'ya gitmişti baran şirin ve Aslıhan ise çocuklarla ilgileniyordu.

Geriye sadece Köse ve Alakurt kalmıştı "ne düşünüyorsun Alakurt" dedi. Köse " bu işte bir iş olduğunu  kesin çözmemiz lazım" dedi. Ardından aklına birşey gelmiş gibi dolabından bir kutu çıkardı kutunun içinde bir resim ve bir mektup vardı Köse merakla izledi arkadaşını. Uraz hemen Cemali çağırdı yanına ona bakarak " acele et ve bana Rojda'nın bir resmini getir çabuk" dedi elindeki resim boyutunu göstererek " bunun kadar olsun birde projeksiyona koyacağım türden getir ayrıca timin hepsini topla buraya " dedi.

****

Timin hepsi toplanmış uraz'ı bekliyordu daha sonra Uraz gelince " ne oldu Alakurt ne buldun anlat da daraldım burda "dedi Köse uraz ise " öyle birşey buldum ki yaşama sebebim geri geldi" dedi. Herkesin kafası karışmış bir vaziyetteydi.

"Şimdi" dedi Uraz " bizim yakaladığımız kadın Rojda fark ettiyseniz gelir gelmez sorguya getirilirken üç askeri yere sermişti bizim timden başka kimse yanına rahat bir şekilde gidemedi " dedi tarık" eee komutanım ne çıkacak burdan ?" Diye sorunca " peki sizce de biraz garip değil mi Albay Tekin normalden daha da sakindi hiç heyecan yapmadı " dedi bu sefer serdar lafa girip " aslında doğru işe yaramaz bir kanı bozuk getirsek o sorguyu izlemeye can atan adam bu kadın için kılını bile kıpırdatmadı" dedi.

Onaylayan bazı mırıltılar duyuldu devam ederek " saçının boyalı olduğu belli lakin gözleri lens bir şüphem var ve eğer oysa ..." Diyerek sustu bir anda Köse şokla baktı ve "benziyor " dedi birden bire uraz'a bakarak uraz'da baktı aynı şekilde ve hızla toplandıkları odadan çıktı Uraz ne olduğunu anlamaya çalışıyordu...

Tim ne olduğunu anlamadığı için Köse'den cevap bekliyorlardı Köse bir süre bekledikten sonra " lan ne öyle bön bön bakıyorsunuz çekilin çabuk olay çıkmadan albayın odasına hemen!" Diyerek koştu oda geriye kalanlar şokla bakıyordu birbirine daha sonra cemal eline aldığı resimler ile "abi vallaha üçüncü dünya savaşı çıkacak çabuk Albayın odasına " dedi Tarık sinirle cemalin yakasından tuttu ve "ne lan bu bakan Albayın odasına gidiyor bizede anlat bizde anlayalım " dedi cemal ise resimleri gösterip" şimdi oldu mu çabuk olun " dedi ve tarık'ın elinden kurtulup hızla çıktı ordan Tarık resmi görünce" hassiktir geberdik bittik oğlum biz aboow koşun oğlum koşun çağıl komutan bu " dedi Aslıhan şokla"lan ne çağıl komutanı bu kanı bozuk la Çağıl'ın ne alakası var " şirin ise resimleri eline alıp gösterdi ve Aslıhan şok bir halde " koşun sıçtık çabuk koşun " diye ekledi tabi bunu der demez  ekipten geri kalan herkes  dışarı çıktı ki birde ne görsünler cemal ve Göktuğ uraz'ı tutmaya çalışıyor karşıda ise Albay bekliyor...

" Bana bakın bu görev falan değil o dediğiniz çağıl komutan da Rojda değil şimdi yüzbaşı dağa çıkacaksınız koordinatlarınızı pilotunuz biliyor gidip hemen hazırlanın " dedi cemal " af buyrun ne " dedi ve " ne ,ne asker bir şeyi iki kere mi demek gerek gidin hazırlanın ha uraz'ı da alın zira şuan onu görecek kadar iyi miyim bilemem " dedi ve oradan uzaklaştı Uraz ise hemen "kurt toplan ve hazır ol göreve çıkıyoruz " diye ekledi herkes daha şoku atlatamadan göreve çıkacağını öğrenmişti bir şokta o şekilde gelmişti...