3.bolum⭐️🎀

18 0 0
                                    

ayayay nasilsiniiiz dogum gunumu kimse kutlamadi aglicam😭
hayir ilgi banyagi degilim sadece bi tane mesaj almak istiyorum bir😣
koydeki tuvalette cam vardi amk CAM TUVALETTE NE ISI VAR AQ banyoya girsen sergiye cikmis manken gibi olucaksin but ciplak KXJNZNZKZKZI
duz yazi yazicam ilk defaaa ama arada texting de olucak ehe
neyse bos yaptim boluma gecelim ama lutfen oy ve yorum atar misiniz??🤭⭐️

____

Lisa'nın mesajına şaşırmıştım ama gelmemi söylemişti o yüzden gidecektim. Altıma file bir kilotlu çorap ve siyah etek giydim üzerime de gri siyah yazılı bir tişört ve siyah bir flar(yanlıs yazdım kesın of) alıp sacımı topuz yaptım. Çilek kokulu parfümümden bol bol sıktım belki kokularımızın birbirine karışacağı yakınlıkta oluruz umuduyla. Siyah çantamı elime alıp tam çıkacakken siyah güneş gözlüğümü aldım ve kapıdan çıktım.

Telefondan konumu açtım ve oraya doğru gittim bizim birkaç sokak ötemizdeydi bu yüzden çok uzun sürmedi. Evi kocamandı cidden büyüktü. Aralıksız 10 dakika boyunca kapısının nerede olduğunu aradım nerdeydi şu amına koyduğumunun kapısı. Sonunda buldum ve kapıyı iki kere tıklattım.

Son anda çantamdan lip balmımı çıkarıp sürdüm nemli dudaklarla ölmeyi tercih ederdim.

Yazardan

Lisa son kez derin bir nefes alıp kapıyı açtı ne yapacağını ne diyeceğini bilmiyordu sadece kafasından geçenleri söylemişti. Jennie kapı açılmadan önce kapattığı çantasından kafasını kaldırdı ve Lisa'ya baktı.

Onun için üzerini değiştirdiği belliydi ama çok abartmamıştı siyah düz bir crop ve gri bir eşortmanı vardı güzel siyah saçları kısa olduğu için toplanmıyordu sadece kahkülleri ayrıktı Jennie, Lisa'nın kahkülsüz halini ilk defa görüyordu.

Kendine engel olamadan gözlerini büyütmüştü Lisa ne olduğumu anlayamamıştı ama eli saçlarına gitti saçını düzeltirken kahkülünün açık olduğunu gördü ve hızlıca cebinden çıkardığı minik tarakla kahküllerini düzeltti.

Jen onu kahkülsüz de çok sevmişti ama bir şey demedi. "Geçebilirsin içeri" Lisa zar zor da olsa konuşmuştu.

Jennie ayakkabılarını çıkarıp kenarı koydu ve içeri girdi. Lisa'nın evinin büyük olduğu dışından da belliydi ama çok güzel dizayn edilmişti. Büyük kitaplığı ve uzun koltukları çok dikkat çekiyordu.

Lisa kapıyı kapatıp miniğinin yanına geldi ikisi de gergindi ve ne yapacaklarını bilmiyorlardı. "Evin çok güzel. Tek başına yaşıyorsun sanıryordum Monabal"

Lisa'dan

Ne!? Ben tek yaşıyorum zaten "Ben tek yaşıyorum zaten Ruby"
"Ama eviniz çok büyük" beraber yaşayabiliriz
"Büyük evleri severim" at yalanı sikiyim inananı şurayı temizleyene kadara canım çıkıyo amk "Kusura bakmayın" hafifçe eğilmişti off çok güzel.

"Sorun değil. Oturabilirsin şeyi getirdin mi?" neyi getiricekki amk Lisa bir kere düşünerek konuş ya. Aha şimdi de ne dion yarram der gibi bakıyo kız "Benim bir şey mi getirmem gerekiyordu özür dilerim" herşey için neden özür diliyorki "Ah asıl ben özür dilerim Jungkook'a söylemiştim fotokopi getirmesini" ehehhe oyle birşey demedim kıskanıcak mı acaba.

Jennie'den

NE DİYON LAN YARRAM NE JUNGKOOK'U "Bende fotokopi getirebilirdim" lütfen onu bana tercih etme lütfen. "Yok senden farklı birşey isteyeceğim Jen" gotum senin olsun askm.
"Ne isteyecektiniz?" götümü al. göt veririm. valla veririm. "Sınavları sınıf listesine göre dizmek için çok fazla kağıt var hem kendi notunu da öğrenirsin" yüzde bi milyon sallıyo "Tabiki yardımcı olurum"

teachers pet / JENLISA (texting+smut)Where stories live. Discover now